Come back to us traduction Turc
926 traduction parallèle
Come back to us soon.
Tez elden dönün.
You've come back to us.
Geri döndün.
- I hope someday you will come back to us.
- Umarım bir gün bize geri dönersiniz yine.
Then maybe later you'll come back to us.
Hem belki daha sonra bize geri dönersin.
And you you promise you'll come back to us.
Sen de bize geri döneceğine söz ver.
The best thing for Gil would be to come back to us, where she belongs.
Gil için en iyisi ait olduğu yere, aramıza dönmesidir.
You have come back to us like a returning faith.
Dualarımız kabul oldu. Bize geri döndün.
Sir, please come back to us.
Efendim, lütfen bize geri dönün.
If only you have truly come back to us and to the Lord.
Eğer gerçekten bize ve tanrıya geri gelmişsen?
And now she's come back to us.
Ve artık tekrar bizimle.
It is a happy time when so many souls come back to us.
O kadar çok ruhun bize geri dönmesi mutlu bir andır.
You come back to us in trouble and in pain.
Dert ve acı içinde buraya geldin.
Those horses and six more come back to us.
Bu atlar ve altı at daha bize döndüler.
I hope that Caligolaminus will come back to us in a single piece.
Umarım Caligolaminus bize kısa sürede döner.
Ladies and gentlemen, a few years ago, I introduced for the first time someone who is now most famous. She has come back to dance for us again tonight.
Baylar ve bayanlar, birkaç yıI önce size burada takdim ettiğim ve şimdi çok ünlü biri bizim için bu gece dans etmeye buraya tekrar döndü.
So you see we have gone through quite something to get this far, Captain, and nobody is going to make us turn back now, if only for the little old man who didn't get to come with us.
Gördüğün gibi buraya kadar gelebilmek için çok badireler atlattık Yüzbaşı. Bizimle birlikte gelemeyen ihtiyar olmasaydı kimse bizi geri döndüremezdi.
Dr. Mason just consented to let Danny come with us to Back of the Moon.
Dr. Mason Danny'nin bizimle beraber Ayın Arkası'na gelmesine izin verdi.
Apparently there's nothing we can do about it, but when you realize your mistake and try to come crawling back to us, don't expect any encouragement from me.
Bir şey yapamayacağımız belli. Ama hatanı anlayıp sürünerek yanımıza dönmeye çalıştığında benden bir sıcaklık bekleme.
Perhaps he did come back and talk to us.
Belki öbür dünyadan gelip bizimle konuştu.
- Hmm. If my mother does come back on Monday, it won't make any difference to us, will it?
Annem pazartesi geri dönse bile bu bizim için bir şey değiştirmeyecek, değil mi?
Come on back to the house and tell us where it's hid.
Eve dönün ve bize sakladığınız yeri söyleyin.
" They'll have to come and drag us back
Bizi sürüye sürüye geri götürmeleri gerekecek
Ask them to come back and relieve us in the morning.
Sabaha gelip bizimle buluşsunlar.
- As for the details of the contract, if you'll come back to the hotel with us now... fine.
Anlaşmayı imzalamak için otele gelmek istiyorsanız, şimdi gidelim. - Tabi.
When I come back with Halliday, I'll use my own key to let us in.
Halliday'le birlikte geri döndüğümde kendi anahtarımla içeri gireceğim.
Of course. Come back to work for us.
Elbette, gelip tekrar bizimle çalış.
If he waits for those trucks to come back for us, he ain't gonna have time.
Eğer bizim kamyonların gelmesini beklerse, vakti kalmayacak.
I know it'll be a long time before you return to us, but remember all that Timmy and I live for is the day that you'll come back forever. "
Geri dönüşünün uzun sürebileceğini biliyorum, ama unutma ben ve Timmy'nin tek yaşama sebebi senin sonsuza dek döneceğin gün. "
Maybe it'll come back to life and bring us a wind.
Belki o zaman bize biraz rüzgar verir.
Even if one of us were going to kill you... you don't think he'd come back and do it right away, do you?
Eğer içimizden biri seni öldürecekse de bunu gittikten sonra tekrar gelip yapacağını sanmazsın değil mi?
When Mr. Coates gets back, I want you to come and see us.
Kocam geri döndüğü zaman gelip bizi görmenizi isterim.
Make it great by honoring it... and come back to see us whenever you can.
