English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ B ] / Back it up

Back it up traduction Turc

4,231 traduction parallèle
Back it up! Back it up!
Geri git!
- And then back it up. - That's your boy.
- Şimdi arkaya doğru salla
Let's back it up.
Geri vitese takalım.
But it worked because he could back it up.
Ama sorun çıkmıyordu çünkü söyleminin altını doldurabiliyordu.
Back it up!
Geriye git!
Back it up.
Dikkat edin.
Back it up.
Hazır olun.
Back it up.
Geri çekil.
Hey, hey, back it up!
Geri çekilin!
As long as you can back it up with hard work, it's not lying.
- Sıkı çalışıp gelişme kaydedebildiğiniz sürece yalan olmaz.
- Back it up, boys!
- Çekilin beyler.
- Back it up, boys.
- Çekilin beyler.
Move, move. Back it up.
Gerile.
back it up a moment.
biraz geriye dönelim.
Alright, back it up.
Geri gel şimdi.
They like to fatten you up with their luncheons and hors d'oeuvres, and their dinners, and drinks, and then they want to sweat it back out of you with their 5Ks.
Yemekleriyle seni şişmanlatmak isterler. Ordörvleri, akşam yemeklerini, içkileri, 5K'larıyla terleyerek atmanı isterler.
I'm going to be in Eve's band, and you can either be in it or go back to posting up sad notices in sad cafés.
Eve'in grubuna gireceğim. İster sen de girersin ister kasvetli kafelerde üzgün üzgün mesajlar vermeye dönersin.
Why don't you go up to the kingdom right now, bring it back and show it to me?
O zaman yukarıdaki krallığa şimdi gidip bana neden göstermiyorsun?
I found a way to back up the database, so I could get it in the hands of the fbi.
Veri tababını kopyalamanın yolunu buldum, böylece FBI'a verebilecektim.
The way I see it, I'd already called for back-up.
Bildiğim kadarıyla, destek çağırmıştım zaten.
We'll just go back up to the road, and if it takes an hour, it takes an hour, it takes two hours,
Yola geri dönelim. Bir saat sürecekse sürsün. İki saat sürse de olsun.
Yeah. Gonna go back in the morning and patch things up with my wife. That's it.
Sabah geri dönüp karımla aramı düzeltmeye çalışacağım.
Now you have the opportunity to build it back up.
Şimdi toparlamak için bir fırsatın var.
And if you come back, I promise... I will spend every day making it up to you.
Söz veriyorum, geri dönersen... kendimi affettirmek için her şeyi yapacağım.
I want it opened back up.
Dosyanın yeniden açılmasını istiyorum.
Now it's a little bit close. Just back up a little bit.
Çok yakınsın, biraz geri git.
If you start at my feet... and slowly move back up to my face... when they see, when they see how happy I am, it'll be a surprise.
Ayaklarımdan başlayıp yavaş yavaş yüzüme doğru gelirsen ne kadar mutlu olduğumu gördüklerinde, bu bir sürpriz olur.
Build it all back up so it all just gets destroyed again?
Tekrardan yok edilsin diye her şeyi yeniden inşa etmeyi?
Come on pack it up, come back tomorrow.
Hadi kalk, yarın gelirsin.
Bring it on, you fuckers! Just got back up.
Biliyorum, sikecem sizi, biraz daha adam çağır.
Pressure will force it back up to the start again.
Zorlar Basınç tekrar baştan kadar.
- Then, when the great New Labour shop in the sky goes up in flames, they vote us back in to sort it out.
- Evet. - Sonra da, New Labour partisi gökyüzündeki dükkan ateşler içinde düştüğünde, onları dışarı atmak için bize oy veriyorlar.
Could you get an ostrich egg and push it back up its bottom?
Bu deve kuşu yumurtasını alıp tekrardan kıçına itebilir miyiz?
If you caught it halfway, you think you could push it back up?
Eğer yarısındayken yumurtayı çıkartıyorsan geri itebileceğini mi düşünüyorsun?
- But if I stop doing it now... then I feel like I'm not gonna be able to start back up again.
- Ama şimdi ara verirsem... bir daha başlayamamaktan korkuyorum.
Were you doing that flip behind your back and it came up around your taint?
Bunu sırtın dönük ve kendiliğinden çıkararak mı yapıyorsun?
Back that thing up on it. Beep.
Geri geri geliyor.
Okay, I got a new car coming. It's gonna be about an hour, though. We should hop on a cab and head back over to XM, and finish up all our West Coast satellite stuff.
Pekala yeni araç ayarladım geliyor bir saat sürer gerçi bir taksiye atlayıp radyoya gitmeliyiz ve tüm batı yakası radyo programlarımızı halletmeliyiz.
- Put it back up.
- Geri sok.
I'm not putting it back up.
Geri falan sokmayacağım.
Feds never ID'd me, you know, so I figured, hell, two years pass, things chill down, it's cool for me to come back, stick my head up.
Federaller kimliğimi belirleyememişti. Ben de dedim ki ; iki yıl geçti ortalık sakinleşmiştir, geri dönüp ne var ne yok diye bakmamda bir sorun olmaz.
And when I went back to follow up on it, the file said, "Report made in error."
İzini sürmeye çalıştığımda dosyada "yanlış ihbar" yazıyordu.
I think it's safe to go back up there.
Sanırım artık yukarı çıkabiliriz.
Hey, so, uh, it was cool seeing you stand up to your old man back there.
Şey, ben orada moruğa dersini vermen çok havalıydı.
It shot a beam of light into me, and then I woke up back there fine.
Bir ışık süzmesi yaydı ve sonra iyi bir şekilde uyandım.
We have men lining up in droves to back us in retaking it.
Bir yığın adam şu an hisarı almak için yola çıktı.
Every morning, the sky goddess gave birth to the Sun, and every evening - she would swallow him back up. - That's it!
Her sabah gökyüzü tanrıçası Güneş'i doğurmuş ve her akşam onu tekrar geri yutmuş.
We're gonna use it later when we put'em back up.
Bunu çiti geri takarken kullanacağız.
I'll contact Orlando PD, get a back-up come in and check it out.
Tamam. Orlando polisini arayıp destek isterim. Gelip kontrol etsinler.
I-I'll get out as soon as I can and I'll come right back here and I'll make it up to you, okay?
Elimden geldiğince hemen çıkacağım ve hemen buraya gelip bunu telafi edeceğim, tamam mı?
One of them would come down from the hills, starts flirting with some old lady's shih tzu, and... lures it back up the hill and bye-bye, shih tzu.
Biri dağdan şehre inip finonun biriyle flörtleşmeye başladı ve onu dağa kaldırmak için kandırdı ve finoya elveda dedik.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]