Be right there traduction Turc
7,635 traduction parallèle
Ok. I'll be right there.
Hemen geliyorum.
You go ahead. I'll be right there.
Sen git, ben gelirim.
Be right there, Ghost.
Orada kal Ghost.
Keep him busy, I'll be right there.
Ne yapacağım?
- Go on, I'll be right there.
- Sen git, ben de hemen geliyorum.
Be right there.
- Evet. Yettim.
I'll be right there.
Orada olacağım.
I'll be right there.
Birazdan oradayım.
In fact, Sam and I might be right there when it happens.
Aslında, Sam ve ben orada olabiliriz.
I'll be right there.
Hemen geliyorum.
Roy : She'll be right there.
O birazdan gelir.
I'll be right there in a minute.
Bir dakikaya oradayım.
I'll catch up with you in a second. I'll be right there.
- Milt, birazdan gelirim.
I'll-I'll be right there.
Hemen geliyorum.
- Be right there.
- Orada olacağım.
My son says there's a lot that needs to be set right.
Oğlum yoluna koyulması gereken çok şey var diyor.
You might find you don't have the right equipment at altitude, and your friends won't be there to help you.
Tepeye çıktığında gerekli ekipmanın olmadığını fark edebilirsin. Ayrıca arkadaşların sana yardım etmek için orada olmayacaklar.
I'll be right there.
Geliyorum.
It means that now that Peter Gregory is gone, all the Raviga investors have the contractual right to cash out and walk away, which means that by the end of the day, there may not be a Raviga.
Bu Peter Gregory gittiğine göre tüm Raviga yatırımcılarının paralarını alıp gitmeye yasal olarak hakları var. Bu da günün sonunda Raviga diye bir şey olmayabilir demek.
Just so you know, it's not that we didn't think of you, but unfortunately, there's really nothing that you'd be right for.
Bilmeni isteriz ki, seni kadroda düşünmedik değil ama maalesef sana uygun hiçbir rol bulamadık.
Look, if there was ever a time to notice three missing kids, tonight would be it, right?
Bakın, üç çocuğun kaybolduğu fark edilecek bir zaman varsa o da bu gecedir değil mi?
I can be there right away.
Hemen oraya gelebilirim.
There could be a dead body right beneath us.
Şu an tam altımızda bir ölü beden olabilir.
And as I sit here, I'm acutely aware there may be no one closer to you in the world right now than I.
Burada otururken, farkındayım ki dünyada sana, benim şu anda olduğumdan daha yakın olmak diye bir şey yok.
Right there is Denver, where you're gonna be coaching.
Tam şurası Denver. Koçluk yapacağın yer.
Ca / zaghe there asking a / ot of questions about his heart, his chin, his determination... And his right to be here.
Calzaghe birçok soru soruyor kalbi, çenesi, kararlılığı... ve burada olma hakkı konusunda.
We knew there would be a reaction with Galán, right?
Galán'la ilgili bir tepki olacağını biliyorduk zaten.
If there is going to be a war, I need the right tools.
Eğer bir savaş olacaksa doğru silahlarımın olması gerek.
If even one amongst them starts to drive on the right, there will be an accident.
Eğer aralarından biri sağda sürmeye başlarsa, kaza olur.
All right well I'm gonna be here until about midnight tonight so I'm gonna leave all the pennies there until then and that guarantees that your wish is heard and you know, at the end of the night I'll have to go in and swoop'em all up but, all will be well.
Peki o zaman ben gece yarısına kadar tüm pennyleri burada bırakıp dileğinin duyulduğuna emin olacağım ve, gecenin sonunda onları süpüreceğim, ama her şey güzel olacak.
- Right. So you have to listen to him in case there might be a clue as to what he's planning.
Yani ne planladığına dair bir ipucu olur diye dinliyorsun.
That's right. So you gotta listen to what I say because otherwise, there'll be behavioral consequences.
Yani dediklerimi yapman gerekiyor aksi taktirde bunun sonuçları olacaktır.
But there are connections to be made in here, right?
Ama burada da arkadaşlık kurulabilir değil mi?
You do realize Coyote is going to be there, right?
Coyote'nin de orada olacağının farkındasın, değil mi?
All right, let me know if you need anything, I'll be down there.
Tamam, bir şeye ihtiyacın olursa aşağıdayım.
Is there anything we can do right now that we would be able to kill you someday?
Bir gün seni öldürebilmek için şimdi yapabileceğimiz bir şey var mı?
Everyone's gonna be there. That's right.
- Herkes orada olacakmış.
And I understand right now you need to be out there sometimes.
Şu an, ara sıra da olsa dışarıya çıkma ihtiyacını da anlıyorum.
The cops are out there right now, poking into my business, and if they find something on me or my partners, for real, it's gonna be bad for you... really bad.
Polisler dışardalar şuan işime burunlarını sokuyorlar ve eğer benle ya da ortaklarımla ilgili birşeyler bulurlarsa, bu senin için kötü olur, çok kötü.
I think... that if Mary's mother hadn't died that summer... there's a real good chance that AI Gore would be president right now.
Bence Mary'nin annesi o yaz ölmemiş olsaydı çok büyük bir ihtimalle Al Gore şimdi başkan olurdu.
You'll be okay. Patient number two, right there.
2 numaralı hasta, oraya.
There could be a Goonies situation down there, right?
- Ben de onu diyordum!
Shit, that's def. That's super def right there.
Vay be, bu çok güzel bir atışmaydı.
I do. But there is no guarantee the restaurant will be profitable right away.
Restoranın hemen kâr yapma garantisi yok.
Guy is as green as they come, but we'll be in there to make sure things fly right.
Adam çok toy ama başına bir şey gelmemesi için uğraşacağız.
All right. I'll be there.
Tamam orada olacağım.
We're always right there, when we should be over there.
Her zaman tam oradayız, ama aslında şurada olmalıyız.
Okay, I know you're scared right now, but if there was ever a time to not be pathetic, it's now.
Tamam, şu anda korktuğunu biliyorum ama şimdi içler acısı hâlini bir kenara bırak.
I'll get them for you, but right now, there's just somewhere else that I've got to be.
Onları sana getireceğim ama şu anda olmam gereken başka bir yer var.
Be right there.
- Hemen geliyorum.
There's gotta be some kind of, like, "danger to others" law, right?
Bir çeşit,... "Diğerleri için tehlikeli" yasası vardır, değil mi?
be right back 646
be right with you 65
be right down 28
be right out 26
right there 2847
therese 78
there 14012
theresa 292
there you go 7508
there you are 4720
be right with you 65
be right down 28
be right out 26
right there 2847
therese 78
there 14012
theresa 292
there you go 7508
there you are 4720
therefore 1419
there's always hope 39
there we go 2292
there aren't any 65
there isn't 382
there he is 3176
there you have it 213
there's no time like the present 22
there aren't 60
there it is 2912
there's always hope 39
there we go 2292
there aren't any 65
there isn't 382
there he is 3176
there you have it 213
there's no time like the present 22
there aren't 60
there it is 2912