At age traduction Turc
5,351 traduction parallèle
I was like her at that age.
Onun yaşında ben de öyleydim.
At that age, the baby couldn't do anything.
O kadar ufak bir yavru hiçbir şey yapamazdı.
Commandos recruited from the mountains of Nepal at age 14.
Nepal dağlarında, 14 yaşında iken askere alınan komandolar.
At age 22, Alice Clark journeyed to the jungles of Rwanda, where she studied the mighty silverback gorilla.
Alice Clark 22 yaşındayken gümüş sırt goriller hakkında araştırmalarını yaptığı Ruanda'nın ormanlarını gezdi.
Me moving to Cleveland at my age.
Bu yaşımda Cleveland'a taşınıyorum.
At your age?
Kaç yaşındasın sen?
At our age, we don't need others to understand.
Kendi kararlarımı verecek yaştayım.
At our age, we don't need others to understand.
Kimsenin anlamasını beklemiyorum.
Did he know his son would die at a young age?
Oğlunun bu şekilde öleceğini bilmesi gerekmiyor muydu?
You know, at my age, I get the decibels better than I do the details.
Bilirsiniz, bu yaşta ancak gürültüyü duyabiliyorum ayrıntılar yok.
I'm at the age where they're jumping ship.
Onların kopup gittiği yaşlardayım.
At her age, I never could have pulled it off.
Ben onun yaşında kesinlikle başa çıkamazdım.
Mikasa Ackerman lost her parents at a young age, and she was taken in by Jaeger's family.
Mikasa Ackerman küçük yaşta ailesini kaybetmiş ve Jeagar ailesi tarafından bakımı üstlenilmiştir.
When one loses a parent at a young age, they miss out on a whole lifetime of unconditional love.
İnsan genç yaşta annesini veya babasını kaybettiğinde tüm hayat boyu garantilenmiş karşılıksız sevgiden mahrum oluyor.
You're at an awkward age for television. That...
Televizyon için garip bir yaştasın.
And I suspected looking at these old pictures from the golden Age,
Ve Altın Çağ'daki eski resimlere bakınca şüphelendim,
You were pretty cynical at her age.
Onun yaşındayken epey utanmazmışsın.
JAMES DEAN OF COURSE DIED AT THE TENDER AGE OF 24,
James Dean bildiğiniz üzere 24 yaşında vefat etti.
- AND PEOPLE SAY IT'S TOO LATE FOR SARAH TO BECOME SUCCESSFUL IN MOVIES AT HER AGE.
İnsanlar film sektöründe başarılı olmak için Sarah geç kaldı diyor.
Oh! Ha-ha! You remind me of me at your age.
Bana senin yaşlarındaki halimi hatırlatıyorsun.
Well, at their age, there's a girl involved... if not our dealer's girlfriend, then someone else maybe.
Yaşları çok genç. Bir de kız meseleleri var. Bizim torbacının sevgilisi değilse bile, başka bir kız yüzünden olabilir.
I fear that, at his age, head of science is getting too much for him.
Korkarım ki yaşı itibariyle Fen Bilimleri Sorumlusu olmak ona çok ağır geliyor.
I think she should be at least 5'2 ", with kind eyes, and age-appropriate but spry.
- En az 1.57 boyunda hoş bakışları olan, yaşına uygun hareket eden ama dinç biri olmalı.
Forget it. If you want to waste your time with women half your age in a pit that smells like a shoe, have at it.
Zamanını ayakkabı gibi kokan bir çukurda çocuğun yaşındaki kadınlarla harcamak istiyorsan, devam et.
Nah, at my age, when you've had sex in the afternoon, you're good for the whole day.
Benim yaşlarımda, öğlen seksi yaptıysan tüm günün iyi geçer.
And go ahead and fix the age, while you're at it, to something in the 40s.
Hazır elin değmişken yaşımı da değiştir 40'larda bir şey yaz.
But you got to learn, or else you end up like me at your age, spending all my time at the office, not experiencing life.
Bunu öğrenmek zorundasın. Yoksa senin yaşındaki ben gibi olursun. Bütün zamanımı ofiste geçirip hayatı kaçırıyordum.
I realized age didn't matter at all.
Yaşın hiç önemli olmadığını fark ettim.
This baby is an extreme premature infant, born at the gestational age of 22 weeks and 3 days, weighing 547g.
