Earlier on traduction Turc
1,135 traduction parallèle
Earlier on, for those who have been following, we had an address from the mayor, from the premier, and we still expect... the prime minister to make an appearance on the main stage.
Daha önce izleyenler için belediye başkanı ile bakanın konuşmasını yayınladık ve hala başbakanın sahneye çıkmasını bekliyoruz.
But, but we prefer to abort babies a little earlier on.
Fakat, fakat bu işi daha erken yapmamız gerekirdi.
I saw you earlier on.
Seni daha önce görmüştüm.
Hey, listen, I'm sorry about earlier on, snapping at you.
Geçen sefer seni terslediğim için özür dilerim.
She enjoyed one earlier on.
Önceki saatlerde birini beğenmişti.
Earlier on, Aeryn told me she wanted to die alone.
Daha önce, Aeryn bana yanlız ölmek istediğini söyledi.
A guy I'd been watching a year earlier on a case.
Bir yıl önce bir davada izlediğim bir adam.
I surreptitiously photographed these fiends earlier on this evening.
Bu akşam erken saatlerde gizli olarak bu arkadaşların fotoğrafını çektim.
If the plan was for Gregory to produce the new will when they were about to read the earlier one, then they knew he'd have it on him before the funeral.
Yeni vasiyeti duyuracak kişi Gregory olduğuna göre cenazeden önce bu durumun icabına bakıp, eski vasiyeti okutmaları gerekiyordu.
This is Alison Higgins with an update on our earlier stories.
Ben Alison Higgins. Sizlere son gelişmeleri aktaracağım.
Yeah, we touched on that earlier... but I'd like to be the one asking questions now.
Evet, bu konuyu daha önce konuşmuştuk... ama şimdi soru soranın ben olmasını istiyorum.
If you wanted a front-row seat, you should've gotten here earlier.
Eğer en ön sırada oturmak istiyorsan, buraya daha erken gelmeliydin!
I was at the stable earlier and I noticed some dried blood on a saddle, but I didn't think anything about it until you told your story.
Erkenden ahırdaydım ve bir eyerin üzerinde kurumuş biraz kanı farkettim, ama... sen hikayeni anlatana kadar onunla ilgili hiçbir şey düşünmedim.
The only reason my mother was on the flight- - she was supposed to be on an earlier flight but on the way to the airport her taxi struck and killed a little dog who was chasing a little furry squirrel and she was delayed.
Annemin o uçakta olmasının tek nedeni, önceki uçağını kaçırmış olmasıydı. Havaalanına giderken bindiği taksi küçük bir köpeği ezmiş ki o da bir sincabı kovalıyormuş. Böylece annem uçağını kaçırmış.
Earlier tonight, on the popular chart show'Top of the Pops', newcomer Brian Slade... performed his hit single'The Whole Shebang'... dressed in platform boots and wearing glitter eye make-up.
Bu gece popüler pop programı En İyi Poplar'da, yeni gelen Brian Slade, platrom topuklu botlar giymiş olarak ve parıltılı göz makyajıyla yeni hit parçası "The Whole Shabang"'i seslendirdi.
The worst terrorist bombing in the United States in the past 5 years took place on this site earlier today.
Amerika Birleşik Devletlerinde teröristlerin en büyük saldırısı son 5 yıldan bu yana ilk kez bu sabah bu sitede gerçekleşti.
We now play for you Prime Minister Nehru's speech given earlier today in New Delhi on the auspicious occasion of India's independence.
Başbakan Nehru'nun bugün erken saatlerde, Yeni Delhi'de yaptığı konuşmayı sunacağız. Hindistan'ın bağımsızlığına vesile olsun.
You've won with the chips you placed earlier, But the bet on 34 was a late bet.
Daha önce yatırdığınız fişlerle kazandınız ama 34 üzerine oynadığınız bahis geç kalmış bir bahisti.
Earlier. I spent 50,003 francs on a meal that ruined my appetite for days
Az önce, günlerce iştahımı kaçıracak 50,003 franklık bir yemek yedim.
