Company traduction Turc
41,438 traduction parallèle
This is not a small company.
Burası yeni bir işletme tamam mı?
And... he wants your company to get the place vacated
Üstelik mekanı boşaltmak için senin şirketini istiyorlar.
That's what we always said this company was about, right?
Her zaman şirketin özü budur deriz değil mi?
We got company back here.
Arkadan gelenler var.
We got company outside.
Dışarıda şirketimiz var.
Sterling owner of the company okay, have fun this is what I'm talking about whoa!
Tamam, hemen Bay Sterling - Şirketin sahibi Tamam, iyi eğlenceler
Oh, Doc Hudson right hey act civilized, we got company Would you look at that what?
aaaa, Doc Hudson doğru ya Hey Biraz medeni olun misafirimiz var Şuna bakar mısın ya
The company can give it to you.
Şirket sana verebilir.
The company cannot pay me what I want.
Şirket ne istediğimi bana ödeyemez.
No, she'd never hurt this company.
Hayır, bu şirkete asla zarar vermezdi.
Still, I think he's right, and when I run this company, I'm gonna run it clean.
Yine de, sanırım haklı. Ve bu şirketi yönettiğimde temizleyeceğim.
My sympathies, mave, truly, but I'm ceo now, and you just cost our company a billion dollars.
Sempatilerim mave, gerçekten, ama şimdi ceo am, Ve sen sadece şirketimize milyar dolar para verdin.
This company needs a captain.
Bu şirketin bir kaptana ihtiyacı var.
The only thing keeping him from monopolizing the company jet.
Onu tutan tek şey Tekelleştirmekten Şirket jeti.
The company is recalling us.
Şirket bizi çağırıyor.
He was a pirate licensed by a company.
Bir şirket tarafından lisanslanmış bir korsandı.
What about the company?
Şirket ne oldu?
Report everything found, that way the company can get back to what it does best, finding ancient ruins.
Bulunan her şeyi şirketin bu şekilde rapor edin En iyi işine geri dönebilir, Eski kalıntılar bulma.
It takes time, yes, but it's the best thing for this company.
Evet, zaman alır, evet. Ama en iyi şey Bu şirket için.
But you know the shit this company's been doing for years to stay afloat.
Ama bu şirketin yaptığı boku biliyorsun. Yüzmek için yıllardır.
When I'm about to destroy my father's company and my birthright?
Babamın şirketini yoketmek üzereyken
Because you're too dense to understand that running an international salvage company means keeping our findings from our competition.
Çünkü anlamak için çok yoğunsundur Uluslararası bir kurtarma şirketi çalıştıran Bulgularımızı rakibimizden uzak tutmak demektir.
Give me the code, mave, and I'll make sure the greatest salvage company in the world lives to fight another day.
Bana kodu ver, mave. Ve emin olacağım En büyük kurtarma şirketi dünyada Başka bir güne karşı savaşmak için yaşar.
I'm not good company right now.
- Pek havamda değilim.
- We've seen literally everything from this company.
- Gerçekten her şeyi gördük Bu şirketten.
- Well, I can't speak for Paul Wesley and the company for legal reasons, but i fully intend on continuing
- Paul Wesley ve şirket için konuşamam Yasal sebeplerden dolayı, ancak devam etmek niyetindeyim
I don't know what's gonna happen to this company, but...
Bu şirkete ne olacağını bilmiyorum, ama...
My company, TD 12.
Şirketim yapıyor yani TD 12'yi.
They worked for the biggest pet company in the world...
Dünyanın en büyük evcil hayvan şirketinde çalışıyorlardı.
I know how important this mission is to the company.
Bu görevin şirket için ehemmiyetini biliyorum.
You see, I'm more middle management for the company.
Daha çok şirketin orta yönetim kademesindenim.
The company?
Şirket mi?
What company?
Ne şirketi?
He was the youngest Chief Executive Infant in the history of the company.
Şirket tarihinin en genç İcra Kurulu Bebeği idi.
And your company.
Senin şirketini de.
And you guys don't always have to toe the company line, you know?
Siz de sürekli sadece şirketin çıkarlarını gözetmeyin.
A childhood dream for the biggest space company :
Bir çocuk bakış açısı dünyanın şimdiye kadar denediği en büyük uzay atılımına dönüştü.
This secrecy, the company saves... making East Texas and the child be saved.
Bunu sır olarak tutalım ve şirketi koruyalım. Doğu Texas'ı ve çocuğu da korumuş oluruz.
So they're taking all the pigs back to the company.
Tüm domuzları tekrar şirkete götürüyorlar.
It's company property.
Şirket malı.
Then show some loyalty to the company!
O zaman şirkete biraz sadakat göster!
This is what company loyalty looks like!
Şirket sadakati böyle bir şeydir!
I was visualizing ways of turning the most hated agrochemical company in the world into the most likeable miracle pig-rearing company.
Ben dünyanın en nefret edilen tarım kimyasalları şirketini mucizevi domuzlar yetiştiren sevimli bir şirkete dönüştürmeyi hayal ettim.
Let's take a photo for our company Twitter.
Şirketimizin Twitter'ı için fotoğraf çekelim.
And what you come back with tomorrow will have a whole hell of a lot to do with your future at this company.
Yarın ortaya koyacağın iş bu şirketteki geleceğini çok büyük ölçüde etkileyecek.
Touch the interactive screen - to access the company directory.
Şirket rehberine erişmek için ekrana dokunun.
Someone walks in who potentially owns 51 % of the company.
Şirketin % 51'ine sahip biri çıkageliyor.
to my parents... to the company that has my name on it!
Bana, aileme, adımı taşıyan şirkete!
At one of the company picnics... you put a dead frog in my sandwich.
Bir şirket pikniğinde sandviçime ölü kurbağa koymuştun.
I'm not behind it. so that I don't see my company destroyed.
Hayır, ben yokum. Keşke böyle şeyleri daha ciddiye alsan da şirketimin mahvolduğunu görmesem.
- So it's your company now?
- Şimdi senin şirketin mi oldu?
company policy 26
compassion 86
compadre 56
companion 36
compass 21
compact 24
companies 43
compassionate 28
compared to you 24
compared to what 27
compassion 86
compadre 56
companion 36
compass 21
compact 24
companies 43
compassionate 28
compared to you 24
compared to what 27