English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ D ] / Dog shit

Dog shit traduction Turc

569 traduction parallèle
The Marduks are dog shit!
Marduklar köpek pisliği!
If you don't watch it, you step in dog shit and can't shake it off.
Biraz gönül eğlendirelim dedik, yüzümüze gözümüze bulaştı.
Watch out for the dog shit.
Köpek pisliğine dikkat et.
To clean up the dog shit!
- Köpek pisliğini yok etmeye.
I don't get wet and I don't clean up no dog shit! But I do kick ass!
lslanmam ve pislik temizlemem, ama dayak atarım!
- Fucking city's turned into one big pile of dog shit!
- Sıçtığımın şehri, tam gübre yığını!
Why would I want you to step in dog shit?
Seni niye pisliğe sokayım?
You stepped in dog shit!
Köpek pisliğine bastın!
- Dog shit.
- Köpek boku.
- You mean we're smoking dog shit, man?
- Yani biz köpek boku mu içiyoruz, ahbap?
Dog shit.
Köpek boku.
Not dog shit on the doorstep.
Kapı eşiğindeki köpek bokundan başka bir şey değil.
You can go in dog shit, dingleballs.
İstersen bokun içinde yüzerek git.
He fills them with dog shit, then he lights them and leaves them in front of somebody's door and when they open the door, they go like that.
Köpek pisliği ile doldurup, yakarmış ve bir kapının önüne koyarmış ve kapı açıldığında aynen böyle -
How about the old dog shit in a paper bag routine?
Eski numara ama bir kâğıt torbaya köpek pisliği koysak?
Because college girls can smell ignorance like dog shit.
Çünkü üniversiteli kızlar cehaletin kokusunu alırmış... Bok kokusu alır gibi.
To me, you're just dog shit, you understand?
Benim için sen sadece it bokusun, anladın mı?
Many things can happen to dog shit.
İt bokuna herşey olabilir.
- We'll show you dog shit, Callahan!
- İt bokunu göreceksin, Callahan!
Nam Soong Triad is like dog shit littering the streets.
Nam Soong'lar sokağa işeyen köpeklerden farksız.
Dog shit by another name smells just as foul, pal, and it sticks to the bottom of your blue suede shoe no matter what you call it, okay?
Başkabir isim onayakışmaz, o köpek pisliği gibi ayakkabınayapışır. Onu nasıI çağırdığın önemli değil tamam mı?
Dog shit.
Köpek kakası.
You screw up, you'll be flying a cargo plane full of rubber dog shit.
Eger başaramazsanız, Hong Kong'a, köpek pisligi yüklü kargo uçagı, uçurursunuz.
Are you going to shoot pool, or talk a lot of dog shit?
Bilardo mu oynayacaksın, yoksa nutuk mu çekeceksin?
I'm going to shoot dog shit and talk a lot of pool.
Nutuk oynayıp bilardo çekeceğim.
Got dog shit all over the sidewalk.
İtleri kaldırımların heryerine sıçıp geziyor.
The neighbourhood's disappearing in a tide of yuppies and dog shit.
Muhitimizden bahsediyormuş. Muhit dediğin birkaç züppe ve beş para etmez adamdan ibaret.
This is dog shit.
Bu köpek boku.
- Waitin'on you. - You look like dog shit.
- Berbat görünüyorsun.
WHAT DOG SHIT IS THIS?
Bu, nasıl bir köpek pisliğidir?
They've been feeding you dog shit, telling you it's Cream of Wheat!
Sana bu buğday kreması deyip köpek bokuyla besliyorlar.
It's dog shit.
Bu bir köpek pisliği.
Dog shit. That's great.
Köpek pisliği.
Dog shit.
Köpek pisliği.
Might be the dog would've caught the rabbit if he hadn't thought to shit.
Böyle düşünmeseydi belki köpek tavşanı yakalardı.
He said to get enough evidence to convict him they'd have to pick through the dog's shit for a week before they could find the brand.
Bu kanıtın onu mahkum etmeye yeterli olduğunu söylemişti. Bu nedenle bir hafta boyunca köpeğin pisliğini eşelemişler. Yetkililer bulmadan önce yani.
Yeah, I killed a shit-eating dog.
- Evet, bu pisliği öldürdüm.
Shit, I could eat a frozen dog.
Donmuş köpek bile yiyebilirim.
- That's called dog eats shit.
- Buna da Köpek Bok Yiyor denir.
You got my dog in the back of your truck, you little shit!
Köpeğimi kamyonunun arkasına koydun!
- Oh, shit. Shh. - ( Dog Barking ]
Ah, kahretsin.
He's lower than dog shit.
Bronson beni korkutmuyor.
The ocean don't do shit for me, dog.
Deniz bir bok yapmıyor.
I'll shoot you from here to Patricio if I have to, you shit dog!
Parçalrını Patricio'ya kadar dağıtacağım, aşağıIık bok çuvalı seni!
I wanna look him straight in the eye and tell him what a cheap, lying, no good, rotten, four-flushing low-life, snake-licking, dirt-eating, inbred, overstuffed ignorant, bloodsucking, dog-kissing, brainless, dickless, hopeless heartless, fat-assed, bug-eyed, stiff-legged, spotty-lipped worm-headed sack of monkey shit he is!
Gözlerinin içine bakıp, ona nasıl bir..... cimri, yalancı, bir işe yaramaz, kokuşmuş, düzenbaz..... aşağılık, sinsi, bok yiyen, piç kurusu, şişko..... cahil, kan emici, köpek öpücü, beyinsiz, ödlek, umutsuz, kalpsiz... .. kıçı büyük, patlak gözlü, çarpık bacaklı, yamuk dudaklı..... solucan beyinli bir bok torbası olduğunu söylemek istiyorum!
Kind of a dog-shit shot.
Esaslı bir vuruş.
Shit. The dog.
Kahretsin köpek.
Did you ever have a dog that ate a bunch of colored balloons and then he takes a shit and it's real decorative like?
Hiç bir sürü renkli balon yiyip sonra da dekoratif bir şekilde sıçan köpeğiniz oldu mu?
Oh, goddam worthless leg-humping, piece-of-shit dog!
Lanet olası işe yaramaz, bok çuvalı köpek!
Well, you know, normal, like... like a mom and a dad... and a dog and shit like that.
Bilirsin işte, normal dediğim, bir anne, bir baba... bir köpek falan işte.
You fucking dog-shit writer!
Sersem, beş para etmez yazar!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]