But he's dead traduction Turc
827 traduction parallèle
But he's dead now.
Ama artık öldü.
They all thought she was dead, but my father, he kept ladling gin down her throat... till she come through so sudden, that she bit the bowl off the spoon.
Herkes öldüğünü düşündü ama babam boğazına durmadan cin döktü... öyle çabuk kendine geldi ki kaşığı ısırdı.
And I'd say "Sure, he's dead, he's forgotten," but I knew it wasn't so.
Ve ben de dedim ki, "Tabii ki öldü, unutulur," ama ben böyle olmadığını biliyordum.
But he's dead.
Ama öldü.
- But he's not dead.
- Ama o değil. - Hayır, değil.
I was in love with him, and I knew it for the first time that night but now he's dead, and I'm not sorry. He wasn't worth it.
Ona aşık olduğumu o gece anlamıştım ama şimdi ölü ve ben üzgün değilim.
Sorry to bother you at this hour, Doc, but there's been somebody playing pranks with Frankie's body and I had to make sure he was dead.
Bu saatte sizi rahatsız ettiğim için özür dilerim, Doktor. Fakat orada birileri Frankie'nin cesedi ile oyun oynuyorlardı. ve onun ölmüş olduğundan emin olmak zorundaydım.
I don't know why, but he's wanted me dead ever since I can remember.
Sebebini anlamış değilim ama tek bildiğim beni ölü olarak görmek istediği.
- He ain't dead, but he just won't come to.
- Ölmemiş, ama baygınmış.
- But he's dead!
- Ama o öldü!
We needed Peterson, but he's dead.
Peterson'a ihtiyacımız vardı, ama öldü.
But he's not dead, is he?
Ama ölmedi, değil mi?
But he's dead.
Ama o öldü.
He's been dead for many years, Mrs. Wiley, but that's a legend, too.
Öleli uzun yıllar oldu Bayan Wiley, ama bu da bir efsanedir.
Curt was afraid of him, but now he's dead.
Curt ondan korkardı ama o şimdi öldü.
But he's not dead.
Ama yaşıyor.
But when he's dead, I know it's not a joke.
Ama ölünce, şaka olmadığını anladım.
He's dead, but he told us something about you - something you'd like kept quiet.
Kendisi öldü, fakat gizli tutmak isteyeceğiniz bazı şeyler söyledi.
- But he's dead.
- Ama o öldü.
- Look, he has a bitter quarrel with me, but I'm not about to get myself dead for somebody else's woman.
Bak, bana kızgın olmasının bir sebebi var. Karısı veya başka bir şeyi için ona kendimi öldürtmeyeceğim.
He's dead, but he beckons.
Ölü, ama elini sallıyor.
She came back among us to find her husband. But he's dead.
Kocasını bulmak için döndü.
But if he loses that someone, he's dead as a doornail.
Ama o kişiyi de kaybederse ölmüşten beter olur.
But you're alive and he's dead and that makes the difference.
Fakat siz hayattasınız ve o öldü ve aranızdaki fark bu.
- But he's not dead.
- Ama henüz ölmedi.
and the Crown will prove that Sasha Ismail, the defendant in the dock, was not only a scavenger who robbed the bodies of the dead of their weapons on the battlefields of North Africa, but that he subsequently made an evil career of illegally trafficking in such weapons,
Majestelerinin savcısı, sanık sandalyesinde oturan Sasha İsmail'in sadece Kuzey Afrika savaş alanındaki cesetlerin silahlarını soyan bir leş yiyiciden ibaret olmadığını, fakat daha sonra Cezayir'den Kenya'ya gelen yasadışı silah trafiğini de aynı amaçla meslek edindiğini kanıtlayacak
Talk to him about anything but psychology... and I bet you he's a dead pigeon.
Psikolojiden başka bir halt bilmez... yavan biri olduğuna bahse girerim.
Highness, this one was found among the dead, but he is no Egyptian.
