Four words traduction Turc
256 traduction parallèle
Lieutenant, I'm going to give you four words.
Komiser, size dört sözcük vereceğim.
Just those four words.
Sadece bu beş kelime.
Four words, blitz it, mister.
Çek arabanı bayım, çek arabanı!
I could destroy it in four words.
Üç kelimeyle yıkabilirim.
Here it is in four words :
Dört kelimeyle anlatayım :
And on the scroll he sent with it were four words, grateful words.
Ve onunla birlikte gönderdiği listede dört kelime vardı, süslü kelimeler!
Finally, we garnish this potpourri with a title composed of from one to four words, selected because they are eye-catching and provocative.
Sonunda, biz bu karışımı seçilmiş birden dört kelimeye kadar oluşan bir başlıkla süsleriz, çünkü bunlar göze çarpıcı ve etkileyicidir.
If you just had four words - - just four that you understood.
Eğer dört kelime bilseydin... Anlayabileceğin... Sadece dört kelime.
I could destroy it in four words.
Onu dört sözcükte mahvedebilirim.
FOUR WORDS.
Dört kelime.
Four words.
Dört kelime.
Say four words :
Üç kelime söyle :
Four words... no women on the tour.
Üç kelime... Turnede kadın yok.
There are four words you need to know to adequately prepare yourself for childbirth.
Kendinizi doğuma hazırlamak için bilmeniz gereken üç kelime var.
Brother, I only have four words for you.
Kardeşim, sana sadece bir çift lafım var.
Four words : Attorney General Janet Reno.
Adalet bakanı Janet Reno.
Honey, I know you feel a little silly... saying the same four words over and over, but you shouldn't.
Tatlım, sürekli aynı 4 kelimeyi.. ... söylediğin için kendini biraz ahmak hissettiğini biliyorum ama bunu yapmamalısın.
There's four words I need to hear before I go to sleep. Four words.
Uyumadan önce sadece dört kelime buna yetiyor.
And you'll be able to trace it back to this instant, this very moment, when that geek RA gave you these four words of advice : when that geek RA gave you these four words of advice :
Ve bu saniyeye döneceksin bu ana aptal danışmanın söylediği 4 kelimeyi hatırlayacaksın.
Four words, Will.
4 kelime, Will.
- That's four words.
- Bu 2 kelime oldu ama.
Then I got another four words :
O zaman al sana iki kelime daha :
Think of the echoes inherent in those four words.
Bu sözcüklerin neler çağrıştırdığını bir düşünsenize.
Four words :
İki kelime.
Except for waiters and taxi drivers... and they don't count... that's four more words than I've said any night in the past three weeks.
Garsonlar ve taksi şoförleri hariç, ki onlar da sayılmaz zaten son üç hafta toplamda söylediklerimden beş kelime daha fazlası ediyor.
In other words, all the figures of name number four are written backwards and read from right to left until we reverse the slide when they read correctly from left to right.
Diğer bir deyişle dört numaralı isme ait şekiller ters yazılmış ve sağdan sola doğru okunabiliyor. Ancak biz slaydı ters çevirince doğru şekil olan soldan sağa doğru döndüler.
I've written four million words against marriage!
Evlilik karşıtı dört milyon kelime yazdım!
I ask of you a little of this childlike simplicity, and, to bring us luck, let me speak four truly magic words, childhood's'open sesame':
Sizden bir parça çocuk saflığında olmanızı istiyorum, ve bize şans getirmesi için, çocukluğun gerçek sihirli sözlerinden söyleyeyim : 'Açıl susam açıl'
You can fill in the four-letter words better than I can.
Kötü sözcükleri benden daha iyi biliyorsun.
Now it's, "Read a lot of books, fence with a lot of four-syllable words", "psychoanalyze each other" "until you can't tell the difference between"
Şimdi ise bir sürü kitap okuyor, çetrefilli kelimelerin arkasına saklanıyor ve birbirimize psikanaliz yapıyoruz, ta ki öpüşüp koklaşmakla memurluk sınavı arasında bir fark kalmayana kadar.
You've gotta forget everything but four-letter words.
Dört harfli kelimeleri bil yeter.
" there were no lectures without four letter words in them.
" küfür kullanılmayan tek ders yoktu.
I've seen him kill four good swordsmen with as many thrusts - just for displeasing me with their bragging words.
Onun, sadece anlamsız sözleriyle canımı sıktıkları için dört kılıççıyı öldürdüğünü gördüm.
On Tuesdays, I take a course in General Semantics at Berkeley, finding new four-letter words.
Salı günleri Berkeley'de Genel Semantik dersi alıyorum, yeni dört harfli kelimeler buluyorum.
We could go to Helen's hotel suite, listen to four-letter words and wait.
Helen'ın oteldeki süitine gidip bir şeyler dinler, bekleriz.
I never use four-letter words.
Asla çirkin sözler kullanmam.
In other words, four-fifths is missing.
Diğer bir deyişle, beşte dördü eksik.
Good authors too who once knew better words now only use four-letter words writing prose anything goes
Ki öyle olsa İyi yazarlar da bir zaman daha iyi kelimeler biliyorlardı Artık nesir yazarken
In other words, we have the firepower of four base ships at our disposal?
Başka bir deyişle şu an dört üs gemisinin ateş gücüne mi sahibiz?
Those Anglo-Saxon four letter words that everybody should be able to say.
Herkesin söyleyebildiği o dört harflik Anglo-Sakson sözleri...
Today everything is, with the pornography, all the four-letter words.
Bugün bunu herkes yapıyor. Pornografi.
Holmes turned to us, and those four familiar words shot from his lips :
Holmes döndü ve o tanıdık iki kelimeyi söyledi :
I'm gonna give you four final words, Lieutenant.
Teğmen, size dört kelimelik sonucu veriyorum..
The four worst words in the English language.
İngilizce'deki en kötü iki kelime.
Four words...
Dört kelime...
I sawa few four-letter words in there.
Dört harfli birkaç kelime gördüm.
You can say those foul words behind four padded walls!
Bu lafları ses geçirmeyen odanda söyleyebilirsin!
'and he'd get all the four letter words I'd never heard in my life were spilled over me.
"Ne!" dedi ve hayatım boyunca duymadığım kelimeleri bana söylemeye başladı.
- "I've watched you for four years"' "Always wondered what you were like"'You wrote those words to me.
"4 yıl boyunca seni izledim." "Hep nasıl biri olduğunu merak ettim."
Very same words I've been telling myself for the past four years.
Son dört yıl içinde, buna benzer birçok şeyi kendi, kendime söyledim durdum.
He was gracious enough to spare me a few words, as if the Hamleys hadn't been in the county four centuries before his lot were ever heard of.
Benimle birkaç laf etme nezaketini gösterdi, sanki onun adı duyulmadan çok önce Hamley'ler bu topraklarda yüzyıllarca yaşamamışlar gibi.
words 313
words to live by 22
words like 23
four years ago 183
four years later 24
four years old 22
four days ago 74
four times 107
four five 21
four eyes 26
words to live by 22
words like 23
four years ago 183
four years later 24
four years old 22
four days ago 74
four times 107
four five 21
four eyes 26
four hours ago 22
four months ago 70
four days 120
four minutes 103
four hours 154
four times a day 16
four weeks ago 22
four hundred 28
four o'clock 56
four weeks 56
four months ago 70
four days 120
four minutes 103
four hours 154
four times a day 16
four weeks ago 22
four hundred 28
four o'clock 56
four weeks 56