Column traduction Turc
2,453 traduction parallèle
Well, here's the thing... oh, by the way, Katie, I love your column.
Şey, işin aslı... Bu arada Katie gazatedeki köşene bayılıyorum.
The Mountain of God chooses this moment to throw up a column of ash 15,000 metres into the air.
Tanrı'nın Dağı külleri fırlatmak için bu anı seçiyor. Havaya doğru 15,000 metre.
Spit on you! Department and you spit! Column hodom off!
Çok umurumdaydı sen de senin departmanın da.
Column, hear my command!
Konvoy, emrimi dinle!
Column one is initials and nicknames.
İlk sütun ; baş harfler ve rumuzlar.
Column two is the day of the week.
İkinci sütun ; haftanın günleri.
Because a tire iron can be used to break a window... and pry open the steering column to expose the ignition leads.
Çünkü bir levye, cam kırmak için ve ateşleme başlarının saklandığı, direksiyon bloğunu açmak için kullanılabilir.
So far I haven't heard much in the pro-men column.
Bu zamana kadar erkekler konusunda pek de iyi olduğunuz söylenemez.
It's already 10 : 30 and yet no sign of attack. Which division was it? The 8th column.
Saat 10 buçuk ve hala saldırı izi yok.
It'll take a few days to gather up the troops and each column needs time to adjust otherwise.
Orduyu toplamak için bi kaç gün gerekli iki tarafın da zamana ihtiyacı var
I would refrain from mentioning this in your Talk And Table column.
Ben olsam Serbest Kürsü köşende bundan bahsetmekten kaçınırdım.
I may have submitted a small piece to the Talk and Table column of the Illustrated London News.
Resimli Londra Haberleri'nin Serbest Kürsü köşesine ufak bir yazı göndermiş olabilirim.
Steering column probably punched right through the heart.
Muhtemelen direksiyon mili kalbini delip geçmiş.
A cargo-short fetish definitely goes in the minus column. What?
Kapri pantolon fetişi kesinlikle "eksi" köşesine gider.
We'll look forward to reading your column.
Yazını sabırsızlıkla bekliyoruz.
That have been waiting for us to put a check in the win column,
... Rahatça kazanmak için sahaya çıkmamızı bekliyorlar.
I wish i could stay, but i have a column to finish.
Kalmak isterdim ama bitirmem gereken bir köşe yazısı var.
We'II put a rectifying column here, one meter, no meter and a half...
Şuraya bir damıtma kolonu koyarız,... bir - bir buçuk metre.
Uh, believe it or not, kevin, firecrackers are in the "don't" column.
İster inan, ister inanma Kevin kız kovalayan, yapılmayacaklar içinde.
I identified the perimortem ring fracture on the base of the skull as well as the corresponding damage on the top of the spinal column.
Ölüm sırasında kafatasının alt tarafındaki kırıkların ve buna bağlı olarak belkemiğinin üst tarafındaki hasarın sebebini buldum.
You trying to put a loss in my column? I don't think so.
Köşeme kaybetmek konulu bir yazı mı koydurmaya uğraşıyorsunuz?
I open up the posterior column. It's chaos.
- Arka sütunu açınca, tam bir karmaşa gördüm.
Uh, sure. You can tell me all about the decline of the newspaper business for my Sunday column.
Ee tabii, hem Pazar günkü yazım için bana gazetecilik sektörünün kötü gidişatını da anlatırsın.
I think maybe our best bet is to take a look at the panel for the steering column.
Sanırım direksiyonun altındaki bölmeye bir göz atsak iyi olacak.
How do I get them to take one from column a And none from column b?
Hepsinin bir tarafı seçerken diğer tarafa kaymamalarını nasıl sağlayabilirim.
Will be the fifth paragraph in the second column,
2. sütundaki 5. paragraf özellikle ilgini çekecek.
John May is the leader of the fifth column.
John May Beşinci Kol'un lideridir.
The fifth column is down, but it's not out.
Beşinci kol azalmış olabilir ama tamamen bitmedi.
A fifth column member.
Beşinci Kol üyesi.
Nobody had better contacts in the column than he did.
Onun, Kol'da herkesten fazla bağlantısı vardır.
Someone's gotta put the column back together.
Birinin, Kol'u tekrar toplaması gerekiyor.
Gotta get the column back together.
Kol'u tekrar toplamamız gerekiyor.
They told me they'd reconnect me... If I turned in enough fifth column.
Beşinci Kol'dan yeterince adam ele verirsem beni tekrar bağlayacaklarını söylediler.
They're gonna get as many fifth column out of you
Senin aracılığında Beşinci Kol'dan toplayabildikleri kadar adam toplayacaklar.
The fifth column says hello.
Beşinci Kol'un selamı var.
john may started the fifth column -
Beşinci grubu John May başlattı.
the fifth column says hello.
Beşinci grubun selamı var.
There are rumors of traitors aboard-fifth column.
Gemide beşinci gruptan hainlerin olduğu söyleniyor.
the column needs you.
Grubun sana ihtiyacı var.
They're called the fifth column.
Onlara beşinci grup diyoruz.
Long live the fifth column.
Çok yaşa beşinci grup.
That makes you the best hope for the column.
Bu seni grubun en büyük umudu yapıyor.
Remind everyone that even amid talk of the fifth column... of John May... they have me.
Herkese, beşinci grup hakkındaki, John May hakkındaki konuşmalara rağmen, yanlarında benim olduğumu hatırlat.
Actually, it's actually my column, so I should actually do it.
Aslında, o köşe benim köşem ve aslında benim yazmam gerekiyor.
James is making me compete against Max for my own column.
Köşemdeki yazı için James yüzünden Max'le rekabet etmek zorunda kalıyorum.
I've learned a lot of sexy words in your column.
Senin köşeni okuyarak bir sürü seksi kelime öğrendim ben.
And if you look vertically down the left side column, the letters spell out " Suck it, Max Silver.
Hatta yukarıdan aşağıya sol baştaki harflere baktığında, "Bu da sana girsin Max Silver." yazıyor.
The rotating blades must have ripped his spinal column and shredded his lungs.
Dönen bıçaklar omurgasını yırtıp, ciğerlerini parçalamış olmalı.
Really interesting column.
Gerçekten ilginç bir makale var.
You and your Talk And Table column!
Sen ve senin o Serbest Kürsü köşen.
You jumped a column.
Bir dakika, tatlım, konu atladın.