English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ A ] / And then he just

And then he just traduction Turc

1,733 traduction parallèle
And then he just kept looking more and more Italian.
Ve sonra çocuk giderek daha da çok İtalyan'a benzemeye devam etti.
He stood up, and then he just collapsed.
Ayağa kalktı, ve hemen ardından yere yığıldı.
And then he just reached over... and he just grabbed my cunt.
Ve sonra o sadece uzandı ve o sadece benim cinsel organımı kavradı.
A few months ago, this guy had a girlfriend and a job. And then he just loses his mind, Starts blacking out and he kills her?
Bir kaç ay önce bu adamın sevgilisi ve işi vardı sonra birden aklını kaçırıyor baygınlıklar geçirip sevgilisini mi öldürüyor?
He was just explaining isosceles and then he bent over and he just dropped.
Eşkenar üçgenleri açıklıyordu ve bir anda yığılıp kaldı ve yere düştü
And then, he just vanishes.
Ve sonra, kaybolup gidiyor.
Well, he's not here, and I just got my son down for a nap, so Joe will be back later, in the morning, if you'd like to come back then.
Eşim burada değil, ben de tam oğlumu yatırmıştım. Joe sabah döner. O zaman gelebilirsiniz.
And then, just to make things interesting, he'd also put this machine in there that released poison gas.
Sonra da, işleri ilginçleştirmek adına kutuya zehirli gaz salan bir makine koyarmış.
I just don't buy that he happened to move in across the hall from me and happens to work in the office across the hall from me and then steals my fucking job!
Bir anda karşı dairemize taşınmasını, karşımdaki ofiste çalışmaya başlamasını ve sonra işimi çalmasını yemem ben!
but then he just got this far away sound in his voice and he was cut off.
Fakat sonra sesi kendinden geçmiş gibiydi. Sonra da telefonu kapattı.
He came here lookin'for you... and when he couldn't find you... he just ravaged me... then he made me put on this outfit...
Seni aramaya geldi, seni bulamayınca da, beni soydu ve bunları giydirdi.
He was moving the aerial, then he slipped and he landed just there.
Antenin yerini değiştiriyordu, ayağı kaydı ve tam şuraya düştü.
There's a comfort in the rain, one that lovers... And then he just kind of, Iike, blew up at me.
Bana...
( Jeannie ) And then they tell us we have to see three other doctors every three months at the VA just so they can approve covering the cost of all the meds he's taking.
Bize, aldığı ilaçların parasını karşılamaları için, VA'daki üç ayrı doktora üç ayda bir görünmesi gerektiğini, ancak bu şekilde ilaçların parasını karşılacayaklarını söylediler.
So then we gave him a higher dose and he was gone, he was really gone, it reminded me of something from "The Exorcist", I mean he just fuum, sat fold-up on the bed and his
Biraz daha yüksek doz verdiğimizde, adam uçtu. Gerçekten uçtu, "şeytan" filmini hatırlattı bana.
And then he hits his head, and it's just not the kind of thing you tell a fiancé.
Ve sonra da kafasını vurdu. Bu nişanlına bahsedeceğin türde bir şey değil.
And if I know mom then he's just her type.
Ve eğer ben annemi tanıyorsam, onun tipi sadece odur.
Just watch now, I will make his plight so bad.. .. that he will never think of Mala again. And then..
Şimdi görecek gününü, Ona öyle kötü şeyler yapacağım ki Mala'yı asla birdaha düşünemeyecek ve sonra, Mala benim olacak..
Well, he was short on his bond, but then this fella comes in the office one evening, got him a sack full of crinkled money and just laid it down right there, covered the rest.
Kefaletini yatırmak için parası eksikti. Sonra bir akşam merkeze elinde çuval dolusu parayla bir adam geldi ve paranın eksik kalan kısmını tamamladı.
He said he's been having these terrifying visions for three months now, and then yesterday, it just went to a whole new level.
Bu korkunç hayalleri 3 aydır gördüğünü söyledi. Ve dün, yeni bir seviyeye çıkmış.
He should have said, "That happened," And then they just Should have started making out.
"Olur öyle." demeliydi ve sonra sevişmeye başlamalılardı.
He just needs shaking up now and then, like us all.
Bazen hepimiz gibi sinirli oluyor.
He just took us home once.. .. and then lost his house and family.
O sadece bir kere bizi evine götürdü sonra da evini ve ailesini kaybetti.
I just did it cos he wanted me to, and then I got involved.
Yazdım çünkü o istiyordu. Sonra da ona bağlandım.
So, he just says things and then walks away?
Yani, bir şey söyleyip gidiyor mu?
So I... I knocked on his door, and then he comes out and just started yelling at me.
