Businesses traduction Turc
1,250 traduction parallèle
Bush's good friend, James Bath, was hired by the bin Laden family to manage their money in Texas and invest in businesses.
Bush'un yakın dostu James Bath, Bin Ladin Ailesi tarafından Teksas'taki yatırımlarını ve işlerini yönetmek için tutulmuştu.
But then another group of people invest in you, your friends and their related businesses, $ 1.4 billion over a number of years.
Ama başka bir gurup da size, dostlarınıza ve onların işlerine 1.4 milyar Dolar yatırım yapıyor.
That's how much the Saudi royals and their associates have given the Bush family, their friends and their related businesses in the past three decades.
Çünkü Suudi Kraliyet Ailesi ve ortakları son otuz yıl içide Bush Ailesi ve dostları için bu kadar yatırım yaptılar.
We need you. Lots of you are small businesses and struggling :
Küçük şirketleri boğuyorsunuz.
Mumbai Police stopped all illegal businesses in the city.
Onlar yapılan küçük ve büyük suçluları tutukladı.. .. ellerinde birçok deliller var..
Tell us about some of your businesses.
- Bana işlerinden bahset.
I have listened that the businesses go well.
İşleriniz iyiymiş? !
And, and he would try to sell it and, and, uh... to other businesses and the company would get some free boxes.
Onları satmaya çalıştı ve diğer işi yapan şirkete satıp kutular alacaktı.
Mr. Man's businesses extend from our country to all over the world.
İşi, ülkemizden tüm dünyaya genişledi.
Although Mr. Man has left us, the Man family will continue to grow his businesses.
Bununla beraber, Bay Man, ailesine daha da büyütebilecekleri bir iş bıraktı.
It's so important to our family and the two businesses.
Ailelerimiz ve şirketler için çok önemli.
The euphoria of peso / dollar parity made tradesmen and small businesses unable to compete and bankrupts them.
Peso / dolar eşitliğinin yarattığı coşkunluk içinde, tüccarların ve küçük işletmelerin rekabet gücü kalmıyor ve iflasa sürükleniyorlardı.
Thousands of others came from the factories and businesses that also had to close.
Başka binlercesi de kapanmak zorunda kalan fabrikalardan ve şirketlerden geliyordu.
My husband admires its energy and its its people are... very busy making their businesses successful.
Sizin Milton'lu erkeklere karşı ön yargınız ne olursa olsun biz işverenler, hepimiz aynı değiliz. Sizden aşağıda oldukları için, adamlarınızı istediğiniz şekilde tehdit ederken sizi gördüm. Hayır, yapmadım.
Thousands of businesses in the zone have been forced to close.
Bölgedeki binlerce iş yeri kapatıldı.
We agreed to keep out of each other's businesses, didn't we?
Birbirimize karışmayalım.
Low-carb diets are sweeping the nation... but some local businesses are being left in the dust.
Eothen Beorn Düşük karbonhidratlı diyetler tüm yurtta yayılıyor ama bazı yerel işletmeler bu akımın gerisinde kalıyor.
Four seizures, four claims against businesses and county offices.
Dört nöbet ve özel şirketlerle devlet daireleri aleyhine dört dava. Dolandırıcı olduğun söylenebilir, öyle değil mi?
My client owns a conglomerate of businesses, one of which happens to distribute adult titles.
Müşterimin bir şirketler grubu var. Bunlardan biri de porno filmleri dağıtımı yapar.
That you're involved with side businesses.
Bazı yan işlerle ilgileniyorsunuz.
As far as use for the fees to be levied on businesses, I worked a proposal up on a permanent infirmary and a camp dump.
Esnaftan kesilecek paralar bir işe yarasın diye... bir sağlık ocağı ve çöplük kurmak için teklif hazırladım.
First notice of our cost to avoid getting fucked in the ass by those legislative cocksuckers was just handed to me by yankton's toll collector, who suggests also our best case in keeping title to the claims, property and businesses is to start up now
Yasama meclisindeki hıyarların... üçkağıdına gelmekten kaçınmak için ödeyeceğimiz meblağın ilk tebliği... Yankton'ın tahsildarı tarafından bu sabah bana verildi.
Say to license businesses?
İş yerlerine ruhsat verse?
All that organizing businesses?
Toplantı yüzünden mi?