I'm disappointed because I didn't pick up on this earlier.
Daha önce anlayamadığım için hayal kırıklığına uğradım.
Since Angel, erm, turned..... I've been reading up on his earlier activities.
Angel döndüğünden beri eskiden yaptığı şeyleri okuyorum.
I'm at an apartment building on the corner of 8th and Franklin where a murder occurred earlier this evening. The victim, believed to be a nurse at County General, was reportedly stabbed to death in her apartment.
8. ve Franklin caddesinin köşesinde evim var bu akşam erken saatlerde orda oldu bu cinayet kurban County General'de hemşireymiş dairesinde bıçaklanmış olarak bulmuşlar
Did he come up on you all of a sudden or did you notice him earlier?
Birden mi size yaklaştı? Onu önceden de fark etmiş olabilirsiniz.
Here's that dramatic photo taken earlier today by a crewman on the rescue vessel moments after saving three men from a death trap set by organized crime.
Görmüş olduğunuz bu dramatik görüntüler bugün erken saatlerde bir örgütün düzenlediği ölümcül bir tuzaktan üç kişinin kurtarılmasından hemen sonra kurtarma gemisindeki bir personel tarafından çekildi.
I saw it on your face earlier in the medical bay.
Revir'deyken bunu yüzünde ki ifadende gördüm.
And, you know, and earlier, you, you were going on and, and on about how I moved you into the periphery of my life.
Çocuklarını incitmek istemedin. Önceden, seni nasıl hayatımın dışına ittiğimi söyleyip duruyordun.
He might have been on the move earlier, but now he's holed up somewhere good.
Erkenden gitmiş olabilirdi ama şimdi iyi bir yerlerde bekliyor olmalı.
I have a theory. Your snide remarks earlier? I'm guessing grapes a little on the sour side.
Kötü niyetle söylediğin sözler var ya, kedi ulaşamadığı ciğere mundar dermiş.
Viewing the sun in the same wavelengths of light used by Secchi 100 years earlier, the astronauts saw incredible details on the sun's surface.
Güneşi, 100 yıI önce Secchi'nin kullandığı dalga boylarıyla inceleyen astronotlar, Güneş'in yüzeyini inanılmaz bir detay seviyesiyle gördüler.
I found this phone on the bar earlier.
Bu telefonu da barın üstünde buldum.
In addition to instructions earlier transmitted to stop construction work on installations in Cuba the Soviet government has ordered the dismantling of weapons in Cuba as well as their crating and return to the Soviet Union
Küba'daki yapılanmanın durdurulması yönündeki daha önceki mesajlara ilave olarak, Sovyet hükümeti oradaki silahların sökülerek kaldırılmasını ve derhal Sovyetler Birliği'ne geri getirilmesini emretti.
Amanda, you should have checked these boxes earlier! What the fuck are we going to live on?
Kutuları daha önceden kontrol etmen gerekirdi!
Your earlier flight was canceled, but I got you out of Kennedy on United at 7 : 00.
- Tebrikler, uçuşun iptal. Ama Kennedy Havayollarından saat 19 : 00 için rezervasyon yaptırdım.
Because I'll die here earlier than there.
Çünkü aslında burada on dakika önce öleceğim.
Ten seconds earlier, I could have gotten in that elevator.
On saniye önce olsaydı, şu an asansöre binmiştim.
But I saw Chico earlier today, on the Major's property.
Ama bugün Chicó'yu Binbaşının orada görmüştüm.
You know, I was... I was talking to Richard Lewis on the phone earlier... and he was with me today... and he just asked me if he could buy it for his girlfriend... and I guess I kinda told him "okay."
Şey, ben... Biraz önce telefonda Richard Lewis'le konuşuyordum o da bugün benimle birlikteydi ve bana bileziği kız arkadaşı için alıp alamayacağını sordu ben de sanırım ona "olur" dedim.
I was just reflecting on your comments earlier, and I realized you were right.
Sabah söylediklerini düşünüyordum. Ve haklı olduğunun farkına vardım.
