Between ourselves traduction Turc
167 traduction parallèle
Let's talk this over between ourselves.
Kendi aramızda halledelim bu meseleyi.
Between ourselves, I think it's good and stinking.
Aramızda kalsın, ama bence hem iyi ve hem de kötü.
Let's keep this a secret, just between ourselves.
Bunu aramızda sır olarak saklayalım.
For the present, let's keep this between ourselves.
Bu şimdilik aramızda kalsın.
Ladies and gentlemen, just between ourselves...
Bayanlar baylar, aramızda kalsın...
Strictly between ourselves, Theo doesn't really approve of duels.
Özellikle kendi aramızdaki bu tip şeyler Theo tarafından hoş karşılanmaz.
Well, between ourselves, I killed two patients by accident this morning.
Aramızda kalsın, bu sabah kazara iki hastayı öldürdüm.
Just between ourselves... you never told your fiancée what good friends you and Miss Dexter were, did you?
Bu yalnızca bizim aramızda. Nişanlına Bayan Dexter'la ne kadar iyi arkadaş olduğundan hiç bahsetmedin değil mi?
The fact is, between ourselves, Michael doesn't understand a gentleman.
Gerçek şu ki bu ikimizin arasında. Michael bir beyefendiyi anlamaz.
I hope you'll remember, please, that this was strictly between ourselves.
Hatırlatırım, lütfen, tamamen aramızda kalacak.
Strictly between ourselves...
Kesinlikle aramızda kalsın...
You're trying to say that all we most needed was to drink a bottle of old wine between ourselves, eh?
En fazla istediğimizin kendi aramızda bir şişe yıllanmış şarap içmek olduğunu söylemeğe çalışıyorsun, eh?
And between ourselves, I doubt whether the new kingdom will have many gifts for us in its luggage.
Hem aramızda kalsın, yeni krallığın çantasında bize verilecek çok fazla hediye olduğundan şüpheliyim.
- We've convinced most people here that there is no connection between ourselves and the gunboats.
- Buradaki çoğu insanı, bizimle gambotlar arasında bir bağlantı olmadığına ikna ettik.
Let's not argue between ourselves, it's not about us now, if I'm not mistaken.
Aramızda tartışmayalım,... yanılmıyorsam, şu an konu biz değiliz.
Between ourselves, what about... her husband... Leon Hamel?
Aramızda kalsın, kocası Leon Hamel'den hiç şüphelenmiyor musunuz?
Let's keep it between ourselves.
Bu ikimizin arasında kalsın.
Let us settle this, Colonel, between ourselves.
Albay, bu işi aramızda çözelim. Yalnız ikimiz.
The paperwork which has passed between ourselves... and the community of Rome is enough to filll the entire length of subway.
Harcanan kırtasiye malzemeleri bile bizim ve Roma halkı arasında ki bütün metroyu doldurmamıza yeter.
When you're down in the town this afternoon, would you just pop... just between ourselves, don't mention this to my wife, pop into the bank and just...
Bugün öğleden sonra şehre indiğinde.. ... acaba şunu bozdurur musun sadece ikimiz biliyoruz bundan sakın karıma bahsetme bunu bankaya götür ve...
Just between ourselves, I've been invited.
Sadece kendi aramızda, Davet edildim.
Put as much space as possible between ourselves and those fighters.
Bizimle o savaşçıların arasını mümkün olduğu kadar çok açın.
Actually, between ourselves, the visitwill probably neverhappen.
Aramızda kalsın ama ziyaretin gerçekleşeceğini sanmıyorum.
Between ourselves, I think Master Luke is in considerable danger.
Aramızda kalsın, ama bence Efendi Luke'ün başı belada.
Just between ourselves, Hatch I never thought it was a very good plan, anyway.
Aramızda kalsın, Hatch Laf aramızda, hiçbir zaman iyi bir plan olduğunu düşünmemiştim.