I have built two extremely successful businesses, Mother... and both of them without your help.
- İki tane çok başarılı iş kurdum anne. İkisini de yardımın olmadan yaptım.
I represent greedy businesses.
Büyük firmaları temsil ediyorum.
We both graduated from the same school... created successful businesses... found money, fame... pussy... but somehow you managed to always come out ahead of me.
İkimiz de aynı okuldan mezun olduk çok başarılı işler çıkardık para kazandık, şöhret seks ama bir şekilde, benden hep önde olmayı başardın.
What businesses are the Byz Lats into?
Byz Lats'ın faaliyet alanları ne?
Check all the registered businesses in the area.
Bölgedeki bütün kayıtlı iş yerlerini kontrol et.
We're not only protecting our employer... but small businesses everywhere.
Sadece kendi çalışanımızı korumuyoruz ama küçük işletme her yerde var.
While Enron's stock kept rising, its businesses kept losing money.
Enron hisseleri yükselmesine rağmen işleri para kaybettiriyordu.
As you can see foresee, the underlying fundamentals of our businesses are very strong.
Daha önce de gördüğünüz gibi işimizin temelleri oldukça sağlam.
That is my obligation as it is yours to respect and serve our businesses here.
Bu benim görevim olduğu gibi seninki de buradaki işlerimizi yürütüp saygı göstermek.
-... and we put them into businesses...
... başka şirketlerimize...
Oh, I'll be up at businesses.
İşlerimle uğraşacağım.
Businesses represent capitalism to them, their most hated enemy.
Ticaret onlara göre kapitalizm demek, en nefret ettikleri düşman demek.
Businesses all up and down Wasson Avenue started closing down,'cause for every door integration opened, it meant the closing of another in the community.
İşler aşağı yukarı gidince Wasson Caddesi kapanmaya başladı. Ayırımcılığın açtığı her kapı, toplumda bir kapının kapandığı anlamındaydı.
I have urgent businesses to treat with his / her father.
Babanla acil bir işim var.
While Enron's stock kept rising, its businesses kept losing money.
Enron hisseleri yükselmesine rağmen. ... işleri para kaybettiriyordu.
As you can see foresee, the underlying fundamentals of our businesses are very strong.
Daha önce de gördüğünüz gibi. ... işimizin temelleri oldukça sağlam.
There might be businesses you can make over two million dollars in a weekend...
Bir haftasonunda 2 milyon Dolardan fazla kazanacağınız işler olabilir.
Today's storm that swept Ohio sent dozens of vehicles sliding on the roadways forced hundreds of stores and businesses to close.
Bugünkü fırtına Ohio'yu silip süpürdü yüzlerce araç otoyolda sağa sola savruldu ve yüzlerce mağaza kepenklerini indirmek zorunda kaldı.
They get thousands fired from healthy businesses to get more for the greedy, open-mouthed beast.
Hepsi de doyumsuz birer hayvan. Bu cilalı özgeçmişlerin hepsi birer düzmece.
You need to avoid crowds where businesses would be interrupted. I understand, sir.
İnsanların işlerini engelleyecek şekilde, kalabalıkları toplamamalısın
He's pushing businesses to hire Filipina girls instead of Russians.
Rus kızları yerine Filipinli kızları kiralamaya başlamış.
I am waiting for some cash sometime soon, from my Argentina businesses, but...
Arjantindeki şimden nakit para bekliyorum, en kısa zamanda fakat...
What kind of businesses?
Ne çeşit bir iş?
We need some of the local businesses, like Virgil here and Buddy here, to send a little something-something our way, and not just this week because there's a boy in the hospital.
Yerel işletmelere ihtiyacımız var, Virgil gibi ve Buddy gibi. Yolumuzda ufak ufak ilerlemek için. Ve sadece bu hafta hastanede küçük bir çocuk var diye değil.
Where he lives, his businesses, anything that could possibly connect with any terrorist activity.
Nerede yaşadığı, işi, herhangi bir terörist eylemiyle bağlantılı olabilecek herhangi bir şey.
I need to check the records for any British-owned building businesses that would've applied for a license about ten years ago.
İngiliz yapımı inşaat işi kayıtlarını incelemek istiyorum on yıl kadar önce lisans başvurusu yapanları.
He will handle all of Pathan's businesses.
Değil mi Raghu?