English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ B ] / Break it off

Break it off traduction Turc

498 traduction parallèle
I wish I knew of some way to break it off without hurting him, but all I can do is wait for him to get tired of coming.
Onu kırmadan ondan ayrılmayı becerebilsem keşke... ama tek yapabildiğim onun gelmekten sıkılmasını beklemek.
I couldn't just break it off.
Ayrılamadım işte.
That even though Bud and I love each other, I ought to break it off and find a -
Bud ile birbirimizi sevmemize rağmen ilişkimize son vermeli ve yeni birini- -
Why on earth did you break it off?
- Niye bozdun nişanı? Ben ne yaptım ki?
You mustn't break it off again, Cecily.
Bir daha nişanı bozma Cecily.
Well, I don't think I could break it off... now that I've actually met you.
Artık seninle tanıştığımıza göre bozabileceğimi düşünmüyorum.
Go ahead, break it off.
Durma, kır gitsin.
Break it off down there.
Bir dakika durun..
- Break it off!
- Yeter kes artık!
If you want to break it off, that's fine.
Bitirmek istiyorsan, sorun değil. Bitirmek istiyorsan, sorun değil.
You must break it off.
Bu ilişkiyi bitirip atmalısın.
I promise you she won't. She'll be the one to break it off.
Emin olun, kabul etmeyecektir.
Why did you break it off with him?
Ondan neden ayrılmıştın?
Gertrud, now you'll break it off with him?
Gertrud, artık ondan ayrılacaksın değil mi?
Work took you away from me, but never did I want to break it off.
Meşgaleler beni senden uzaklaştırdı, ama hiçbir zaman ayrılmak istemedim.
You couldn't break it off.
Ayrılamazdın zaten.
She wants to break it off.
İlişkiyi kesmek istiyor.
Cram it in and break it off.
Kürekleyip atın.
You see, if you break it off, she gets sore.
Eğer sen ayrılırsan, onun kalbi kırılacaktır.
You've got to work it so that the idea to break it off is hers... she thinks.
Ayrılma fikrinin ondan çıktığına onu inandırmalısın o öyle düşünsün.
But she'll break it off because of me.
Ama benim yüzümden bozacaktı.
You must break it off.
- Durdurmalısın.
Soapbox Leader, break it off.
Sandık Lideri, bitirin. Çay vakti.
She was offering me all the happiness imaginable, but I declined because I wanted to break it off while I was on top of happiness.
Bana hayalini kurduğum tüm mutluluğu öneriyordu ama reddetmek zorundaydım ama mutluluğumun zirvesindeyken bu öneri reddetmeliydim.
It's best for us to break it off now, straight away.
Bizim için en iyisi, hemen şu anda, ayrılmamız.
To break it off.
Bitirmek.
Stick it in and break it off!
İçeri sok ve kır!
Up your giggy with a wawa brush and break it off.
Fırça sapını kıçına sok ve içerde kır.
And Sylvia wanted to break it off.
Ve Sylvia iş ilişkisini kesmek istedi.
At 453 degrees below zero, that liquid helium would break it off like an icicle.
Sıfırın altında 453 derecedeki sıvı helyum bunu bir buz parçası gibi kırar.
Break it off
Hayır!
I was the one who wanted to break it off.
Ayrılmak isteyen bendim.
Say you'll never break it off between us.
İlişkimizi asla bitirmeyeceğini söyle.
Put your hand on there, asshole, or I'll break it off!
Bana bak aptal herif, parmağını hemen basmazsan onu kırarım.
break it off clean, have it done with, over.
efendice ayrıI, Yaptım, bitti.
And see that you don't break it, or I'II bite your head off.
Dikkat et de kırılmasın, yoksa kafanı dişlerimle koparırım.
- Be careful it doesn't break off in your hand.
- Eline aldığında kırılmasın.
Aw, break it off!
İşte yine geldi!
After all, identifying Harry Wheeler as one of the men who knocked off the bank was no break, it was...
Nihayet, adamlardan birinin Harry Wheeler olduğu anlaşılıyor. Hiç ara vermeden banka soymuş. Olay...
I was afraid I couldn't say it right off, so I brought roses to - To break the ice.
Doğrudan söyleyemeyeceğimden korktum, ve buzlar biraz erisin diye - bu gülleri getirdin.
I was gonna break it out the day I get off this ship.
Bu gemiden gittiğim gün açacaktım.
TO BREAK IT IN FOR YOU. I COULD SMOKE IT ALL DAY WHILE YOU'RE AT THE OFF ICE
Bir şey değil.
Pieces of it break off.
Parçaları kopar.
If you're a bum, if you can't break off with the booze or whatever it is that makes you a bad risk, then get out.
İçkiyi bırakamıyorsanız, ya da sizi baş belası haline getiren bir şey varsa, çekip gidin.
I told him it wouldn't be wise to break off so suddenly, But that I would find a way soon.
Bu kadar ani ayrıImanın akıllıca olmayacağını ama yakında bir yolunu bulacağımı söyledim.
Well, it was after 1 : 00... and I- - I heard the glass break and the alarm go off, and I woke up.
- eh, saat 11 : 00 den sonra camın kırıldığını ve alarmı duydum ve uyandım
When a relationship no longer works, one should be able to break if off before it changes to bitterness and gnawing hate.
Bir ilişki artık sürdürülemiyorsa birisi ilişkiyi ıstıraba ve insanın içini kemiren nefrete dönüşmeden bitirebilmeli.
Hey knock it off, break it up.
- Kesin şunu!
I won't cut off the sword myself, instead I'd jab my sword into the opponent's bone, let it break off an inch, and leave it in the wound.
Bir kere kılıcımı ben kendim kesmem, Onun yerine Kılıcımı rakibimin kemiğine saplar... ve kırık kısmı sapladığım yerde bırakırım.
Knock it off! Break it up!
Kesin şunu!
You said if we pulled it off, you'd break Pee Wee's cherry.
Demiştin ki eğer biz bu işi başarırsak, Pee Wee yi milli yapacaktın.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]