Efendim bu adam, Mısır'lı ölülerin arasında bulundu, ama Mısır'lı değil
- Sasha, but he's dead!
- Sasha, ama o öldü.
Thanks for not giving me away, but... he's dead now.
Beni ele vermediğin için teşekkürler ama o şimdi öldü.
But now that he's dead it's all over
Ama şimdi o öldü her şey bitti.
I'm sorry about boy Barrett, but he's dead, finished.
Barrett için üzgünüm, ama o öldü, bitti.
He's been dead for over 15 years, but every time i turn around i hear his name!
Kötü bir rüya gören bir adamın portresi.
But he's not dead.
Ama o ölmedi.
But he's dead now, and you are alive.
Artık o ölü sen hayattasın.
Nobody else wanted it but George, and he's dead.
George'dan başka kimse istemiyordu, o da öldü.
But Eleanor, he's dead.
Ama Eleanor, öldü o.
But you cannot possibly have seen Tony. He's dead.
Ama Tony'yi görmüş olman mümkün değil.
But I can't bring my father, because he's dead.
Fakat babam gelemez, o öldü.
But you must have seen the dead man while he was still alive.
O ölü adamı ölmeden önce görmüş olmalısın.
You wanted him so much, but he's dead!
Onu çok istedin ama o ölü!
He's dead but I'll have to live with the memory of his crime for the rest of my life.
O öldü ama ben hayatımın geri kalanında işlediği suçun anısıyla yaşamak zorunda kalacağım.
But instead, he's dead, I'm out the 100 ryo I lent him.
Bunun yerine o öldü ve 100 ryo içerdeyim.
But I'm not lying about Taggert. He's dead.
Ve Taggert hakkında doğruyu söylüyorum.
My husband used to be the concierge, but he's dead.
Kapıcı eskiden kocamdı, ama öldü.
But now he's happier. He's dead. And we'll miss him.
Şimdi öldüğü için daha da mutlu.
But let us knowas soon asyou find out whether he's dead or alive.
Ama onun ölüp ölmediğini öğrenir öğrenmez bize bildir.
He's an ex-actor, probably second-rate... but he's the dead spitting image of the General.
Eski bir oyuncu, büyük ihtimalle ikinci sınıf. Ama generale tıpa tıp benziyor.
Yes, but he's dead.
" Evet, fakat artık ölü.
My ideal is Gary Cooper, but he`s dead.
Benim idealim Gary Cooper'dı, ama öldü.
But you must face the probability... that he's dead now.
Ama, onun şimdi ölmüş olabileceği ihtimaliyle yüzleşmelisiniz.
but he's a good guy 21
but he's gone 56
but he's not here 42
but he's a good man 17
but he's right 88
but he's gone now 20
but he's good 19
but he's here 25
but he's alive 46
but he's wrong 25
but he's gone 56
but he's not here 42
but he's a good man 17
but he's right 88
but he's gone now 20
but he's good 19
but he's here 25
but he's alive 46
but he's wrong 25
but he's not 136
but he's okay 31
but he's 144
but he's fine 33
but he's gonna be okay 19
he's dead 3015
he's dead to me 17
he's dead now 73
dead 2365
deadline 20
but he's okay 31
but he's 144
but he's fine 33
but he's gonna be okay 19
he's dead 3015
he's dead to me 17
he's dead now 73
dead 2365
deadline 20
deadly 57
deadshot 26
dead girl 16
dead ahead 30
dead end 102
dead or alive 151
dead man walking 43
dead meat 35
dead man 40
dead people 32
deadshot 26
dead girl 16
dead ahead 30
dead end 102
dead or alive 151
dead man walking 43
dead meat 35
dead man 40
dead people 32
dead body 39
dead hands 25
dead serious 25
dead on 16
dead and 19
dead guy 19
dead bodies 32
dead wife 18
dead is dead 27
dead clade walking 20
dead hands 25
dead serious 25
dead on 16
dead and 19
dead guy 19
dead bodies 32
dead wife 18
dead is dead 27
dead clade walking 20