İşte, kapısını çaldım kapıyı açıp bana bağırmaya başladı.
And then, when he keyed in on your brother, right here. Your eyes widened just slightly. He knew he was on the right track.
Ardından, erkek kardeşine kilitlendiğinde, işte bu gözlerin biraz açıldı, böylece doğru yolda olduğunu anladı.
Sometimes you're just what he needs... and then sometimes... he pushes you away.
Bazen sadece ihtiyacı olan şeysin. Bazen de seni öylece dışlar.
Now, you put him on your TV show, not only could those animals kill him, but basically, he just advertises to Kane where the chief witness against him sleeps, and then he's a dead man.
Onu TV şovuna çıkarırsan içerideki canavarlar onu öldürmekle kalmaz Kane aleyhindeki tanığın nerede olduğuna dair reklam da yapmış olursun. Ve onu ortadan kaldırırlar.
Look, he was just sitting on the couch, and then he-he - he fell over and that was it.
Boş mideye. Koltukta oturuyordu ve sonra, düşüverdi, o kadar.
Guilt just tore your buddy Dave up inside and he couldn't take it anymore and then in a desperate moment you ended up having to shoot him.
Çaresiz bir anda da onu vurmak zorunda kaldın.
He got fired, And then he... He just went crazy.
İşten kovuldu ve sonra çılgına döndü.
And then again, he could just jump the gun and come after you when you aren't looking.
Silahını alıp, sen arkanı dönünce peşine düşebilir.
And then, he just went insane, fired me from my job.
Sonra birden delirdi, beni işten attı.
And then he just waited for the raft
Böylece kimse gittiğini anlamayacaktı.
We're just asking a little favor of him, just to finish grade 12, and then he's on his own.
Sadece küçük bir iyilik istiyoruz, 12. sınıfı bitirsin, ve sonra istediğini yapsın.
I-I was just cleaning the garage, and then he was walking by, and made me talk to him.
Ben de garajı temizliyordum, sonra arkadaş geçerken uğradı beni zorla konuşturdu.
Pick him up at the airport at 7 : 00 p.m. And then, you know, just entertain him. Because he doesn't need to be in hair and makeup until 2 : 00 a.m.
Akşam 7'de onu havaalanında alıp eğlenmesini sağla çünkü gece 2'de saç ve makyaj için hazırlanana kadar lazım olmayacak.
You'd be talking to him, and then, he would just turn into fire.
Sen onunla konuşurken o da ateşe falan dönüşürdü.
He went outside, to the light. And then he... he just disappeared.
Ray dışarıya, ışığa çıktı ve sonra da...
And then- - And his last- - He said, " Coach, I just-
Ve sonra... ve onun son sözü şuydu, "Koç, ben... geri dönüp, senin takımında oynamak istiyorum."
And then I saw him go over to his brother's body and he just sat there.
Sonra kardeşinin cesedine doğru gidip, oraya oturduğunu gördüm.
No, no, look, I was just about to start, Then my boy boots called, and he was all like,
Hayır, hayır bak tam başlıyordum ki adamım Boots aradı ve tam şöyle dedi...
Well, over the course of the last few months, He became erratic and aggressive. Then he just stopped showing up for work.
Son bir kaç aydır dengesizleşmiş ve agresifleşmiş ve işe gelmemeye başlamış.
And then a few years ago he just stopped coming home.
Her zaman turneye giderdi, ve birkaç yıl önce birden eve gelmeyi bıraktı.
We gave our script to a producer who was interested and then he gave us these notes you just took from me... and you're gonna read them.
İlgilenen bir yapımcıya senaryomuzu vermiştik. O da bize bu notları verdi, şimdi elimden aldın... -... ve okuyacaksın.
He dumps her body, He cleans up at the rest stop, And then just happens to stumble onto nancy campbell.
Cesedi bırakıyor, tuvalette temizleniyor ve tesadüfen Nancy Campbell ile karşılaşıyor.
He pays the check, and then somehow just... disappears. Wonderful person.
Hesap ödemek için ve birden kayboluyor..
He just stared at me with that smug look And then bolted.
Bana küstah bir şekilde bakıp fırladı gitti.
And then I realized he was just nervous I'd uncover his online dating addiction.
Anladım ki gergin olmasının nedeni online flört bağımlılığını ortaya çıkarmış olmammış.
You know, I wonder what he's gonna think when he finds out that Daddy takes kids just like him and puts them on the street to be pumped full of black tar heroin, and then sold to strangers like animals.
Babasının onun gibi küçük çocukları alıp siyah zift eroinle zehirlenip hayvandan farksız yabancılara satılsınlar diye sokaklara attığını öğrendiğinde ne düşüneceğini merak ediyorum.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]