Away from me traduction Turc
11,006 traduction parallèle
Don't let them take it away from me!
Onu benden almalarınıza izin verme!
- Get away from me, Frank.
- Uzak dur benden Frank.
- I said get the hell away from me!
- Siktir git dedim be adam!
Just get the hell away from me, all right?
Benden uzak durun, tamam mı?
Get away from me.
Benden uzak dur.
- Get away from me! - Slow!
- Uzaklaş benden!
Get away from me.
Uzaklaş benden.
You don't get to take that away from me. We knew what we were getting into when we joined up with you... well, no we didn't. Yeah.
Bunu benden alamazsın.
Got away from me.
Elimden kaydı.
I will be as long as you stay away from me.
Benden uzak durduğun sürece olacağım.
♪ Feeling newly baptized ♪ You have a very strange definition of "stay away from me."
Oldukça değişik bir tarzda "Benden uzak dur!" diyorsun.
When this is over, you need to stay away from me.
İş bittiğinde benden uzak durmalısın.
Get away from me.
Benden uzak dur!
Get the fuck away from me.
Benden uzak dur amına koyayım.
Okay, okay, get away from me!
Tamam, tamam, benden uzaklaş!
If you take that away from me...
Eğer bunu elimden alırsan...
He pulled away from me, and in that moment, the darkness forever regained its grip on him.
Benden uzaklaştı ve işte tam o anda karanlık onu tamamen kontrolü altına aldı.
You can't take it away from me. "
"Elimden alamazsın."
You stay away from me, and you stay away from my father.
Benden uzak dur. Babamdan uzak dur.
But I don't want to lose my daughter, either, so I decided, no more fighting if you promise you will not take Katya away from me.
Bunu biliyorsun. Ama kızımı kaybetmek de istemiyorum.
Get away from me.
- Uzak dur benden.
Get her away from me.
Uzak tut onu benden.
Get her away from me.
Uzak tut!
Kara, do not walk away from me.
Kara, bana sırtını dönüp gidemezsin.
There's a very short list of people who've tried to take hope away from me, and you're the only one left breathing.
Benden Hope'u almaya kalkan kişilerin listesi bayağı kısa ve hala nefes alan tek kişi sensin.
I hate Klaus for taking that away from me.
Bunu benden aldığı için Klaus'tan nefret ediyorum.
You're weird, stay away from me, Zoe.
Çok tuhafsın. Benden uzak dur, Zoe.
You've already taken everything away from me, so go ahead.
Zeten benden her şeyi aldın, o yüzden durma.
Get away from me!
Uzak durun benden!
Keep it away from me. Hyde!
Uzak tut onu benden.
Get away from me.
Uzak tut şunu benden.
All I ever did was that stupid sitcom that got ripped away from me.
Tek yaptığım elimden alınan o aptal komediyi çekmekti.
Otherwise stay away from me.
Ya da benden uzak dur.
Well, I hope you do one day, and I hope they're taken away from you like you took mine from me so you could feel the same pain I'm feeling.
Umarım bir gün olur ve benimkileri aldığın gibi senden alınırlar böylece hissettiğim acıyı hissedebilirsin.
And you thought you could pay me to walk away from my own daughter?
Öz kızımı bırakıp gitmek için cebime para koyabileceğini mi sandın?
No amount of money is gonna keep me away from Iris.
Hiçbir meblağ beni Iris'ten uzak tutamayacak.
Forgive me taking time away from... uh, sport, but I was summoned to receive counsel on the future of my shire.
Spor vaktinizi böldüğüm için beni affedin ama bölgemin geleceği hakkında tavsiye almak için çağrılmıştım.
Guess he's been away from the courtroom so long, he's decided to put me on trial.
Galiba mahkeme salonunu çok özledi ve beni oraya çıkarmak istiyor.
It smells blood. Get away from me!
- Kan kokuyor.
If you order me, I will visit him and connect to the station's high positioned officers and ask them the favor of keeping him away from this case.
Bizzat emir verirseniz Müdür Jung'a gidip emniyetteki bağlantılarımızı kullanıp onu bu davadan uzak tutmalarını isterim.
Get away... from... me!
Benden uzak dur!
But you took me away from my true mother, and how can that go unpunished?
Ama beni öz annemden uzaklaştırdın ve bu nasıl cezasız kalabilir ki?
The closer you get to the truth, the further away you'll get from me.
Gerçeğe yaklaştıkça, benden gitgide uzaklaşacaksın.
Why don't you do me a favor... why don't you run a few more blocks away from my crime scene, okay?
Neden bana bir iyilik yapmıyorsun, neden benim suç mahalimin birkaç blok uzağında koşmuyorsun, tamam mı?
So don't try and give me your talking points like I'm some senior citizen drooling away in my la-z-boy watching cable news from sunup to sundown.
Yani bana kalkıp da sanki herhangi bir vatandaşmışım... ve tembel tembel oturup kablolu yayınımdan gün doğumundan gün batımına kadar haberleri seyrediyormuşum muamelesi yapma.
I tried to get him away from Tom, and that's when he grabbed me and threw me to the ground.
onu Tom'dan uzaklaştırmaya çalıştım... İşte o zaman beni yakaladı ve yere fırlattı.
But eventually, she got it away from me.
Ama sonunda hançeri benden aldı.
Yeah, there's still people here. But they ran away from me.
- Burada hâlâ birileri yaşıyor ancak benden kaçtılar.
I've got to say, an operation this size... you'd have to pull me away from some of my other duties.
Şunu söylemem gerek, bu büyüklükte bir operasyon için bazı görevlerimi iptal etmen gerekecek.
Oh, now you're starting to feel it, aren't you, that burning sensation in your gut... Wolf's venom, a going-away gift from me.
İşte hissetmeye başladın değil mi boğazındaki o yangın Kurt zehri benden veda hediyesi.
What makes me mad is getting lectured by the guy who walked away from being a witch.
Beni kızdıran şey, cadı olmaktan vazgeçen biri tarafından bana vaaz verilmesi.
away from home 17
away from here 45
away from you 37
from me 297
mexico 335
metro 61
merci 624
menu 31
melanie 499
merida 43
away from here 45
away from you 37
from me 297
mexico 335
metro 61
merci 624
menu 31
melanie 499
merida 43