Do the words traduction Turc
472 traduction parallèle
Do the words "work" and "duty" mean nothing to you since you've been here?
İş ve görev sözleri, geldiğimizden beri sana bir şey ifade etmiyor mu?
It was... the Barber, the'Calumny'aria. How do the words go?
Söylediğim, söylediğim şarkı Sevil Berberinden'iftira'aryasıydı.
What do the words mean?
Ne anlatıyor?
Do the words matter?
Sözcüklerin ne önemi var?
What do the words of this man contain... that even Satan in his pride still obeys blindly?
Gururlu şeytanın bile körü körüne... söylerine itaat ettiği bu adam kimdir?
Do the words not being a good sport mean anything to you?
"İyi dost değilsin" sözleri size birşey ifade ediyor mu?
Do the words "act of war" mean anything to you, huh?
"Savaş sebebi" sana bir şey ifade ediyor mu?
To that oath, mr. Hornblower, we shall add the words, "so long as the hornblower family do us no harm."
Bu yemine ek olarak şunları ekleyeceğiz Hornblower ailesi bize zarar vermediği sürece.
Do you remember the words of the investigator?
Araştırmacının sözlerini hatırlıyor musun?
He speaks the same meaningless words as you do.
O da senin gibi anlamsız şeyler söylüyor.
Do you know the words?
Sözleri biliyor musun?
Do you remember the exact words?
Kelimeleri tam olarak hatırlıyor musunuz?
- Do you know the words?
- Sözlerini biliyor musun Godfrey?
If the sight of you did nothing to restore his memory... what can words do?
Seni görmesi hafızasını canlandırmaya yetmediyse... kelimelerle ne yapabilirsin?
How do the words go?
Sözleri nasıl?
I didn't do much talking because, for once in my life... I couldn't find the right words.
Pek fazla konuşmadım, zira hayatımda ilk kez doğru kelimeleri bulamıyordum.
Now, this is what I want you to do. You're to sing the words from the piece I give you.
Size verdiğim bölümlerdeki sözleri söylemenizi istiyorum.
How do I find the words to tell you what you are?
Seni tarif edecek kelimeyi bulamıyorum.
Do not forget, madam, that love is a continuous game with three balls, the names of which are : heart, words and loins.
Unutmayın ki, bayan, aşk üç topun çevrildiği, sürekli devam eden bir oyundur : Kalp, sözcükler ve seks.
Do you know the words?
- Sözlerini biliyor musun?
Do you remember your words when I gave you the cigarette case?
Sana o sigara tabakasını verirken ne demiştin hatırlıyor musun?
Do you know the words, Mr. Allison?
Sözlerini biliyor musunuz, Bay Allison?
I can't find the words to tell you how bad I do feel.
Ne kadar kötü olduğumu anlatacak söz bulamıyorum.
In other words... a19 year-old girl didn't know what to do with the body... until an 8 year-old boy told her.
Yani 19 yaşında bir kız, 8 yaşında bir çocuk söyleyene kadar cesede ne yapacağını bilmiyordu.
I don't want to answer like I do, but the words just fall from my lips.
Cevap vermek istemiyorum, kelimeler dudaklarımdan dökülüyor.
I can do without the endearing words.
Sevimli sözler olmadan da yapabilirim.
Do you need the words?
Sözlere ihtiyacın var mı?
All you've gotta do is say the right words.
Tek yapman gereken doğru sözcükleri söylemen.
All one has to do is put the words in the proper order.
Tek yapılması gereken kelimeleri doğru şekilde sıralamak.
You don't believe the words of a dirty gringo, do you?
Pis bir gringo'nun anlattıklarına inanmıyorsun, ya?
I forgot the words, but you'd better say, "I do".
Lafları unuttum ama "Yemin ederim." demelisiniz.
What the Klingon has said is unimportant, and we do not hear his words.
Klingonlunun ne söylediği önemsiz. Onun sözlerini duymuyoruz.
Do you corroborate the lieutenant's words?
Teğmen'in söylediklerini onaylıyor musunuz?
We do not doubt the words of our priestess, but these are troubled times and we must be sure.
Kızın söylediklerine şüpheyle bakmıyoruz, ama bunlar zor anlar ve emin olmak zorundayız.
I haven't got the words down yet, but I know what I want them to do.
