Do that again traduction Turc
3,284 traduction parallèle
Never do that again!
Sakın bir daha yapma bunu!
Don't ever do that again.
Bir daha bunu asla yapma.
How do I do that again?
Nasıl yapacağım onu?
But don't ever do that again, okay? You getting hurt because of me...
bunu bir daha yapma.
Don't do that again.
Bunu bir daha yapmayın.
No big deal, but don't do that again.
Çok önemli değil ama bunu bir daha yapma.
Don't make me do that again.
Beni bir daha bunu yapmaya mecbur bırakma.
Under any other circumstance, I'd say, "never do that again," but today, I'm saying, "how many cupcakes do you want" " and I'm thinking of a number between 10 and 20.
Başka zaman olsa, "Bunu bir daha tekrarlama" derdim ama bugün, "Kaç kek istersin?" diye soruyorum ve 10'la 20 arasında bir rakam düşünüyorum.
I won't ever do that again.
Bunu bir daha asla yapmayacağım.
Can you do that again?
Kusura bakmayın ama tekrar yapar mısınız?
Do that again and I...
Bunu bir daha yaparsan seni...
Although, I'm sure I'll never have another chance to do that again... but even if I had, I wouldn't kill him.
Eminim onu öldürme şansım bir daha asla olmayacak ama olsaydı, bunu yapmazdım.
Don't ever do that again.
Bunu bir daha yapma.
Don't ever do that again.
Bunu bir daha sakın yapma.
YAY, LET'S DO THAT AGAIN.
Vay, tekrar yapalım.
Yeah, well, promise to never do that again.
Bunu bir daha yapmayacağına söz ver.
You can't do that again.
- Bunu bir daha yapma.
We have to do that again.
Şunu bir daha yapmamız lazım!
Don't do that again.
Bunu bir daha yapma.
Let's do it again, that was funtastic!
Hadi yine yapalım, çok eğlenceliydi!
Do not say that in my presence ever again.
Ben varken bir daha sakın söyleme bunu.
He... he was trying to prove that you had cheated on me once, and that you would do it again.
Beni ikna etmeye çalışıyordu beni bir kez aldattığın için, yine yapacağına.
It's possible... that she may never be able to do gymnastics again.
Bir daha jimnastik yapamama ihtimali var.
♪ Girl, you have done the impossible ♪ Don't ever do that again.
Bunu sakın yapma bir daha.
Well, do you remember that we said if we ever jumped into a relationship again that that would be it?
Bir daha birlikte olacaksak bile bunun gerçek olması gerektiğini söylediğimizi hatırlıyor musun?
Any chance you can do that again so I could post it online?
İnternette yayınlayacağım da.
It's like you're, um... lost, drifting in the dark, no one to talk to, nothing to do except think of all the people that you love and how you'll never see them again.
Sanki yolunu kaybetmiş karanlıkta avare dolanıyor gibisin. Ne konuşacak kimsen var ne de yapacak bir işin. Düşüncelerinse sevdiğin insanlarla ve onları bir daha göremeyeceğin gerçeğiyle dolu.
Would I do it that way again?
Bunu bu şekilde tekrar yapar mıyım?
Okay, so I must ask you, Ms. Dodd, will you sign a pledge that you will never do anything like this on TV again?
Peki, o halde size şunu sormak zorundayım Bayan Dodd,... böyle bir şeyi TV'de bir daha yapmayacağınıza dair bir taahhüt imzalar mısınız?
- He was trying to prove that you had cheated on me once, and that you would do it again.
- Haklı olduğunu kanıtlamaya çalışıyordu. Beni bir kere aldattığın için, yine aldatacağını kanıtlamaya.
And never show your face around here again,'cause if you do there's only one way out for either one of us... that's with blood.
Ve buralarda yüzünü asla göstermemen. Eğer gösterirsen ikimiz için tek bir çıkış olur. O da kanla...
It did get me thinking, though, that it was so easy to write with you, and I think we should do it again.
Yine de beni düşündürdü seninle söz yazmak çok kolaydı ve bence bunu tekrarlamalıyız.
