Crazy things traduction Turc
1,128 traduction parallèle
Sometimes I do crazy things.
Bazen çılgınca şeyler yaparım.
Crazy things going on.
Geçiktiğim için üzgünüm.
They've got all kinds of crazy things going on in there. Code seven.
İçeride akla gelebilecek her türden manyakça şeyler yapıyorlar.
Anna, listen. Sometimes a man do some crazy things, you know?
Dinle, bazen erkekler çılgınca şeyler yaparlar, biliyor musun?
-'Cause it'sjust one ofthose... crazy things that happens once and never again.
- Çünkü bu birkez olup... asla tekrarlanmacak çılgınca şeylerden.
Make you do some pretty crazy things.
Aptal şeyler yaptırabilir.
You know champagne makes me do crazy things.
Şampanya bana çılgınca şeyler yaptırır.
I'd think crazy things like which Sadako was at school today...
Aklıma hep delice şeyler geliyordu. Sadako'nun bugün okulda olduğu zaman düşündüklerim gibi.
- I did crazy things when I was young.
- Gençken çılgınca pekçok şey yaptım.
People do a lot of crazy things just to be accepted.
İnsanlar sırf kabul görmek için bir dünya aptalca iş yapabilir.
And then makes him do crazy things...
Sonra da ona delice şeyler yaptırıyor.
You believe all these crazy things.
Bütün bu deliliklere inanıyorsun.
The Brazilian makes you do crazy things.
Brezilya'ya ait şeylerin özelliği bu. Sana çılgınca şeyler yaptırıyor.
You can't believe how crazy things...
Neler olduğuna inanamazsın...
Ok. Ok, ok. So maybe I haven't had sex with more than one person at a time, but I've done a lot of crazy things.
Tamam, aynı anda birden fazla kişiyle seks yapmamış olabilirim.
We all do crazy things when we're desperate.
Umutsuzken delice şeyler yapabiliyoruz.
Except when you do crazy things for long enough, they seem normal.
Çılgınca şeyler yapmayı çok uzatmadığın sürece yaptıkların normal gözükür.
I don't want you saying any more crazy things to magazines.
Artık dergilere kaçık şeyler söylemeni istemiyorum.
And all sorts of crazy things in his past.
Tüm bu çılgınca şeyler geçmişte kaldı.
Well, guys do crazy things when they're in love.
Erkekler aşık olduklarında aptalca şeyler yaparlar.
Things were crazy in there, you know?
Hayır, orada işler çok karışıktı, biliyor musun?
I kept crashing into things, a little crazy, I guess.
Sürekli bir şeylere çarptım. Galiba çılgıncaydı.
Lois, she can cook things that make you crazy.
Seni deli eden şeyler pişirebiliyor.
Even though things were changing like crazy venture capitalists and bankers and all that some things still stayed the same, especially with Steve.
Her şey çılgınca değişiyor olsa bile girişimciler, bankacılar, hepsi bazı şeyler hep aynı kalıyordu, özellikle de Steve.
Stop, come here. You know me. I'm a lot of things, but am I crazy?
Beni bilirsin, çok şeyim fakat deli değilim?
Why would you pay her to hear things you wanna hear (? ) I'm not crazy about your tone, Brian.
Keşke kocam da sizin gibi hissetse.
Yeah, listen, look, about the wedding, you know, that was a crazy time, and you know, maybe things got a little out of hand.
Evet. Düğün konusu açılmışken, biliyorsun çılgınca geçti ve her şey biraz kontrolden çıktı. Bedava şampanya ve...
Sorry things have been pretty crazy, huh?
Olaylar oldukça çılgın geçtiği için özür dilerim.
Believe me, I could do a top-five-things about her that drive me crazy... but it's just your garden-variety women, you know, schizo stuff... and that's the kind of thinking that got me here.
Ben delirten Top Beş huyunu da sayabilirim. Ama bu tipik kadın şizofrenisi ve beni bu noktaya getiren şey de bu zaten.
Things are getting pretty crazy around here.
Burada işler bir hayli çılgınca.
That's when things got crazy.
