Excellent job traduction Turc
220 traduction parallèle
He did an excellent job.
Çok iyi iş becerdi.
This is... sam... you did an excellent job.
Bu yaptığın... Sam... Harika iş çıkardın.
He did an excellent job.
Çok iyi bir iş çıkardı.
You're doing an excellent job, Mr. Boyle.
Harika bir iş çıkardınız, Bay Boyle.
Yes, they did an excellent job, too.
Kusursuz işler olmuştu.
They did an excellent job of restoration on your yellow skin.
O değersiz sarı derini onarma konusunda iyi iş çıkarmışlar.
I said Chandler was doing an excellent job as chief resident.
Chandler'ın baş asistan olarak mükemmel bir iş çıkardığını söyledim.
I'm sure you did an excellent job.
Eminim mükemmel bir iş çıkarmışsındır.
It's an excellent job.
Mükemmel bir iş.
Excellent job, Captain.
Mükemmel iş çıkardın, Yüzbaşı.
By the way, you did an excellent job. Thank you.
Bu arada harika bir iş becerdiniz, teşekkürler.
Excellent job as usual.
Her zamanki gibi mükemmel iş.
And he's done an excellent job very thorough so of course it would be grossly unfair to push him back to his second slot now
Ve oldukça başarılı işler çıkardı. Elbette, şimdi onu ikinci mevkiye geri göndermek haksızlık olacaktı.
Excellent job.
Harika işti.
Excellent job.
Mükemmel.
And, Nancy Jo, why don't you tell Lorenzo what an excellent job he did?
Nancy Jo, neden Lorenzo'ya harika bir iş yaptığını söylemiyorsun?
An excellent job you did, Lorenzo.
Harika bir işti, Lorenzo.
she did an excellent job of raising me.
Seni dövmeden çekip gitmeye nasıl cüret edersin, kalleş herif!
If you're trying to surprise me, you're doing an excellent job.
Eğer sürpriz yapmaya çalışıyorsanız, harika iş çıkartmışsınız.
You did an excellent job casting women who will look longingly at my buttocks as I stretch and bend.
Kızları oynatmakla mükemmel bir iş yaptın kalçam şehvetli gözükecek eğilirken ve bükülürken.
I'm sure Morn will do an excellent job as long as he doesn't drink up all your profits.
Eminim Morn senin tüm kazancını içmediği sürece iyi bir iş çıkaracaktır.
The sergean s done an excellent job, our evidence is conclusive.
Komiser mükemmel bir iş başardı. Elimizde çok kesin deliller var.
Because you do an excellent job.
Çünkü harika iş yapıyorsun.
Well, Chief O'Brien has done an excellent job.
Şef O'Brien mükemmel bir iş çıkardı.
We'll do an excellent job, Orazio.
Kusursuz bir iş çıkartacağız, Orazio.
Excellent job, Dennis.
Mükemmel bir iş çıkarmışsın Dennis.
And I'm doing a really excellent job too.
Ve gerçekten çok mükemmel bir iş çıkartıyorum.
You have done an excellent job preparing for this mission, Neelix.
Bu görev için, yaptığın hazırlıklar ile çok mükemmel bir iş başardın, Neelix.
I believe Li Shang will do an excellent job.
Li Shangın mükemmel bir iş yapacağına inanıyorum.
- Excellent job, Kerry.
- Mükemmel, Kerry.
SDPD's done an excellent job shutting down the harbor and the airports on him.
San Diego Emniyeti ona, havaalanlarını ve limanları kapattı.
You've done an excellent job, Mr. Goya.
Mükemmel bir iş çıkardınız, Bay Goya.
Excellent job yesterday.
Dün harika bir iş çıkardın.
You're doing an excellent job.
Bu harika bir iş.
You've done an excellent job.
Harika bir iş başardınız.
Excellent job, Terry.
Mükemmel bir iş, Terry.
I just wanted to say you did an excellent job today.
Bugün mükemmel bir iş çıkardığınızı söylemek istedim sadece.
Did an excellent job.
Mükemmel bir iş çıkardın.
Zhaan said the surgical reconstructors did an excellent job on your leg.
Zhaan, Rekonstrüktif cerrahların bacağında harika bir iş çıkarttıklarını söyledi.
The media has done an excellent job of demonizing schizophrenics so that when people look at my son they don't see a human being.
Medya şizofrenleri öyle güzel tanıttı ki, insanlar oğluma bakınca bir insan görmüyor.
Excellent job, gentlemen.
Mükemmel bir iş, beyler.
You men did an excellent job last night.
Sizler dün gece mükemmel bir iş yaptınız.
An excellent job.
Harika iş.
You'll do an excellent job.
Çocukları hayal kırıklığına uğratamayız.
Spilled milk. And you did an excellent job. - I'm very proud of you, Jimmy.
ve sen, çok iyi iş becerdin.
He did an excellent job of handing out the orange slices.
Portakal dilimlerken harika bir iş becermişti.
You're doing an excellent job.
Harika bir iş kotarıyorsun.
Berni's done an excellent job so far.
Berni şu ana kadar çok iyi oynadı.
Excellent parking job, my dear.
Ne güzel yere park etmişsin, canım.
Excellent job.
Aferin!
You did an excellent job.
Harika bir iş başardınız.
jobs 131
jobe 86
job well done 45
job done 60
excellent 3717
excelsior 34
excellence 31
excellent work 196
excellent choice 109
excellency 245
jobe 86
job well done 45
job done 60
excellent 3717
excelsior 34
excellence 31
excellent work 196
excellent choice 109
excellency 245