English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ D ] / Driver

Driver traduction Turc

14,424 traduction parallèle
My driver in Albania went missing.
Arnavutluk'taki şoförüm kayboldu.
Normally the driver calls when someone is dropped off.
Normalde, araçtan biri indiğinde şoför arıyor.
Not like a driver's license or something?
- Ehliyet falan yok mu?
- He's our driver.
- Şoförümüz.
Your driver is here.
Eğlence katili de aramızdaymış.
We crashed the bike into the car and make it look like an accident. 315 00 : 25 : 27,000 - - 00 : 25 : 28,385 When the truck stops, the driver will get out,
Arabaya motorla çarptık ve kaza gibi görünmesini sağla.
Alright, then I'll remove the tracker and you handle the driver,
Tamam, ben takipçiyi kaldıracağım ve sen sürücünün üstesinden geleceksin.
The gunman's name is Kyle Budwell, 24 years old, a parcel truck driver from Queens, New York.
Saldırgan Kyle Budwell. 24 yaşında. Queens, New Yorklu bir kamyon şoförü.
Crap, I don't think our video card driver... Likes our surveillance software.
Sanırım, video kart sürücümüz, bizim, gözetleme yazılımımızdan pek hoşlanmıyor.
Your driver's licence.
Ehliyetinde gördüm.
I said to the driver, the only way to get away was to drive off the bridge.
Şoföre, kurtulmanın tek yolunun köprüden gitmek olduğunu söyledim.
You know, I think the driver doubles up as the town's dentist in his spare time.
Sanırım taksi şoförü ile kasaba dişçisi boş zamanında taksiyi ortaklaşa kullanıyorlar.
Did that bus driver look sober to you, honey?
O şoför sarhoş muydu sence?
Where's the driver?
Sürücüsü nerede?
Suspects are under arrest tonight in one of the biggest armoured car robberies ever in this country, what the FBI says was a $ 17 million inside job by a former driver.
Ve artık ulusal bir efsane oldum. Ülkedeki en büyük zırhlı araç soygunlarından birini gerçekleştirenler bu gece tutuklandı. FBI'dan alınan bilgiye göre 17 milyon dolar içeriyle bağlantısı olan eski bir şoför tarafından çalındı.
- I'll let the driver know.
- Şoförün bilmesine izin vereceğim.
Perp took her driver's license, threatened her family if she talked to us.
Fail, kızın ehliyetini almış eğer bizimle konuşursa diye de ailesini tehdit etmiş.
I'm betting that my driver will be victorious over... Messala.
Sürücümün Messelayı yeneceğine dair bahis yapıyorum.
With the agreement, that should my driver cross the line first, any and all claims against him are quit.
Anlaşmamız şöyle, eğer benim yarışçım çizgiyi ilk geçerse ona karşı olan bütün suçlar düşürülecek.
What's the name of the driver?
Sürücünün adı ne?
They was making me a driver!
Beni şoför yapıyorlarmış!
He gonna be the first coloured driver.
İlk siyah şoför olacak.
Mr. Rand know you ain't got no driver's license?
Bay Rand ehliyetin olmadığını biliyor mu?
Do they know you ain't got no driver's license?
Ehliyetin olmadığını biliyorlar mı?
I asked if Mr. Rand know you ain't got no driver's license.
Bay Rand ehliyetin olmadığını biliyor mu diye sordum.
Time he find out, I have two or three of them driver's license.
Öğrendiğinde cebimde çoktan iki, üç tane ehliyetim olur.
And then we have Lizzy here, the first female g550 driver.
Ve sonra Lizzy burada, Ilk kadın g550 sürücüsü.
Bus driver : Back on the bus in 15 minutes.
15 dakika içinde otobüse dönelim.
Uh, I'm in the driver's seat, James, which means I'm driving.
Sürücü koltuğunda oturuyorum, James, bu da demek oluyor ki, ben sürüyorum.
Okay, well, welcome to Happy Holland Tours, my name is Abe and I'm your driver and tour guide for today as we leave this God forsaken city and explore the real Holland.
Pekala, Mutlu Hollanda Turları'na hoş geldiniz. Adım Abe, bu Tanrı'nın belası şehirden ayrılıp, gerçek Hollanda'yı keşfederken ; şoförünüz ve bugünkü tur rehberinizim.
- Driver?
- Şoför bey?
Scared my driver half to death.
Şoförümü ölümüne korkuttu.
You wanna find Otterton, talk to the driver of the car.
Samurgil'i bulmak istiyorsanız arabanın şoförüyle konuşun.
They let me repeat the exams, I'm working as a driver.
Sınava tekrar girmeme izin verdiler, şoför olarak çalışıyorum.
I'm a driver.
Ben bir şoförüm.
You need a driver.
- Bir şoföre ihtiyacın var.
Do you have an international driver's license?
Uluslararası sürücü belgeniz var mı?
- Well, could I hire a car and a driver, then?
- Peki ya şoförlü araç kiralayabilir miyim?
- Are you the driver?
- Şoför siz misiniz?
Driver, guide, hero.
Şoför, rehber, kahraman.
The cab driver.
Taksi şoförü.
No, a cab driver brought you in.
Hayır, sizi bir taksici getirdi.
The taxi driver at the hospital was working for us as well.
Hastanedeki taksici de bizimle çalışıyordu.
Meaning like a cab driver or a woman wouldn't do, because that's too predictable for Simon.
Yani basit bir taksi şoförü ya da bir kadın iş görmezdi çünkü bunlar Simon için fazla alelade.
Well, that's how we switched the driver of the truck.
Kamyon şoförünü de böyle değiştirdik.
Dude, you're a weed dealer, not an ambulance driver.
Dostum, sen bir ot satıcısın, ambulans şoförü değil.
Your driver's ready.
Şoför hazır.
How about we add the driver as a character witness?
Şoförü karakter tanığı olarak eklesek mi?
There, you'll meet a driver from tshukaru bush lodge.
Orada, Tshukaru Bush Lodge'dan bir sürücüyle karşılaşacaksın.
There's no driver in the car.
Arabada şoför yok.
And I feel all right the party's here on the West Side so I reach for my forty and I turn it up designated driver got the keys to my truck
Geline atılmaz... Keyfim yerinde Batı yakasında parti var

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]