Just between ourselves... you may have guessed, but she was the lady in question.
Bu aramızda kalsın. sözü geçen kadının o olduğunu tahmin etmiş olmalısın öyle değil mi?
Well, gentlemen, between ourselves and home are 27,000 sea miles, the Endeavour Straits and the Great Barrier Reef.
Evet, beyler, evimizle aramızda 27,000 deniz mili dışında... Endeavour Geçitleri ve Büyük Kayalıklar var.
It's between ourselves.
Aramızda kalsın.
Between ourselves, Your Eminence, the Jesuits are too powerful here.
Aramızda kalsın Sayın Kardinal, Cizvitler burada çok güçlü.
Between ourselves, I should like to express my personal regret.
Aramızda kalsın ama kişisel pişmanlık duyduğumu dile getirmek istiyorum.
And keep this between ourselves.
Bu ikimizin arasında kalsın.
Let's keep this between ourselves.
Bu bizim aramızda kalsın.
We're just gonna keep it between ourselves.
Bu aramızda kalacak.
We should work them out between ourselves.
Kendi içimizde bunları halletmeliyiz.
No matter how much distance we put between ourselves and this house I carry it with me.
Bu evden uzaklaşsak da her zaman aramızda olacak. Çünkü o benim içimde.
We should put distance between ourselves and Walter Stern.
Watern Stern ile aramıza... -... mesafe koymalıyız.
We'll just keep that between ourselves which was something you weren't able to do but let's not get into it, which you know you also had trouble with.
Ama tabii aramızda kalsın. Uğraştın ama yapamadın. Bu konuya girmeyelim elbette, başının derdi ne de olsa.
Between ourselves, it was quite emotional.
oldukça duygusal bir konuşma oldu.
- Between ourselves?
- Aramızda kalacak mı?
We were kept in such strict secrecy that we couldn't mention the word "missile" even between ourselves.
Gizlilik kurallarımız çok katıydı "Füze" kelimesini kendi aramızda bile ağzımıza alamıyorduk.
He would have the chance to liaise between ourselves and possibly the most important ally we will ever have.
Bizle ve belki de sahip olabileceğimiz en güçlü müttefik ile beraber çalışma imkanı bulacak.
this could prove to be a very profitable arrangement between ourselves, Mr. N.
Bu aramızda çok karlı bir düzenleme olabilir Bay N.
It might be the difference between stopping the enemy and getting stopped ourselves.
Düşmanın bizi durdurması ile... bizim kendi kendimizi durdurmamız arasında çok fark var.
There's more going on between us than we've admitted, even to ourselves.
Aramızda, bilinenden daha fazlası var, kendimizden bile.
My brothers, remember that these seven daggers and ourselves are all that stand between the son of Satan and the Son of God, for they alone can destroy him.
Kardeşlerim, sadece bu yedi hançerin onu yok edebileceğini... ve Şeytanın oğluyla ve Tanrı'nın oğlu... arasında olduğumuzu unutmayın.
Always between us we tell ourselves our problems.
Başımız hep beraber belaya girer.
We made vast distance between the target and ourselves.
Hedefle aramızdaki mesafeyi sabitledik.
Sir, the Meltasion asteroid belt lies between here and the sun. Then we'll take it in ourselves.
Efendim, burasıyla güneş arasında Meltasion Gök Taşı Kuşağı buluyor.
Franz, you and I must put ourselves between them at every opportunity.
Franz, sen ve ben bulduğumuz her fırsatta onların arasına girmeliyiz.
Between the FBI and that King Kong gentleman, we're gonna get ourselves killed over this thing.
FBl ve o, King Kong'un arasında kalıp bu şey yüzünden öldürülecektik.
In between the two, we must cry and cry to wash ourselves in our tears, to purify ourselves.
İkisinin arasında, kendimizi gözyaşlarımızla... yıkamak ve arındırmak için, ağlamalıyız ve ağlamalıyız...