English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ B ] / Big surprise

Big surprise traduction Turc

894 traduction parallèle
We have a big surprise for you.
Sana büyük bir sürprizimiz var.
Well, I want to tell you that you have a big surprise coming,
Size söyleme istediğim sürprize gelecek olursak.
- No. Oh, now you've made me tell the big surprise before I was ready.
Büyük sürprizi ağzımdan aldınız, oysa daha kendimi hazırlamamıştım.
And now The Iroquois Democratic Club of the 14th AD has a big surprise for a very lucky young man.
Ve şimdi de, 14'üncü seçim bölgesi, Iroquois Demokrasi Kulübünün çok şanslı bir gence büyük bir sürprizi var.
I'm a big surprise to you.
Çok şaşırıyorsun.
- I was almost a big surprise to Madge.
- Az kalsın Madge de çok şaşıracaktı.
When I was a kid, we were so busted... that if we got anything at all for Christmas it was a big surprise.
Ben bir çocukken durumumuz öyle kötüydü ki Noel'de herhangi bir şey alsak, benim için büyük sürpriz diye ona denirdi işte.
- That's part of the big surprise.
- Seni oradan arayacak.
Bandits got big surprise because soldiers on the train waiting for them.
Haydutlar şaşırdılar, çünkü trendeki askerler onları bekliyordu.
- Shall we tell him, Lil, the big surprise?
- Büyük sürprizi söyleyelim mi?
But you were a big surprise.
Büyük bir sürpriz oldun.
You boys have a big surprise in store for you.
Çocuklar, kendinizi büyük bir sürprize hazırlayın.
Big surprise, Jimmy!
Büyük sürpriz, Jimmy.
I'll be frank and say that you're a big surprise to me too.
Ben de dürüst davranıp, sizin de bana büyük bir sürpriz olduğunu söyleyeyim.
- Yeah, big surprise.
- Evet, büyük sürpriz.
Big surprise.
Sürpriz olacaktı.
I have promised you a big surprise for this evening.
Bu akşam bir sürprizim olacak demiştim.
Boy, is that the creep in for a big surprise.
Yavaşça içeri süzülmek gerek.
I know somebody that if they saw for themselves would give Accattone a big surprise!
Yaptıklarını bir bilse Accattone'ye sağlam bir ders verecek birini tanıyorum.
I'm coming back with a big surprise.
Büyük bir sürprizle geleceğim.
- well, what was the big surprise?
- Biiyiik siirpriz neymi §?
Little lady's big surprise.
Küçük hanıma büyük sürpriz!
You might be in for a big surprise.
Büyük bir sürprize hazırlıklı ol.
Sukegoro's men will be in for a big surprise.
Sukegoro'nın adamları için büyük bir sürpriz olacak.
May be big surprise.
Büyük sürpriz.
- Big surprise, no?
- Büyük sürpriz mi, Hayır mı?
- Big surprise.
- Büyük sürpriz.
Scanlon's got a present for you It'll be a big surprise
Scanlon'un size bir hediyesi var, ve büyük bir de sürprizi olacak.
Now, close you eyes and Nero will give you a big surprise!
Gözlerini kapat, Neron sana büyük bir sürpriz yapacak!
I've got a big surprise for you, Konrad.
Senin için çok büyük bir sürprizim var Konrad.
They said this was a big surprise. I said it was.
Büyük bir sürpriz olduğunu söylediler, evet dedim.
He can't produce the big surprise he promised everyone.
Herkese söz vermiş olduğu sürprizi yapamayacak.
Big surprise for V. C.
Vietkong için büyük sürpriz.
It's a big surprise.
Büyük bir sürpriz.
Shaggy and Scooby sure were mysterious... ... about this big surprise they have for us.
Shaggy ve Scooby'nin bizim için hazırladıkları sürpriz ne merak ediyorum.
This is a big surprise.
Ne büyük bir sürpriz.
If you lift your eyes there's a big surprise On your bed you'll see
Gözlerinizi açarsınız Sürprizle karşılaşırsınız
If you go out in the woods today You're in for a big surprise
Bugün ormana gidersen Büyük bir sürprizin içindesin
I wanted it to be, like, a big surprise for you and Pee.
Sen ve babam için büyük bir sürpriz gibi olmasını istedim.
A big surprise!
Büyük bir sürpriz!
Why the big surprise?
Şaşırmana hacet yok.
I don't know he'll get a big surprise
Biliyorum. Ama benim çıkacağımı bilmez.
He says marry him and cash in on a big surprise.
O, onunla evlenmemi istiyor ve büyük bir sürprizle karşılaşacağımı söylüyor.
You got a big surprise comin'to you.
Senin için büyük bir sürprizimiz var.
A big surprise.
Kocaman bir sürpriz.
Yes, but to my surprise, she was so big about the whole thing... and let me off so easily.
Evet, ama şaşırtıcı bir biçimde, tüm meseleyi büyük bir olgunlukla karşıladı ve beni oldukça kolay bir biçimde bıraktı.
I have a surprise for you. I fly from the big rigging tonight.
Sana bir sürprizim var bu akşam büyük bir gösteri yapacağım.
If this dame thinks she's in for a big time, she's in for a surprise.
Eğer bu kız buraya oynaşmak için geleceğini sanıyorsa, çok şaşıracak.
For a man who's smart enough to run a big daily newspaper... ... you sure surprise me. Can't you recognize New York...
Oyunu kazanmayı öğretiyorsa hiçbir şey kayıp değildir.
Too big a surprise?
Büyük bir sürpriz ha?
Since the Capellans never developed the bow, this may come as big a surprise as gunpowder was on Earth.
Capellanlar hiç yay yapmadılar. Onlara sürpriz olabilir.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]