For chrissakes traduction Turc
226 traduction parallèle
- For chrissakes, Pop.
- Tanrı aşkına, baba!
I know a judge don't come cheap, but an Auburn, for chrissakes.
Bir Yargıcın ucuz olmadığını biliyorum ama bir Auburn, Tanrı aşkına?
For chrissakes, if any one of us open our mouths half the politicians in Cook County would be on a rock pile.
Tanrı aşkına, eğer bizlerden biri ağzını açarsa Cook County'deki politikacıların yarısı hapsi boylar.
He can't even run his own candy store, for chrissakes.
O kendi şekerleme dükkânını bile işletemez ki, Tanrı aşkına.
Oh, for chrissakes, Sam.
Tanrı Aşkına, Sam.
It's my round, for Chrissakes!
Benim sıram, tanrı aşkına!
- He was H. V. Levy, for Chrissakes.
- Tanrı aşkına H. V. Levy idi.
Come on, for Chrissakes!
Tanrı aşkına acele et!
Cut it, for chrissakes!
Kessene!
- For chrissakes.
- Tanrı aşkına.
For chrissakes, Ben!
Hay Allah, Ben!
For chrissakes, that's nuts!
Yapma Allah aşkına, deli misin!
For chrissakes!
Aman Allahım!
For chrissakes!
Tanrı aşkına!
Come on out, baby, for chrissakes.
Tanrı aşkına çık artık güzelim.
What about me, for chrissakes?
Ya ben, lanet olası!
- Honey, for chrissakes, come on.
- Tatlım, Noel hatırına, haydi.
Most of these people belong in a mental home, for chrissakes.
Bu adamlar tımarhanelik!
Get out! For chrissakes, stop it, Arthur.
- Dışarı çık!
For chrissakes, will you talk to these people?
Jonesy, Tanrı aşkına, şunlarla konuşsana?
Will you, for Chrissakes, just give me some money?
Tanrı aşkına, şu parayı verecek misin?
For chrissakes, captain.
Tanrı aşkına, yüzbaşı.
- Promise. For chrissakes, promise.
- Söz ver Allah aşkına söz ver.
Find the guy, for Chrissakes!
O herifi bulun.
Don't you have eyes, for Chrissakes?
Kör müsünüz tanrı aşkına?
Mother, for Chrissakes, what do you want?
Anne, İsa aşkına, ne arıyorsun?
For chrissakes, that went out 3 days after Marconi invented it!
Marconi'nin icadından 3 gün sonra piyasadaydı bunlar!
For chrissakes, get down!
Otur, haydi!
Let's have a toast, for chrissakes!
Buna kadeh kaldıralım.
We're runnin'low on men, for chrissakes! It was very rushed.
Adamımız bitiyor, Tanrı aşkına!
- Hold it, for Chrissakes!
- Kes sesini, Tanrı aşkına!
He's in the building, for Chrissakes, calling from a pay phone in the lobby!
Herif binanın içinde, Tanrı aşkına, lobideki ankesörlü telefondan arıyor.
For Chrissakes! Don't you ever give up?
Tanrı aşkına, hiç vazgeçmez misin?
I got freckles, for chrissakes!
Çillerim var benim!
For chrissakes, the track don't go to Mexico.
Tanrı aşkına, raylar Meksika'ya gitmiyor.
Just do like I do, for chrissakes!
Yaptıklarımı yapın, Tanrı aşkına!
For chrissakes, there's a car behind us!
Tanrı aşkına, arkamızda bir araba var!
- For chrissakes, she's staying with us!
- Tanrı aşkına! Bizimle kalıyor!
Who, for chrissakes, Goody?
Tanrı aşkına, kim, Goody?
- For chrissakes.
- İsa aşkına.
For chrissakes!
İsa aşkına!
I need some exercise, for chrissakes.
Egzersize ihtiyacım var, İsa aşkına.
For Chrissakes, Judy, it's only a flat tire.
Allah aşkına, Judy, sadece patlak bir lastik.
You only come from another goddamn planet, for chrissakes.
Başka bir gezegenden geldiniz yahu.
It's a midnight run for Chrissakes.
Senin için çocuk oyuncağı.
They should have a wedding, in a church, with the blessings of God, for chrissakes!
Bir kilisede, Tanrı huzurunda bir düğünle birliktelikleri kutsanmalıdır.
Hey, I'm his granddad, for chrissakes.
Onun büyükbabasıyım, Tanrı aşkına.
Did we bust into the wrong place, for chrissakes?
Tanrı aşkına, yanlış yeri mi bastık?
You're 43 years old, for chrissakes!
43 yaşına geldin be adam!
Do you read me, for chrissakes?
Beni duyuyor musun, Tanrı aşkına?
What the hell do I know about dogs, for chrissakes.
Ben köpekten ne anlarım.