Bebek oldukça küçük, 22 hafta 3 günlük doğdu ve 547 gram.
I was at French Court before, you know, when I was your age.
Ben senin yaşında olduğum zamanlar Fransız Kraliyeti'nin yanında kalmıştım.
At my age, who wants bland food?
Benim yaşımda kim yumuşak yiyecek ister ki?
At the accelerated rate they're growing, they're gonna be the right age for prom by Saturday!
Hızlandırılmış büyüme oranlarına göre cumartesiye kadar balo için uygun yaşa... -... gelmiş olacaklar.
To our good friend Nate, who at the age of 25 has decided he's cool with having sex with one woman for the rest of his life.
Henüz 25 yaşında olmasına rağmen hayatının geri kalanında sadece tek bir kadın ile seks yapmakta sıkıntı görmeyen dostumuz Nate'in şerefine içelim.
Yeah, you're at that weird age between being a dumb kid and a stupid grown-up.
Doğru ya, aptal çocuk olmakla yetişkinlik arasında kalan tuhaf yaştasın.
I was orphaned at a young age, and what I learned, I had to learn for myself.
Çok genç yaşta yetim kaldım ve bütün öğrendiklerimi tek başıma öğrenmek zorunda kaldım.
They're savage beasts at this age.
Bu yaşta vahşi hayvan gibiler.
John Vasile died of necrotizing enterocolitis in 1993 at the age of six months.
John Vasile 1993'te 6 aylıkken nekrotizan bağırsak iltihabından ölmüş.
At our age?
Bizim yaşımızda mı?
At our age, I say we should celebrate.
Asıl bizim yaşımızda böyle kutlama yapmalıyız derim.
You said it yourself, Audrey - "At our age".
Kendin söyledin, Audrey "bizim yaşımızda" diye.
At our age, Audrey, you have to take the happiness when it comes after you.
Bizim yaşımızda, Audrey, mutluluk ayağına geldiğinde onu kabul etmelisin.
It's going to be difficult for you to succeed out on that field again at your age with the injury that you've already sustained.
Bu yaşta, sakatlığın da varken bu alanda tekrar başarılı olman çok zor.
- If he had been trained at a young age... then he'd be able to ignore that just fine.
Çocukluğundan beri yaşadığı bir şeyse görmezden gelmesi lazımdı.
We were kidnapped... and brought to Hades at the age of ten.
Çocuk yaşta kaçırılıp Hades'e getirildik.
I too, at your age, had a mom.
Sizin yaşınızdayken benim de vardı!
'At my old age, know what I live for? '
"Benim yaşımda, ne için yaşandığını biliyor musun?"
That'd be a blessing at our age.
Bu yaşta o bir mucize olurdu.
Can you do it at your age?
Bu yaşta yapabilecek misiniz?
I lost my father at a young age and my sister not long after, so I know the pain of being ripped apart from your own flesh and blood.
Genç yaşta babamı kaybettim çok geçmeden de kız kardeşimi, bu yüzden ayrı olmanın acısını bilirim, kendi kanından, canından olan insanlardan.
But it is a gift. I realise that at my age.
Ama bunun bir armağan olduğunu bu yaşta öğrendim.
You're not supposed to lose your best friend at my age.
Benim yaşımdaki kimse en iyi arkadaşını kaybetmemeli.
ages 59
agent 668
agents 215
agency 18
aged 231
agent mulder 85
agent booth 237
agent coulson 76
agent cooper 87
agent keen 121
agent 668
agents 215
agency 18
aged 231
agent mulder 85
agent booth 237
agent coulson 76
agent cooper 87
agent keen 121
agent pride 67
agent may 66
agent dunham 155
agent sandoval 39
agent lee 54
agent rossi 34
agent doggett 133
agent hanna 52
agent scully 121
agent blye 37
agent may 66
agent dunham 155
agent sandoval 39
agent lee 54
agent rossi 34
agent doggett 133
agent hanna 52
agent scully 121
agent blye 37
agent hotchner 70
agent carter 61
agent lisbon 131
agent walker 107
agent gibbs 356
agent reyes 40
agent david 34
agent dinozzo 104
agent callen 72
agent bellamy 35
agent carter 61
agent lisbon 131
agent walker 107
agent gibbs 356
agent reyes 40
agent david 34
agent dinozzo 104
agent callen 72
agent bellamy 35