English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ B ] / Between the

Between the traduction Turc

27,009 traduction parallèle
Dude, you got to put your peen between the O-man and that him-bo over there.
Hey dostum, bence artık seninkiyle ordaki lavuğun arasına girmen gerekli.
We'll keep this between the two of us.
Bunu aramızda saklayacağız.
Do we know if there was a connection between the victims? Not yet.
Kurbanlar arasında bir bağlantı olup olmadığını biliyor muyuz?
Usually with a setup like ours, assets are divided between the surviving partner and the heirs of the deceased.
Genelde bizim gibi bir düzende varlıklar yaşayan ortakla ölen ortağın varisleri arasında paylaşılır.
between the nation's highest-ranking generals and your four regional leaders. Aah!
Ulusumuzun yüksek rütbeli generalleri ve dört bölgesel lider arasındaki eşi görülmemiş işbirliğiniz için teşekkür ederiz.
As for employment, we must create competition for industry and services and encourage negotiations between the unions and businesses.
İstihdam için endüstri ve hizmet sektöründe rekabet oluşturmalı... ve sendikalarla işletmeler arasında iletişimi teşvik etmeliyiz.
At the heart of the conflict is a territorial dispute between the two independent colonies.
Karışıklığın ortasında iki bağımsız koloni arasında bölge anlaşmazlığı var.
Not to brag, but... between the docking stabilizers and the blast doors, I think this might be my best patchwork ever.
Övünmek gibi olmasın da iniş sabitleyicileriyle patlamaya dayanıklı kapı arasındaki en sağlam yama bu oldu galiba.
I've just been feeling nervous about this new dynamic between the three of us.
Üçümüz arasındaki bu yeni ilişki beni geriyor.
The computer can tease out connections between the victims that the FBI generally doesn't make.
Bilgisayar genelde FBI'ın başaramadığı.. .. kurbanlar arasındaki bağlantıları didikleyebilir
Make sure that I'm cool and I stay in between the lines.
Doğru olmak ve yoldan çıkmamak için.
Now, if charges can be strategically planted, then we can cause a bulk of the roof's concrete to fall on the east side of the cesium rods, creating a barrier between them and the corium.
Şimdi, patlayıcılar stratejik olarak yerleştirilirse çatı betonunu yığın olarak sezyum çubuklarının doğusuna düşürebilir ve onlarla koryum arasında bir engel oluşturabiliriz.
I also found a trove of deleted e-mails between the two of them going back over a month.
Ayrıca ikisi arasında bir ay öncesine uzanan e-posta hazinesi buldum.
Okay, between the both of us, we should get a good photo of that accountant.
Tamam, ikimiz arasında, Şu muhasebecinin iyi bir fotoğrafını çekmemiz lazım.
Long has war raged between the two.
Aralarındaki savaş uzun zamandan beri sürüyor.
We just sent the Niffs running with tails between their legs, right?
Niffleri kaçırmadık mı?
So, new Lip, mow the strip between the street and the houses.
Şimdi, yeni Lip ; sokak ve yeni evler arasındaki bölümü biç.
I shouldn't have to choose between the person that I love and the person I love.
Sevdiğim iki kişi arasında seçim yapmak zorunda olmamalıyım.
I'm the only adult between the two of us.
İkimizin arasındaki tek yetişkin benim.
Ain't much difference between them and the dudes I know.
Benim tanıdığım adamlarla onların bir farkı yok.
It's an 11,000 year old site that lies between the tigris and euphrates rivers, the biblical location of Eden.
Aden Bahçesi'nin yeri olan Dicle ve Fırat nehirleri arasında kalan 11000 yıllık bir yerleşim yeri bu.
We think that there's, like, a big schism between the biblical sense of creation and the other one is the scientific sense, the big bang, and it's all very different.
İncil'deki yaratılış hikayesi ve bilimsel bakış olan Büyük Patlama arasında ciddi bir uçurum var. İkisi çok farklı.
Everything was fine until I noticed that when I held the paper between my thumb and my index finger of both hands and I pulled in opposite directions, the paper would come apart.
İki elimin baş ve işaret parmaklarıyla kağıdı tutup ayrı yönlere çekip kağıt ayrılana kadar her şey iyiydi.
Mitch found a link between Kovacs and the mutated animals.
Mitch, Kovacs ve mutasyon geçirmiş hayvanlar arasında bir bağlantı buldu.
I know that my responsibility is to our mission, but I need to find a balance between being the leader of this team and being in love with you.
Sorumluluğumun görevimizi yapmak olduğunu biliyorum. Ama takımın lideri olmakla, sana aşık olmak arasında bir denge kurmam gerekiyor.
Can you tell us where you were the past two nights between midnight and 6 : 00 a.m.?
Son iki gecedir, gece yarısı ile 06 : 00 saatleri arasında nerede olduğunuzu söyleyebilir misiniz?
