Freaked out traduction Turc
2,894 traduction parallèle
Ted and Kristin are so freaked out by this trial.
Ted ve Kristin bu dava yüzünden çok endişeliler.
I'm freaked out.
Çok korktum.
Bedlam Heights failed because you freaked out the customers!
Bedlam Konutları, sadece geçmişinden ödü kopanlar yüzünden muvaffak olamadı.
That why you freaked out?
- O yüzden mi havuzda ödün patladı?
Lorraine must've pointed that out to Rodney, and that's why he freaked out and tossed them.
Lorraine Rodney'i işaret etmiş olmalı ve o da bu yüzden çıldırdı ve onlara kızdı.
People say Jarle Orheim has freaked out completely.
İnsanlar Jarle Orheim'in feci şekilde tırstığını söylüyor.
She knew I would've freaked out.
Korkacağımı biliyordu.
He freaked out because you were screaming like a little bitch.
Karı gibi bağırdığın için korktu hayvan.
Yeah, you're right, I suppose I should be a little more freaked out.
Evet, haklısın. Biraz daha panik olmam gerekirdi.
You're tired, you're freaked out, and you can't take it out on your son or his sick mom.
Biraz da beynin uçmuş. Acısını oğlundan ve hasta annesinden çıkarma hiç.
I'm freaked out and I'm pumped and I'm angry and I want answers.
Kızdım, çileden çıktım ve bazı cevaplar istiyorum.
Before he died, Henderson was so freaked out that he thought they'd gotten crossbow online.
Henderson ölmeden önce Crossbow'un online olması düşünceisi, onu çıldırtmıştı.
He was freaked out.
Çok korkmuştu.
I'm starting to get a little freaked out.
Biraz korkmaya başlıyorum.
Nothing to get freaked out about.
Korkacak bir şey yok.
Everybody's freaked out.
Herkes çok korktu.
I'm still pretty freaked out about what happened here.
Burada olanlar beni hâlâ korkutuyor.
I freaked out.
Salağa bağladım.
I mean, Anne freaked out when she tried it.
Anne deneyince kafayı yemişti.
He freaked out at me on the phone and then he just shows up. And he acts like everything is fine.
Telefonda bana demediğini bırakmadı ve şimdi de gelmiş hiçbir şey olmamış gibi davranıyor.
I mean, she freaked out when I told her The Hills was fake.
"The Hills" in gerçek olmadığını söylediğimde bile çok üzülmüştü.
Let me take a guess... for income tax purposes, you also need the name of... That e-mail you're complaining about freaked out our identity thieves.
O beğenmediğiniz e-posta kimlik hırsızlarının ödünü patlattı.
And then when I did that, Annie kind of freaked out.
Anlatınca Annie çılgına döndü.
Why don't you just admit that you're freaked out by my robot hand?
Neden sadece robot elimden dehşete düştüğünü itiraf etmiyorsun?
I'm not freaked out by-it's... alright!
Dehşete düştüğüm filan yok - o tamam!
I'm freaked out!
Dehşete düşüyorum!
What I'm trying to say is that I'm freaked out.
Söylemeye çalıştığım şey, korkudan ödüm patlıyor.
I know that you're freaked out about everything, but you could just come back tomorrow.
Biliyorum her şeyden korkuyorsun ama yarın tekrar gelmelisin.
You should have freaked out and told me I was the worst person in the world.
Öfkeden deliye dönüp bana dünyanın en kötü insanı olduğumu söylemeliydin.
Look, I get why you'd think I'd be freaked out, but I'm not.
Bunun beni çileden çıkardığını düşünmüşsündür ama öyle olmadı.
She wouldn't have mentioned me unless she was freaked out.
Keira'nın tepesi atmasa benden bahsedeceği yoktu.
Okay, I'm really freaked out by you right now.
Şu an senden korkuyorum.
Celeste, Tori, and Margaret would've freaked out if a reunion happened, but I guess it just wasn't meant to be.
Celeste, Tori ve Margaret sevinçten çılgına dönerdi. Ama sanırım bu kısmet değilmiş.
Once we spotted it, she freaked out, I put the barrel back, and we F.O.'d.
Fark ettiğimizde o çıldırdı, ben varili yerine koydum ve kaçtık.
I'm a bit freaked out.
Ben biraz tırstım.
I mean, you have to know that that seemed like a natural assumption, and I was freaked out, and...
Kusura bakma, mantıklı bir varsayım gibi geldi panik yapmıştım o yüzden...
K.T.'s all freaked out.
K.T. tamamıyla çıldırdı.
Sorry I freaked out.
Üzgünüm bir an tepki gösterdim.
When I thought I was pregnant, I was totally freaked out... and overwhelmed.
Hamile olduğumu sandığım zaman, korkudan ödüm patlamıştı ve şaşkına dönmüştüm.
So, Nellie, it was obvious from the beginning that you were a little freaked out by the video shoot.
Pekala, Nellie Başından beri belliydi ki, klip çekiminde biraz heyecanlandın.
- You all right? - Yeah, just a bit freaked out, I guess.
- Evet, sadece biraz korktum sanırım.
Look, he's probably just freaked out from all the attention or something.
Bakın, muhtemelen tüm olanlardan ve ilgiden dolayı heyecanlanmıştır.
Well, I'm so freaked out that I can barely talk either.
Korkudan ben de yarım yamalak konuşabiliyorum.
Freaked me out.
Ödüm kopmuştu.
But that's off the table because I freaked her out.
Ama çekingendi çünkü onu korkuttum.
All that paradox talk kinda freaked me out.
Bahsettiği tüm şu paradokslar beni korkutuyor.
The idea of taking a kid that has done that kind of stuff and putting him into a normal family, it freaked Annie out.
Bunu yapan bir çocuğu alıp normal bir aileye sokma düşüncesi Annie'yi çıldırttı.
She was... freaked-out, she was scared, so I hid her in my car where I could take care of her injuries.
Çıldırmış gibiydi, çok korkmuştu ben de onu arabama sakladım böylece yaralarıyla da ilgilenebildim.
I've been around freaked-out people before.
Daha önce çılgına dönmüş insanlar gördüm.
And that kind of just freaked me out.
Bu beni çok korkutmuştu.
The eyes were deep-socketed, and it was just looking right at me, and that kind of just freaked me out.
Kocaman gözleriyle bana bakıyordu. Aklımı kaçıracaktım.
outside 883
outer 19
outfit 21
outsiders 26
outrageous 90
outs 110
outlaw 21
out now 39
out of context 16
out of curiosity 82
outer 19
outfit 21
outsiders 26
outrageous 90
outs 110
outlaw 21
out now 39
out of context 16
out of curiosity 82
out of order 40
out of my mind 17
out of the blue 171
out of sight 112
out of interest 20
outstanding 214
out of town 49
out of nowhere 149
out loud 97
out of 299
out of my mind 17
out of the blue 171
out of sight 112
out of interest 20
outstanding 214
out of town 49
out of nowhere 149
out loud 97
out of 299