Onu onurlandırarak ve fırsat bulduğunuzda bizi ziyaret ederek onu yüceltin.
Think about that, unless you want to come back and see us.
İyi düşün, tekrar buraya gelip bizi görmek istemezsen...
Come, let us go back to the ship.
Gemiye geri dönelim.
If you want to come back and see us, you'll always be welcome here.
Bizi görmek istersen kapımız her zaman açık olacak.
He'll come crawling back to us.
Sürüne sürüne peşimizden gelecek.
He was supposed to come back for us.
- Bizi alması için geri dönecekti...
That means we go to Chicago for a week's billing and come back here and maybe some cheap, mangy club owner will give us a job
Bir haftalığına Chicago'ya gider, buraya döneriz. Ve belki cimri bir kulüp sahibi bize dansçı kızları takdim edeceğimiz... - bir iş verir.
He was supposed to come back here and talk to us after he talked to the mother, and he didn't.
Anneyle konuştuktan sonra dönmesi gerekiyordu.
It could be a trick to get us to come back...
Geri gelip bizi yakalamak için bir tuzak olabilir...
Why did you refuse to come back here and testify for us?
Neden geri gelip lehimize şahitlik yapmadın?
Why have you come back to us?
Neden bize geri döndün?
Maybe he didn't have the nerve to come back and face us when he didn't have the nerve to do it.
Belki de bunu yapacak cesareti bulamadı diye bizimle yüzleşmek istemedi. Hiç sanmam.
THE DEATH THAT WE NEEDN'T FEAR BECAUSE WE COME BACK BUT WHICH IS WITH US FROM THE CRADLE TO THE GRAVE.
Ölümden korku duymuyoruz çünkü geri geliyoruz ama beşikten mezara kadar bizimle birlikte.
He'll come to stay with us. Bring back some sweets from Toraya's for your father.
Babana fasülyeli keklerden getir.
It looks like they both was in no condition to come back and warn us.
Her ikisinin de geri dönüp bizi uyarmak için durumları uygun değil gibi görünüyor.
Because if we fire back, we give them new propaganda to use against us, and play into the hands of Communists, who want us to start a real war so that Russia can come to China's rescue and in that way take her over.
Çünkü karşı ateş açarsak, onlara, bize karşı kullanmaları için yeni propaganda malzemesi vereceğiz ve savaş isteyen Komünistlerin ekmeğine yağ süreceğiz. Böylece Rusya, Çin'in imdadına yetişip yönetimi ele geçirebilecek.
Come back to China Light with us now.
Şimdi bizimle birlikte China Light'e gel.
Frances, please come back and talk to us.
Frances, lütfen geri dön ve bizimle konuş.
We come to take him back to that man Catron, he owes us 50 dollars each.
Onu Catron denen herife götürmeye geldik, bize 50'şer dolar borcu var.
Miss Kalomi, you'll have to come back with us to the settlement and prepare to transport up to the ship.
Bayan Kalomi, gemiye hareket etmek üzere bizlerle yerleşime gelin.
come back 2373
come back soon 95
come back home 27
come back now 25
come back later 87
come back tomorrow 117
come back to me 182
come back here 827
come back anytime 17
come back in an hour 17
come back soon 95
come back home 27
come back now 25
come back later 87
come back tomorrow 117
come back to me 182
come back here 827
come back anytime 17
come back in an hour 17
come back to bed 92
come back quickly 16
come back with me 40
come back in 46
come back inside 40
to us 492
come on 167938
come here 17944
come in 9605
come on baby 22
come back quickly 16
come back with me 40
come back in 46
come back inside 40
to us 492
come on 167938
come here 17944
come in 9605
come on baby 22
come and find me 23
come downstairs 38
come on everybody 23
come to me 469
come with me 3958
come on let's go 25
come on man 75
come on guys 95
come with me if you want to live 21
come on in 3933
come downstairs 38
come on everybody 23
come to me 469
come with me 3958
come on let's go 25
come on man 75
come on guys 95
come with me if you want to live 21
come on in 3933
come on now 949
come on over 148
come one 123
come on boy 27
come over here 869
come on home 31
come to daddy 102
come to my room 21
come on down 295
come inside 424
come on over 148
come one 123
come on boy 27
come over here 869
come on home 31
come to daddy 102
come to my room 21
come on down 295
come inside 424