Breakup traduction Turc
1,172 traduction parallèle
He's finally come to terms with the breakup.
Ayrılmayı artık kabullendi.
Are all men like you after breakup?
Ayrıldıktan sonra bütün erkekler senin gibi midir?
- The breakup wasn't my fault.
- Ayrılmak benim hatam değildi.
And how did Mr. Ralston handle the breakup?
Peki Bay Ralston'ın ayrılığa tepkisi nasıl oldu?
He said it was your subconscious way of blaming yourself for our breakup.
O kendiniz suçlamak sizin bilinçaltı yol olduğunu söyledi.
With the Dean thing and all and the breakup?
- Dean'le ayrılmalarından sonra da mı?
"I don't know the circumstances surrounding your breakup with Pennilyn... " but it's still my belief... " that she is much better suited for you than Emily.
Pennilyn Lott'la ayrılmana sebep olan şartları bilmiyorum ama sana Emily'den daha uygun bir kadın olduğuna hâlâ inancım tam.
Listen, I'm going to play you two Rilo Kiley songs... one pre-Jenny Blake breakup, one post.
Sana iki tane Rilo Kiley şarkısı çalacağım.
He's not doing too well since the Ava breakup.
Ava'yla ayrıldığından beri durumu pek iyi değil.
Fixing my face... completes my breakup with this man.
Yüzümü düzeltmek bu adamla olan ayrılıklarımı nihayete erdirecek.
Now, this way, the onus of the breakup is on her.
Bu sayede, ayrılığın suçlusu o olacak.
But I will admit that our breakup, to the outside observer, could seem sad, but I don't know, for me, I feel like it's given me this great gift, you know, this new era.
Ama kabul ederim ki ayrılığımız dışarıdan gözlemleyince, üzgünce gözükebilir,... ama bilmiyorum, bence, sanki bunu, bana verilmiş bir yetenek gibi düşünüyorum.
Or, since I already heard about it, could we skip to my breakup with Anna? Really?
Veya onu çoktan duyduğuma göre o kısmı atlayıp Anna'yla olan ayrılığımıza mı geçelim?
Long story short, they had a terrible breakup, and she's been alone ever since.
Uzun lafın kısası, çok korkunç bir ayrılık yaşadılar, ve o zamandan beri yalnız.
She seems convinced that I sent him some stupid breakup telegram.
Ona aptalca bir ayrılık telgrafı gönderdiğime inanmıştı.
Honestly, I think she's a little worried that you're still bent... about the whole breakup, and that you might do something about it.
Doğrusu, bence hala ayrılığınızla ilgili biraz endişeli ve bununla ilgili bir şey yaparsın diye.
It's the first time me and Lindsay are seeing each other since the breakup.
Ayrıldığımızdan beri Lindsay ile ilk defa görüşeceğiz.
A bad breakup? Not exactly.
- Kötü bir ayrılık mı?
Every breakup's got a story, right?
Her ayrılığın bir hikayesi vardır, değil mi?
When are we gonna meet this future breakup?
İleride ayrılacağın bu adamla ne zaman tanışacağız?
And, may I say, I also recently went through a breakup.
Ve şunu da söylemeliyim, yakın zamanda başımdan bir ayrılık geçti.
I didn't go through a breakup.
Başımdan bir ayrılık falan geçmedi.
I don't need to sleep with someone after every stupid breakup just to prove she's still got it.
Her aptalca ayrılıktan sonra kendisini ispat edebilmek için birileri ile yatmak ihtiyacı duyan o kızlardan biri değilim.
And the latest breakup?
Ya son ayrıldığın?
- Who said I had a breakup?
- Ayrılmış olduğumu kim söyledi?
I'm looking for a breakup plant.
Bir ayrılık bitkisi istiyorum.
- A breakup plant.
- Bir ayrılık bitkisi.
Well, it should be a breakup bouquet, and it should be hydrangeas.
O zaman bir ayrılık buketi olmalı ve de ortanca olmalı.
I had a bad breakup last year.
Geçen yıl bir ayrılık yaşadım.
Maybe it's my breakup with Tara.
Belki Tara ile ayrılığım yüzündendir.
She'd gone through a really bad breakup and couldn't stop crying.
Çok kötü bir ruh halindeydi ve sürekli ağlıyordu.
Look, it was a bad breakup.
Bakın, kötü bir ayrılıktı.
Well, these days anybody going through a breakup gets my sympathy.
Bu günlerde ayrılanların halinden anlıyorum. Evet.
you know how depressed i've been over my breakup with morty.
Morty'den ayrıldıktan sonra nasıl depresyona girdiğimi biliyorsun.
She's devastated about the breakup and hasn't left the house in days.
Depresyona girdi ve bir gündür evden hiç çıkmadı.
What better way to get over a breakup than a $ 1,500 wake-up call?
Ayrılık acısını unutmak için, 1500 dolarlık bir telefon konuşması en iyi şey.
I hate to admit it, but the first real breakup I ever had wasn't with a girl, it was with Greg.
Utana sıkıla itiraf ediyorum ki, yaşadığım ilk ayrılık bir kız ile değil, Greg'le idi.
So, I notice you told Paris about my breakup.
Paris'e ayrılığımdan bahsettiğini fark ettim.
Listen, Lorelai, if you decide that your breakup is something... that you want to talk about, please let me know.
- Lorelai, ayrılığından bahsetmek istediğine karar verirsen, lütfen beni ara.
- What breakup?
- Ne ayrılığı?
Breakup, split-up, separated, whatever you want to call it.
- Ayrılık, uzaklaşma, ayrı kalma. Ne demek istersen.
He was talking with a bunch of people about the breakup.
Ne? Birkaç kişiyle ayrılıktan bahsediyordu.
And then her first sort of breakup, which was not so cute.
Derken, ilk ayrılığını yaşadı, ki bu hiç hoş değildi.
It's the "Stairway to Heaven" of breakup lines.
Bu, ayrılma çizgisinin "Cennete giden merdiveni".
It was a really bad breakup.
- Evet, kötü bir ayrılıktı.
He went through a really bad breakup, and he just needed me to be there for him.
- Desteğime ihtiyacı vardı. - Yaptığın şey hastalıklı ve yanlış.
I UNDERSTAND YOU'VE WRITTEN THE FIRST LINE OF A HIT BREAKUP SONG!
Çok tutacak bir ayrılık şarkısının ilk dizesini yazdığını anlıyorum!
I am just going through a breakup myself, so
Ben de şu an ayrılma süreci yaşıyorum
- Post-breakup stuff exchange.
- Ayrılma sonrası eşya değişimi.
The breakup.
Kopuş.
- The breakup.
- Ayrılıktan.
break 448
breaks 18
breakfast 470
breaking 79
breaker 206
breakdown 19
breakthrough 24
breakers 22
break it down 100
breakfast at tiffany's 17
breaks 18
breakfast 470
breaking 79
breaker 206
breakdown 19
breakthrough 24
breakers 22
break it down 100
breakfast at tiffany's 17
breakfast of champions 39
break a leg 224
break time 22
breakfast is ready 50
breakfast is served 22
breakfast in bed 22
break the glass 17
breaking news 86
break it up 458
breaking and entering 94
break a leg 224
break time 22
breakfast is ready 50
breakfast is served 22
breakfast in bed 22
break the glass 17
breaking news 86
break it up 458
breaking and entering 94
breaking up 27
break up 38
break it off 17
break it 101
break's over 48
break off 25
breaks my heart 16
break time's over 17
break up 38
break it off 17
break it 101
break's over 48
break off 25
breaks my heart 16
break time's over 17