Sözleri daha çıkarmadım, ama onların ne yapmak istediğini biliyorum.
No, sehor, words, things, they do not change the world.
Hayır bayım, kelimeler ya da nesneler dünyayı değiştiremez.
Look, all I want you to do is change the wife, say the words, blah, blah, back to my place, no questions asked.
Eşi değiştir, sözleri söyle, eve götürürüm, soru soran olmaz.
When this man says to you the words... "Afghanistan banana stand," you will do exactly what he tells you to do.
Bu adam sana "Afganistan Muz Standı"... kelimelerini söylediğinde... sana yapmanı söylediği şeyi, eksiksiz yapacaksın.
I aim to do well in the competition and... have cherished sister Ying's words deep in my heart.
Bu yarışmada başarılı olmak istiyorum... ve kalbimde kardeşim Ying'in aziz sözleri var.
In other words, he said we should open the main street in Kuruwa to them... and let them do their business freely.
Başka bir deyişle, Kuruwa'daki ana caddeyi onlara da açmalıyız... ve işlerini rahatça yapmalarına izin vermeliyiz.
This is... the aspect of professionalism : Do scientists tell of that... which they are authorized to, but in any case at least... from a moral point of view which is a more general attitude... than a simply technological or tactical point of view, or economical, or political, in other words from that point of view...
Bu profesyonel açıdan bakılırsa bilim adamlarına verilen yetki olduğunu söylese de en azından olaya ahlaki açıdan bakmak teknolojik, taktiksel, ekonomik ya da politik açıdan bakmaktan daha genel bir tutumdur.
Do you have the words straight?
Sözleri doğru anladın mı?
( man ) General Eisenhower made it clear quite early that he wanted to build up confidence, not only in what we could do as forecasters, and I in particular for him personally, but he wanted to know what reliance he could put on the very words I used and the tone of voice I used.
General Eisenhower çok önceden ona kişisel olarak bildirdiğimiz tahminlere meteoroloji uzmanları olarak bizim ve benim kullandığımız kelimelerden ve ses tonumuzdan yola çıkarak bu tahminlerin doğruluğuna ne derece güvenebileceğinden emin olmak istiyordu.
In other words, I think that really the strength of our system, and I think it's a terrific system, is that you do rely on somebody like President Nixon for leadership.
Diğer bir deyişle, bence sistemimizin gücü ki ben bunu muhteşem bir güç olarak adlandırıyorum kuvvetini Başkan Nixon gibi büyük bir lidere güveniyor olmamızdan almaktadır.
All you have to do is say a few words to the hijackers over a bullhorn.
Tüm yapacağın, megafondan korsanlara birkaç şey söylemek.
God forgive me, but this confessional could do with a few spicy revelations. Don't forget the words of our Lord, Mr Devlin - "The last shall be first."
Tanrı beni affetsin ama ben günah çıkarmanın çok büyük etkisi olduğuna inanırım ve Tanrımızın sözünü unutmayın Bay Devlin.
Do you understand the words?
Sözleri anlıyor musun?
[Plane Engine Droning] - Uh, do you know the words to...
- Sözlerini biliyor musun...
The other was the world itself, which had nothing to do with words.
Diğeri de kelimelerle hiçbir yakınlığı olmayan dünyanın kendisiydi.
If the orphans do not have exemption, if he doesn't even get the promise, the words spoken by a German SS officer, not even assurances, which, as he knows, cannot be counted on,
Tek başlarına bir şeyler yapabilmeleri mümkün değildi. Eğer yetimler muaf tutulmazsa...
I mean, in the words of one of America's great poets... ( SINGING ) You load 16 tons and what do you get?
Yani, Amerika'nın en iyi şairlerinden birinin dizelerinde... 16 ton yükler ve ne alırsınız?
do the math 89
do they 819
do the best you can 18
do the right thing 102
do the job 17
do the honors 24
do the thing 16
do they know 51
do the 22
do they not 38
do they 819
do the best you can 18
do the right thing 102
do the job 17
do the honors 24
do the thing 16
do they know 51
do the 22
do they not 38
the words 90
words 313
words to live by 22
words like 23
do that 435
do that for me 24
do that again 97
do this for me 68
do this 162
do things 21
words 313
words to live by 22
words like 23
do that 435
do that for me 24
do that again 97
do this for me 68
do this 162
do things 21