Count to ten traduction Turc
198 traduction parallèle
Pull the pin, count to ten and throw it!
Pimi çek, Ondan geriye say ve fırlat.
Now, look right here, please and hold absolutely still until I count to ten.
Şimdi, buraya bakın, lütfen ve ben ona sayana kadar hareket etmeyin.
Now, I'll count to ten.
10'a kadar sayacağım.
I'll be back before you can count to ten.
Sen ona kadar sayamadan dönerim.
Okay, now everybody hides and we'II count to ten.
- Pekala şimdi ona kadar sayıyoruz ve herkes saklanıyor
I'll count to ten.
Ona kadar sayacağım şimdi.
Mark, if you're gonna count, count to ten.
Mark, eğer sayacaksan, ona kadar say.
Count to ten, then get up.
Ona kadar say. Biz saklanalım.
Now, I'm going to close my eyes and count to ten.
Şimdi gözlerimi kapatacağım ve ona kadar sayacağım.
Good. And I'll count to ten. Ready.
Ona kadar sayacağım.
- You know count to ten?
- 10'a kadar saymasını biliyor musun?
Before you can count to ten
Sen daha 10'a kadar saymadan
I count to ten, then I'm off!
10'a kadar sayıyorum, sonra giderim!
- Count to ten.
- Ona kadar say.
Then you count to ten in German.
Sonra Almanca ona kadar sayacaksın.
- You're to count to ten thousand.
- On bine kadar sayacaksın.
Lose a finger, I can't count to ten.
Bir parmağın olmazsa 10'a kadar sayamazsın.
URSULA, CAN YOU COUNT TO TEN FOR ME?
Ursula, benim için 10'a kadar saymak ister misin?
I'm going to count to ten, as you're falling asleep.
Sen uyurken, ben ona doğru sayıyorum.
- Count to ten...
- 10'a kadar say.
- Like in the fight, count to ten.
- Bokstaki gibi 10'a kadar say.
Count to ten.
10'a kadar say.
Come on, Holling. Holling. Count to ten for me.
Hadi Holling 10'a kadar say.
If I count to ten, will you disappear?
Ona kadar saysam yok olur musun?
What I am saying to you is that you are the kind of club-totin'... raw meat-eatin', me-Tarzan-you-Janein', big, bald bubblehead that can only count to ten... if he's barefoot or wearing sandals.
Ben sadece senin ilkel bir adam olduğunu çiğ et yediğini ve yalınayak dolaştığını söylüyorum.
I'll count to ten, disappear at once!
Şimdi, hemen kaybol burdan!
I'm going to count to ten.
... üç...
I'll count to ten.
Ona kadar sayacağım.
I'm going to count to ten.
Ona kadar sayıyorum.
I'm going to count to ten.
10'a kadar sayacağım.
I'll count to ten for you to go.
Gidecek on kişi sayacağım.
We're honorable men and before we lose our tempers we will always count to ten
Hareketli bir şiir gibi - Bizler onurlu insanlarız Sakinliğimizi kaybetmeden önce daima 10'a kadar sayarız
I will count to ten.
10'a kadar sayacağım.
Count to ten and then scram, so Maris and I can celebrate the way a man and his wife were meant to.
10'a kadar sayın ve gidin. Böylece ben ve Maris yıl dönümümüzü evli bir çift gibi kutlayabiliriz.
Close your eyes and count to ten.
Gözlerini kapat, ona kadar say.
When I begin to count, you will each take ten paces.
Saymaya başladığım zaman her biriniz on adım atacaksınız.
Allow me to introduce you count Poniatowski, who just arrived from Paris.
İzin verin, size Kont Poniatowski'yi tanıtayım. Paris'ten geldi.
I'm going to count down from ten to one.
10'dan geriye sayıyorum.
Now I'm going to count down from ten to one, slowly.
Şimdi 10'dan geriye doğru saymaya başlıyorum, yavaşça.
You bought a ride from Lone Horse Trucking... so we'll just count on Bill Mather to supply any trucks we need.
Lone Horse Trucking'ten bir hizmet satın aldınız öyleyse Bill Mather'ın bize gereken kamyonu sağlayacağına inanıyorum.
If I go for ten, I'll have to barf up a lung So I'd better make this one count
Bundan sonra mazeret bulmak çok zor. Bari bunun tadını iyi çıkartayım.
BEATTY : When I count backwards from ten, you will begin to wake up.
On'dan geriye doğru saydığımda uyanmaya başlayacaksın.
You promised to count ten five times, young master.
Teşekkürler Ekselansları. Alıştırmanın beş kez tekrarlanması gerekiyor.
I'm gonna give you to the count of ten to get your ugly, yellow no-good keister off my property before I pump your guts full of lead.
Bağırsaklarını kurşunla doldurmadan önce o çirkin, sarı işe yaramaz kıçını evimden çıkarman için sana on saniye vereceğim.
I'm gonna give you to the count of ten to get your ugly, yellow no-good keister off my property before I pump you full of lead.
Bağırsaklarını kurşunla doldurmadan önce o çirkin, sarı işe yaramaz kıçını evimden çıkarman için sana on saniye vereceğim.
I shall now count from one to ten.
Şimdi, birden ona kadar sayacağım.
I will give you till the count of ten to get out of here.
Ona kadar saydığımda buradan gitmiş olacaksın.
Take your dames to that booth over there on the count of ten.
Karşıya geç. Ona kadar sayıyorum.
When I said no, he put a gun to my head and started to count down from ten.
Ben hayır deyince, kafama silah dayayıp 10'dan geriye saymaya başladı.
I can only count to ten.
Sadece 10'a kadar sayabiliyorum.
I can't seem to count past 14.
14'ten gerisini sayamıyorum.
count to three 25
count to 48
tension 31
tennis 81
tender 54
tense 49
tennessee 94
tenderness 27
tent 27
teng 28
count to 48
tension 31
tennis 81
tender 54
tense 49
tennessee 94
tenderness 27
tent 27
teng 28
tennison 24
tense music 100
ten minutes ago 85
ten minutes 492
ten o'clock 63
ten years later 29
tents 16
ten months 30
ten minutes later 29
tenzin 41
tense music 100
ten minutes ago 85
ten minutes 492
ten o'clock 63
ten years later 29
tents 16
ten months 30
ten minutes later 29
tenzin 41