Now, this is all about making myself credible in your eyes again, and I'm gonna do that by admitting that evolution... is a lie!
Tamamen kendimi sizin gözlerinizde yeniden tutarlı yapmak içindi ve bunu evrimin bir yalan olduğunu söyleyerek yapacağım!
That is insane! How do you hit me again? It was Deandra's fault.
Delilik bu, delilik!
We want the thief to rob again and he ain't gonna do that if a badge is hanging around.
Etrafta rozetli biri dolaşırken hırsızın tekrar harekete geçmesini bekleyemeyiz.
So please, for your health, for the health of your unborn children, do not even think about pressing that call button again unless you're in labor or you're dying.
O yüzden lütfen, kendi sağlığınız ve doğmamış bebeklerinizin sağlığı için doğum başlayana ya da ölüyormuş gibi hissedene kadar o düğmeye basmayın.
- Now that I'm working again, - Don't do this.
- Malum, tekrar çalışmaya başladım.
Okay, I may have blown a few takes so I could do that scene over and over and over again.
Pekala, bu sahneyi tekrar tekrar ve tekrardan çekebilmek için bir kaç çekimi mahvetmiş olabilirim.
And so that's interesting, doing that,'cause again you didn't want to do this cliché of a dominatrix, didn't want it to be like a sort of Ann Summers party gone wrong or something.
Bu şekilde yapmak ilginç olacaktı çünkü klişeleşmiş Dominant Kadın tipinde bir şey ya da sorunlu bir iç çamaşırı partisinden fırlamış gibi görünsün istemiyorduk.
If you do anything like that again, I will never let you go!
Ona bir daha dokunacak olursan sana gününü gösteririm!
Let's do that thing with the toes again.
Hadi şu başparmaklı olayı bi daha yapalım.
What... you're going to do that all over again?
Ne? Tekrar en baştan mı yapacaksın?
And, once again, I need to remind them that they do not, under any circumstances, belong together.
Bir kez daha, onlara, hiçbir koşulda birbirlerine ait olmadıklarını hatırlatmam gerekiyor.
Question, if I cover up that you helped Dorrie killed Jen... Do you promise to love forever and never beat my face again?
Soru, Dorrie, Jen'i öldürürken ona yardım ettiğini gizlersem beni sonsuza kadar seveceğine ve bir daha yüzüme vurmayacağına yemin eder misin?
- Actually, like... - Do that again.
- Yapmak istersin.
You could do that, but then you'd never see your precious hard drive again, eh?
Bunu yapabilirsin, ama çok kıymetli hard diskini bir daha göremezsin.
You do anything but put the money in that account, you'll never see her alive again!
. Eğer parayı o hesaba yatırmazsan karını asla canlı göremezsin.
He'll walk free, do it again, and that'll be your fault.
Dışarı çıkacak, bunu tekrar yapacak ve bu, senin yüzünden olacak.
Don't ever do that to me again!
Bunu bana bir daha asla yapma!
That you do get robbed again And soon
Tekrar soyulmanız çok yakında.
So when do I see you again? - Um, tomorrow night. - Is that the previously alluded to second date?
Seni ne zaman görücem bi daha?
do that 435
do that for me 24
that again 44
again 7789
against 107
against all odds 43
against my better judgment 31
against the wall 112
against me 47
against you 50
do that for me 24
that again 44
again 7789
against 107
against all odds 43
against my better judgment 31
against the wall 112
against me 47
against you 50
again and again and again 16
against who 36
again and again 108
against whom 18
against what 33
do the math 89
do this for me 68
do this 162
do they 819
do the best you can 18
against who 36
again and again 108
against whom 18
against what 33
do the math 89
do this for me 68
do this 162
do they 819
do the best you can 18
do the right thing 102
do the words 17
do the job 17
do the honors 24
do the thing 16
do things 21
do they know 51
do they not 38
do the 22
do the words 17
do the job 17
do the honors 24
do the thing 16
do things 21
do they know 51
do they not 38
do the 22