Day out traduction Turc
8,946 traduction parallèle
I've got nothing to do with the case, so I thought I'd kidnap a couple of teenagers and have a nice day out (! )
Davayla alakam yok, iki genci kaçirip disarida güzel bir gün geçirelim dedim.
We made a day out of it.
Bütün günü geçirdik.
Suffocated by their resentment of being stuck doing the same thing day in and day out.
Her gün kıza kıza aynı şeyleri yapmaktan bunalıyorlardı.
Today and tomorrow, it's a cakewalk, and there will be people around you day in and day out like they're afraid to leave you alone.
Bugün ve yarın, dans etmek gibi. Sabahtan akşama kadar etrafın seni yalnız bırakmaktan korkan insanlarla dolu olacak.
Oh, no. And that day, I walked all the way out to the lighthouse in the rain.
Ve o gün deniz fenerinin dışındaki yolun sonuna kadar yağmurda yürüdüm.
Out of the blue one day, I received this envelope with an invitation to join the sea project.
Bir gün, hiç beklemediğim bir anda "Deniz Projesi" ne katılmaya davet eden bir mektup geldi.
If they are stressed out, if they're not doing well on their job, have them do menial-type work, and five hours a day of auditing and scientology training.
Stresli olmuşlarsa, işlerinde iyi değillerse onlara küçük hizmet işleri yaptırıyoruz ve günde 5 saatlik dinleme seansları ve Scientology eğitimi veriyoruz.
Right, but the next day, the school paper comes out, And there's a picture of me. On the front page holding my sign,
Öyle ama ertesi gün, okul gazetesi çıktığında ilk sayfada, elimde pankartla benim resmim vardı üstünde de " Yirmi yaşındayım.
My mom found out that my uncle is staying at the farm.
Annem, dayımın benimle çiftlikte kaldığını öğrendi.
That's why I came with her the other day, so she's not hanging out there all alone.
Bu yüzden geçen gün onunla birlikte geldim. Kurtlardan kendini tek başına savunmasın diye.
She got out of jail a day early. - Jail? !
- Hapisten bir gün erken çıkmış.
If we were talking about a day or two, then maybe because technology's still basically crap for what we pay for it, but three weeks takes us way out of glitch territory.
Bir ya da iki gün diyorsak, belki çünkü teknoloji ödediğimiz hizmete göre temelde hala bok gibi. ama üç hafta olunca sistemdeki hata diyemeyiz.
So can we use that one more day to just figure out what's going on?
Yani neler olup bittiğini öğrenmek için Bir gün daha kullanabiliriz.
He'll be out any day.
Yakında taburcu olacak.
So, one day, Mark went fishing to take the pressure off and found out he was a natural.
Bir gün kafasını dağıtmak için balığa gitti ve balıkçılığa yeteneği olduğunu anladı.
But when I'm stressed out, the techniques I use to get through the day, they don't work very well.
Ama ben stresliyken, günü geçirmek için kullandığım yöntem, pek doğru çalışmaz.
I mean, we didn't... we didn't hang out after school or anything, but we ate lunch together every day for two years.
Yani şey yapmadık... Okuldan sonra falan öyle takılmadık da iki yıl boyunca her gün beraber yemek yedik.
You can't punch out and go back to your Three-bedroom, two-bath craftsman At the end of the day.
Günün sonunda üç yatakodalı iki banyolu evine gidemiyorsun.
Be out of your hair in a day or two.
Bir iki güne gideceğiz.
We've got a nurse available 24 hours a day... in case there's anything out of the ordinary.
Olağan dışı bir şey olursa diye günün 24 saati hemşire bulunduruyoruz.
The day I tap out is the day I die!
Pes ettiğim gün öldüğüm gündür!
Tammy : Like I said... the day I tap out is the day I die.
Daha önce de söylediğim gibi, pes ettiğim gün öldüğüm gündür.
Out for the day... as planned.
- Gün içinde, planlandığı gibi.
Turns out this is where they send all the bad girls as punishment- - forced exposure to sex maniacs all day.
Görünüşe göre burası kötü kızları cezalandırmak için gönderdikleri yer bütün gün seks manyaklarıyla vakit geçirmeye zorluyorlar.
I'm out there every day living it, if you can call this living.
Bunu her gün yaşayan benim, tabii buna yaşamak dersen.
You do know Virginia's out for the rest of the day?
Virginia'nın günün geri kalanında izinli olduğunu biliyor musun?