Olaylar çığrından çıkmaya başlamıştı.
You know, Monica... one of the things that always drove me crazy about you... and I have to admit it made me jealous... I always admired was the fight in you.
Monica... sende hayran olduğum şeylerden biri... ve kıskandığımı da belirtmeliyim... içindeki o mücadeleci kişiliktir.
The crazy part was that this guy who couldn't follow the plot of Green Acres anymore could do the most complicated things as long as he learned them before the accident and as long as he kept his mind on what he was doing.
En delicesi oyunu takip etmenin elden gelmemesiydi. Kazadan önce öğrendiği... karışık şeyler yapıyordu... yeterki konsantre olabilsin.
- We have to keep some things to ourselves, or we'd go crazy.
- Nerde buldunuz? - Bazı şeyleri kendimize saklamamız gerekir, yoksa çıldırırdık.
Why do you always go crazy over American things?
Neden hep Amerikan eşyaları karşısında çılgına dönüyorsunuz?
Well, if you are, you know, crazy I just think things will go smoother if I know up front.
Şey, eğer öyleysen, bilirsin işte, deli sadece buradan bilirsem işlerin daha kolaylaşacağını düşünüyorum.
- People in love do crazy things.
Aşık kişiler delice şeyler yapar.
Your passion's one of the things that makes me so crazy about you.
Senin için deli olduğum şeylerden biri de bu tutkun.
And yeah, he's, uh, he's a little crazy and maybe he screwed around with some other people's stuff but I told him not to touch your things and he said that he didn't.
Ve evet, biraz... biraz çılgındır ve belki milletin malzemelerine hasar vermiştir ama seninkilere dokunmamasını söyledim ve o da dokunmadığını söyledi.
Things have gotten so crazy, they put me in charge.
İşler o kadar aksadı ki beni şef yaptılar. - İyi olmuş.
NOW, IF YOU WANT TO BUY THOSE CRAZY MICRONAUT THINGS, YOU'RE GOING TO HAVE TO EARN THE MONEY.
O Micronaut oyuncuklarını almak istiyorsan parasını kazanmak gerek.
How are things going with Crazy?
"Çılgın" la işler nasıl gidiyor?
But first, I have a few things I'd like to tell you about the way things work in this crazy place we call planet earth.
Öncelikle adına dünya dediğimiz bu gezegendeki işleyiş hakkında bilgi vermek istiyorum.
Things get crazy.
Her şey karışıyor.
Things got a little crazy.
İşler biraz sapıttı.
I actually like a lot of things About the crazy Claire.
Aslında deli Claire'in pek çok yönünü sevdim.
This made her hysterical. " " And she started smashing things. " " It made me crazy.
Bunun üzerine sinir krizi geçirmeye her şeyi kırıp dökmeye başladı ben de sinirlenip birkaç kere vurdum, sonra yere savurdum kafası kirişe çarpıp yığıldı kaldı yanına gidip yardım etmek istedim ancak öldüğünü fark ettim.
Since then, Sukemasa Goes crazy, seeing those things.
O zamandan sonra, Sukemasa gördüğü bazı şeyler yüzünden delirdi.
It's crazy, all the things that've happened since I went away.
- Ben yokken ne kadar çılgın şeyler olmuş.
All right. All right. You know, things were happening, and it got a little crazy.
Tamam, tamam, bir şeyler oluyordu ve biraz çılgıncaydı, sonra havalandık.
That's why things have been so crazy with you two.
Bundandı demek ikinizin arasındaki gerilim.
things 422
things happen 87
things will get better 22
things change 215
things fall apart 17
things will change 18
things have changed 201
things like 24
things could be worse 16
things to do 42
things happen 87
things will get better 22
things change 215
things fall apart 17
things will change 18
things have changed 201
things like 24
things could be worse 16
things to do 42
things are looking up 44
things are going well 18
things are great 27
things are changing 33
things are different 35
things like this 16
things are good 60
things are different now 78
things would be different 16
things got out of hand 38
things are going well 18
things are great 27
things are changing 33
things are different 35
things like this 16
things are good 60
things are different now 78
things would be different 16
things got out of hand 38