Harry and I were on our way to a Class-M planet in the Vyntadi expanse, to recover dilithium ore we'd detected a few days earlier.
Harry ve ben, Vyntadi alanında bulunan M sınıfı bir gezegene doğru, daha önceden tespit ettiğimiz dilityum cevherlerini getirmek üzere yol alıyorduk.
Before Scully's call to me, the last call was placed on it was four days earlier, the night of the murder.
Scully'nin beni aramasından önce son olarak dört gün önce cinayet gecesi kullanılmış.
Ten years earlier, German businessman turned archaeologist, Heinrich Schliemann uncovered on the coast of Turkey the ruins of the city of Troy and many of the treasures from this mythical war between Greeks and Trojans.
İşadamlığından arkeolojiye dönen Alman Heinrich Schliemann, on yıl önce, Türkiye sahilinde, Truva şehrinin harabelerini... ve Yunanlılar ile Truvalılar arasındaki bu mitsel savaşın... birçok hazinesini ortaya çıkarmıştı.
I kinda got down on a guy earlier
Bugün birine giriştim de...
And earlier, we saw his wife cheat on him with another guy... so it won't be unethical, you can lay it on.
Eskiden, onu kocasını başka biri ile aldatırken gördük bu yüzden gayri ahlaki olmaz, Bunu ayarlayabilirsin
I have captured earlier today on film... the blue screen of death... at Las Vegas'own MGM Grand Hotel and Casino!
Bugün erken saatlerde bir video çektim... Bu görüntüler Las Vegas'ta GM Grand Hotel ve Casino'da mavi ekranın çekildiğini gösteriyor!
I didn't spend the last ten years looking for a way to get this crew home earlier so you could throw it all away on some intergalactic goodwill mission.
Son on yılımı bu mürettebatı daha erken evine götürebilmek için bir yol aramaya harcamadım, bu yüzden bazı galaksiler arası görevleri elinin tersi ile fırlatıp atabilirsin.
Remember when I said I thought I might be off on my earlier calculations?
Daha önceki hesaplamalarımda belki, muhtemelen, imkan dahilinde yanılmış olabilirim dediğimi hatırlıyor musunuz?
If I had just gotten there ten minutes earlier...
On dakika erken gelsem ne olurdu diyorum.
There's been a search going on ever since the boy's brother was pulled out earlier this evening. Swift Water 43.
Hızlı Sular 43.
A percentage of which will be paid back through earnings which are outlined in the booklet I handed out earlier. Primarily in sections A2, D5 and E15, but also in the appendix sections 9, 11 and 12.
Bunun büyük bir yüzdesi size daha önce verdiğim kitapçıkta öncelikli olarak A-D - beş-N-E-on beş bölümlerinde ama ayrıca ekin 9., 11. ve 12. bölümlerinde vurgulanan kazançlarla geri ödenecek.
After that anatomically explicit epithet your wife yelled at me earlier... you're both on probation.
Eşin bana az önce müstehcen bir lakap taktı. Gözüm ikinizin de üzerinde.
Psycho was on earlier, and it was just the first name that came to mind.
Televizyonda "Sapık" oynuyordu. Aklıma gelen ilk isim o oldu.
once 1546
online 141
only 1631
onion 41
ones 44
onions 55
onward 91
one day at a time 90
ondrej 26
one moment please 57
online 141
only 1631
onion 41
ones 44
onions 55
onward 91
one day at a time 90
ondrej 26
one moment please 57
only you 239
one more time 797
one day 2293
one thing at a time 106
one month later 23
one more 931
one year ago 42
one more shot 23
one more day 57
one more hour 17
one more time 797
one day 2293
one thing at a time 106
one month later 23
one more 931
one year ago 42
one more shot 23
one more day 57
one more hour 17
one more chance 34
one hundred 76
one step at a time 173
one more minute 37
one more drink 18
one more round 22
one more thing 865
one moment 967
one and two 35
one second 1230
one hundred 76
one step at a time 173
one more minute 37
one more drink 18
one more round 22
one more thing 865
one moment 967
one and two 35
one second 1230