I'll finish out the day.
Günü tamamlayacağım.
According to this bank statement, she withdrew $ 3,000 in cash out of her account the day before she died.
Buradaki banka kaydına göre ölmeden bir gün önce hesabından 3 bin dolar nakit para çekmiş.
Her assistant says that she's out all day with some clients, but you might be able to catch her at her 3 o'clock.
Asistanı bütün gün dışarıda, müvekkillerinin yanında olacağını söyledi ama... -... belki 3'teki toplantısına yetişirsiniz.
Every day after school, she'd set out these little tea cakes for me.
Her gün okuldan sonra şu çayla yenen keklerden yapardı.
The first day of negotiation is rather like the first day of school. - Get out?
Pazarlığın ilk günü, okulun ilk günü gibidir.
I'll be out most of the day.
- Ofise geç uğrayacağım.
Alison wasn't even here when it happened. Cyrus told me that "A" had him get Alison out of town that day.
Cyrus bana "A" nın isteğiyle o akşam Alison'ı şehir dışına çıkardığını söyledi.
Cyrus told me that "A" had him get Alison out of town that day.
Cyrus bana "A" nın o gün Alison'ı şehir dışına götürdüğünü söyledi.
Um, my boss is out of town for the day, but when he gets back I'll talk to him about swapping some shifts.
Patronum bugün şehir dışında döner dönmez vardiya değişikliği için konuşurum.
Alison out of town that day.
"A" dan para aldığını söyledi.
If it turns out that today... that today is the last day, we need to be a family.
Eğer bugünse... Bugün son günse... Bir aile olmamız gerek.
Turns out Washington decided to pardon Hewlett after all, but the day before these poor bastards executed him.
Görünüşe göre sonuçta Hewlett için Washington'dan af kararı çıkmış ama bir gün önce bu zavallı piçler onu idam etmişler.
Then let them kick you out. Just for a day.
O zaman bırak da bir günlük tekmeyi bassınlar.
She doesn't return a couple of phone calls one day- - boom, they're down at the station filling out a missing person's report and pointing the finger.
Bir gün kız telefonları açmayınca anında merkeze gelip kayıp formunu doldurup, bizi suçlamaya başladılar.
And then he stops by her place after a busy day of wiping out the human race?
Sonra da hedefimiz insan ırkını yok ederek geçirdiği bir günün ardından Molly'nin evine gidiyor.
One day... I saw him standing in front of the sliding door... staring out the window at nothing.
Bir gün sürgülü kapının önünde dikilirken gördüm onu pencereden dışarıyı öyle boş boş bakıyordu.
There's a lunatic in Europe making orphans out of a thousand Jewish kids a day.
Avrupa'da günde binlerce Yahudi çocuğu öksüz bırakan bir deli var.
And... If you are less than happy In your every day, I wonder if you might entertain a way out.
Ve... eğer yeterince mutlu değilsen bile şekilde kendini eğlendirebilir misin merak ediyorum.
I need something to drown out this entire day.
Bu günü bir şeyle kapatmam gerek.
I have to be out of here by the end of the day.
Günün geri kalanında dışarıda olmam lazım.
Of course, I blocked it out. Your last day.
Tabii ya, aklımdan çıkmış.
You know, I did my share of sneaking out too back in the day.
Zamanında benim de kaçma konusunda üzerime düşeni yaptığımı biliyorsun.
Live out the rest of my life wondering Is today the day that kai finds me?
Hayatımın geri kalanını acaba Kai bugün beni bulacak mı diye düşünerek mi geçireyim?
I watched the house all day and Lisa never came out.
- Neden polisi aramadınız?
Uh, after we saw you the other day, he wanted to know if it was okay to ask you out.
Geçen gün seni gördükten sonra sana çıkma teklif edip edemeyeceğini öğrenmek istedi.
outside 883
outer 19
outfit 21
outsiders 26
outrageous 90
outs 110
outlaw 21
out now 39
out of context 16
out of curiosity 82
outer 19
outfit 21
outsiders 26
outrageous 90
outs 110
outlaw 21
out now 39
out of context 16
out of curiosity 82
out of order 40
out of my mind 17
out of the blue 171
out of sight 112
out of interest 20
outstanding 214
out of town 49
out of nowhere 149
out loud 97
out of 299
out of my mind 17
out of the blue 171
out of sight 112
out of interest 20
outstanding 214
out of town 49
out of nowhere 149
out loud 97
out of 299