English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ D ] / Do it right now

Do it right now traduction Turc

1,264 traduction parallèle
All right, well, we don't have to do it right now.
Pekala, şimdi yapmak zorunda değiliz.
Let's do it right now.
Hemen şimdi yapalım.
Do it right now.
Hemen yap dediğimi.
Go ahead and laugh "While you aim, I'll have an ice-cream. - l'll do it right now"
hadi, gülsene sen atışa devam et bu arada ben dondurma yiyeceğim şimdi yapacağım
I'm going to do it right now.
Hemen başlıyorum.
We plan to track them, but we need to do it right now.
İzlerini sürmek istiyoruz. Ama buna hemen başlamamız şart.
Do it right now.
Şimdi yap şunu.
I just can't do it right now.
Ama şimdi olmaz.
- I can do it right now.
- Şimdi çıkarabilirim. - Hayır.
'Secure that area and any evidence and do it right now, is that clear? '
O bölgeyi güvenlik altına al, kanıt olacak herşeyi koru, anlaşıldı mı?
'Secure that area and any evidence and do it right now...'
O bölgeyi güvenlik altına al ve bunu derhal yap...
- I'll do it right now.
Hemen efendim.
We're going to do it right now.
Onu da hemen şimdi yapacağız.
Do it right now,'cause Tomorrow he's leaving.
Derhal yap şunu, çünkü yarın ayrılıyor.
- I don't want to do it do it right now... the pressure will increase later.
- Bunu yapmak istemiyorum. Bunu hemen şimdi yap, daha sonra baskı artacaktır.
I just don't think that I can do it right now.
Ben sadece şu anda bunu yapabilirsiniz sanmıyorum.
So can we do it right now?
O zaman hemen şimdi yapabiliriz?
But I got to tell you, if I wasn't.... I mean, after a first date like this, I'd find it really hard... not to just get under the covers and do you bigtime right now.
Ama itiraf etmeliyim ki... başka türlü olsaydı, senin gibi biriyle ilk buluşmada... örtünün altına girip mercimeği fırına vermemek çok zor olurdu.
What I'm about to do right now, I know it sounds whack... but it's just a joke, okay? So please don't shoot me?
Şu an yapacağım şey, çok salakça olacak ama sadece bir şaka, tamam mı?
And I'm prepared to do it now because I think it's right.
Ben de bunu yapmaya hazırım. Çünkü doğrusu bu.
As uh, as I see my hand now you know I saw him do it and I just didn't want to, I didn't want him to get big again so I turned around and went right out the front door.
Bukowski tüm zamanını işine yoğunlaşarak geçirmeliydi. Oysa Bukowski bu duruma karşı çıkıyordu. "Memur haklarımdan feragat edip işimden istifa ettim diyelim" burada da düzen tutturamazsak ben ne yaparım? " diyordu.
Well, this afternoon, after a very lousy sketch about yo-yoing, I figure well, for lack of anything better to do, we'll take it towards a more serious side right about now.
Bu öğleden sonra yo-yolar hakkındaki iğrenç skecimizden sonra yapacak başka bir şey bulamadığımız için daha ciddi konular hakkında konuşacağız.
So all we saying is, if every motherfucker out here right now gave up one dollar to this Thug Life fund, the money don't go to me, it go to somebody from y'aII neighbourhood, and we do this shit every month.
Kısacası, şimdi buradaki herkes bir dolarını Eşkıya Hayatı fonuna feda ederse, bu para bana gelmiyor, bu para mahallenizdeki birine gidecektir. Ve bunu her ay yapacağız.
I discovered the Ramones and it clicked in my head, that music was something I could do right now.
Ramones'u keşfettim ve birden bu müzikte bir şeyler var, yapabilirim dedim.
I'll do it right now.
Bunun nedeni hiçbir şey dilemeksizin basit bir hayat yaşamamdı.
It has nothing to do with the condition of your arms right now?
Kollarının hâliyle hiç ilgisi yok mu?
I do know where she is and I will give it to her right now.
Onun nerede olduğunu biliyorum ve şimdi gidip ona vereceğim.
Right now, it seems like the best thing to do... is to get a cease-fire in place.
Şu anda yapılacak en iyi şey... burada ateşkesi sağlamak gibi görünüyor.
when it's all I can do not to kiss you right now?
Seni şu anda öpmek için her şeyi yapabilecekken?
You do something about it right now
Bunun hakkında bir şeyler yapın hemen.
But right now, it's time for our You Can Do It competition...
Ama şu anda "Yapabilirsin" adlı yarışmamızın...
Look, I'm gonna let you walk off right now, or we could do it the other way.
Bak sana gitmen için şu an da izin veriyorum yoksa bu işi başka şekilde hallederiz.
Now we're gonna do it for fun, all right?
Şimdi eğlence için yapacağız, tamam mı?
Why don't you just do it, right now?
Ne diye şimdi yapmıyorsun?
- Do it now! Right now!
- Kaldır ellerini hemen.
- Shut it down right now! - I can't do that.
Belki patronları ikna edebiliriz.
Let's do it again right now.
Hadi bunu şimdi yine yapalım.
If you could snap your fingers right now, and he would drop dead in his tracks, would you do it?
Eğer şimdi parmaklarını şaklatıp onun ölmüş olmasını sağlayabilsen bunu yapar mıydın?
"If you could snap your fingers right now, " and he would drop dead in his tracks, would you do it? "
"Eğer şimdi parmaklarını şıklarsan onun ölmüş olmasını sağlayabilsen bunu yapar mıydın?"
But even if I do... why is it important right now? That's just the way I am.
- Ben böyle biriyim.
Do I have to give it to you right now?
Hemen şimdi vermek zorunda mıyım?
If we don't finish this right now, what are you gonna do with it?
Bunu şimdi bitiremezsek, kendine iş aramaya başla.
Now, all you have to do is press this button right here, and it will hack into his computer and send him a message.
Şimdi, tek yapmanız gereken bu düğmeye basmak. Otomatik olarak onun bilgisayarına girip ona bir mesaj gönderecek.
Now it's time for me to do the right thing.
- Lindsay bana ondan hoşlandığını söylemişti, bunu söylemekten gurur duymuyorum... fakat ; Şimdi benim için doğru olanı yapma zamanı.
but I have a job to do, and I'm doing it right now.
Ama yapmam gereken bir işim var, ve şimdi yapmak zorundayım.
All right, I'll do it now.
Tamam. Hemen yıkarım.
The investigation's at a critical stage right now, and I don't want to do anything or say anything that might compromise it, but I will say this.
Soruşturma şu anda kritik bir durumda, ve davaya gölge düşürecek herhangi bir şey yapmak ya da söylemek istemiyorum, Ama şunu söyleyeyim.
Yes, Adrian, there is one in my pocket right now, and I hope I do not have to take it out to prove it to you.
Evet, Adrian, şu anda cebimde bir tane var. ... ve umarım gösterip sana kanıtlamak zorunda kalmam.
It's about taking care of them... keeping them safe, and making sure they never feel the way I do right now.
Onlara bakmak... güvenliklerini sağlamak, benim şu anda hissettiklerimi yaşamamalarını sağlamaktır.
- I can't do that. I need it right now.
Paraya şimdi ihtiyacım var.
- I'd do it again too. Right now.
Bir daha yapabilirim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]