Thought it might contain data, which would shed a more vivid light on the alleged rift between Messrs. Potter and Talt.
Bay Potter ve Bay Talt arasındaki sözde soruna daha kuvvetli bir ışık tutabilecek bilgi içerebilirler diye düşündüm.
The captain subpoenaed the MTA for the on-board camera footage from all three buses that passed that stop between 2 : 00 and 4 : 00 a.m. the night of the murder.
Yüzbaşı, MTTM'den, cinayet gecesinde saat 02.00 ile 04.00 arasında o duraktan geçen üç otobüste bulunan kamera görüntülerini istemiş.
Things did not work out between Ms. Hudson and Ms. Purrdy, so I'm posting an ad that I hope will deliver the animal to an owner less likely to leave Greek manuscripts in places they might be befouled.
Bayan Hudson ve Bayan Purrdy arasında işler iyi gitmedi o yüzden hayvana, üstleri kirletilebilecekleri yere Yunan el yazmaları bırakma ihtimali düşük olan bir sahip bulmak umuduyla ilan veriyorum.
The technician will be out tomorrow sometime between 8 : 00 and 8 : 00.
Teknisyen yarın sabah 8 ile akşam 8 arasında gelir.
Instead, you and your two hooligan buddies sneak onto my property in the middle of the night and make off with the kind of information that's best kept between us...
Onun yerine sen ve iki holigan arkadaşın gecenin köründe mülküme girip aramızda kalması gereken istihbaratı dışarı sızdırmaya çalıştınız.
Actually, the neurotransmission speed between your brain and fingertips is pretty amazing.
Aslında, beynin ve parmak uçların arasındaki sinir iletimi hızı inanılmaz.
Between that and the coke, you have enough to OD... twice.
Bununla kokain arasında iki kere aşırı doz alırsın.
That's the difference between us.
Aramızdaki fark bu işte.
Yes, but there is a big difference between owning a BMW, and being a senior intelligence officer with the NSA.
Evet ama BMW sahibi olmakla NSA'da kıdemli istihbarat memuru olmak arasında... büyük bir fark var.
The bullet has lodged itself between several of Dr. Haywood's internal organs.
Mermi, Doktor Heywood'un iç organlarının bazılarına dağılmış.
You went off book, now you're gonna cut the crap, and tell me what the hell is going on between you and Turnbull.
Kafana göre takıldın. Artık zırvalamayı kes ve Turnbull'la aranda ne olduğunu anlat.
Between the two of us, we're more powerful than...
- İkimizin gücü...
The difference between having powers and having precision.
Güçlerin olmasıyla, önsezin olması aynı şey değildir.
I just... just between us, things have been a bit complicated... I mean, complicated's probably not the right word...
Ben sadece, aramızdaki şeyler biraz karmaşık.
I know the difference between a good kill and one made out of pure rage.
Öfke ile yapılmış bir cinayet ile iyilik için yapılmış olan cinayet arasındaki farkı bilirim.
Although, given the choice between Eukodal and, you know, romance...
Gerçi, Eukodal ile romantizm arasında bir seçim yapmam gerekse...
So the shelter's location raises concerns for the community about possible negative outcomes, exacerbated by the fact that the site is between two schools.
Şöyle ki, barınağın yeri, olası olumsuz sonuçlar konusunda topluluk nezdinde, barınağın iki okul arasında kalmasından kaynaklanan endişeler yaratıyor.
I mean, if nothing is ever going to change between us, what is the point?
Yani aramızdaki hiçbir şey değişmeyecekse anlamı ne?
I was just gonna go sit by the river and think about how I wanted to treat myself when I saw these bad boys sitting in the window at the secondhand store right between a sewing machine and a chipped bowling ball.
Nehrin oraya gidiyordum ve ikinci el mağazasının vitrininde dikiş makinası ve bowling topunun arasında bu yaramazları beklerken görünce kendimi nasıl şımartırım diye düşündüm.
Try to enable you to see the difference between thoughts and reality.
Düşünce ve gerçek arasındaki farkı görebilmeni sağlamaya çalışırdım.
Man, between that and the grilled cheese, we're gonna make a fortune.
Dostum, bu ve ızgara peynir ile servet kazanacağız.
The patient has repeatedly stated that he will someday play a major role in a battle between Satan, Yahweh, and Jesus.
Hasta sürekli olarak, bir gün Şeytan, Yehova ve İsa arasındaki bir savaşta aktif görev alacağını tekrarlıyor.
That's the difference between good and bad spirits.
İyi ve kötü ruhlar arasında fark var.
Until this knife stays embedded here this will be the door between this world and that.
Bu bıçak bu şekilde burada gömülü kalacak iki dünya arasında bir kapı olacak.
I want things to go back the way they used to be between us.
Ben aramızdaki her şeyin eskisi gibi olmasını istiyorum.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]