English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ F ] / Fucking go

Fucking go traduction Turc

2,410 traduction parallèle
I'll give it a fucking good go.
O zaman bu fikre kışşo diyelim.
I'm begging you, bro, don't fucking go right now.
Yalvarıyorum sana ölme.
No, I'll fucking go myself.
Ben kendim giderim.
This is clearly like some girl shit that I don't understand, so may I just be very, very diplomatic and say let it fucking go?
Anlayamadığım gerçekten oldukça açık ve oldukça belirgin lanet olsun neden gitmiyoruz?
Just fucking go!
Gir içeri.
Let me fucking go. Oh, she's here.
Geldi.
Alex, fucking go! - Shit!
Alex, yüz hadi.
- I say we fucking go for it.
Bence saldıralım.
Call the fucking FBI or something and let's fucking go!
FBI'ı ya da başka bir şeyi Sonra gidelim!
I'll fucking go, I said I'll go, let's go.
Ben varım, dedim amına koyayım, gidelim.
You're gonna go to fucking bed.
Yatip uyuyacaksin
I dump the fucking car... and I don't go too fast and I wear my fucking seat belt.
Lanet arabayi terkedecegim... fazla hizli gitmeyecegim ve lanet emniyet kemerimi takacagim.
Well, you know, a lot of time people feel something they don't know about like from actually knowing, but they still go ahead and run their fucking mouth anyway.
Çoğu zaman insanlar bildiklerini sanmadıkları şeyler sezinlerler ve sıçtığımın çenelerine hakim olamazlar.
You're gonna go fucking down, you fuckers!
Yeri öpeceksin seni ibn *!
Go fucking fetch.
Git de getir hemen!
Don't go fucking off without me.
Bensiz gitme, sikerim.
I really don't think a fucking seatbelt would have mattered right now! Go!
Şu anda lanet emniyet kemerinin bir önemi olduğunu sanmıyorum.
All right, put your fucking face on, let's go!
Bandanaları takın.
Make sure your fucking shit is good to go.
Hazırsın.
Go ahead, you fucking crackhead.
Keş pislik.
Jesus fucking Christ, baby. We gotta go.
Hadi ama bebeğim, gitmemiz gerek.
You go back to being a fucking cop and a Cuban whore.
Yine dön pislik bir polis ve Kübalı bir fahişe ol.
- Go fuck yourself, fucking faggot!
- Git kendini sik eşşeoğlu, siktiğimin ibnesi!
They don't trust you with the money from the house, but you go and wash their fucking asses.
Onlar evden parayla sana güvenmiyor, ama git ve onların sikik kıçlarını temizle.
Chicks are gonna go fucking crazy over this, man.
Piliçlerin dibi düşecek.
I will fucking not go back there!
Sikseler dönmem amına koyim.!
Fucking happens every time I go for a job as well.
Bir iş için gittiğimde sürekli böyle oluyor.
Do you understand? Now, you go anywhere near Leonie, or the baby, and I'll rip your fucking balls off you, and I'll ram them down your fucking throat!
Leonie'nin ya da bebeğin yanına yaklaşırsan cevizlerini kopartıp, boğazına tıkarım!
Yeah, yeah, I can work out how the fucking scale will go, Gary.
Puanlamayı biliyorum, Gary.
Well, anyway, we're all systems go, and then I Google him and find out there's no such fucking pro ever worked the Asian circuits called Arthur Newman.
Her neyse, her şey hazırdı sonra onu Google'da aradım ve Arthur Newman adında Asya turunda çalışmış biri olmadığı ortaya çıktı.
One of them's bound to go through somebody's fucking eyeball.
Herhâlde birisi göze isabet edecek amına koyayım.
And then I'll go blow my fucking brains out.
Sonra da beynimi sikeceğim!
You can go pretend that you're Mr. Recovery to all your sponsees who think you're Jesus fucking Christ.
Gidip, senin Hazreti İsa olduğunu sanan... destekçisi olduğun herkese bay tedaviymiş gibi davranabilirsin.
I will not let go of this fucking rope!
Ne olursa olsun, bu ipin elimden kaçmasına izin vermeyeceğim!
Are you going to go back to fucking random women?
Sen yine devam et
Go shave your ass, you fucking yeti.
Neyse git götünü traşla seni yeti!
- What you gonna do, go to a fucking airport, or spend time with a beautiful woman?
- Seç birini, siktiğimin havaalanı mı veya güzel bir kadınla vakit geçirmek mi?
Mike, if my fucking mind is mush, don't make me go through this.
Mike, eğer beynim pelte olacaksa, Buna devam etmemi isteme.
I need a fucking hit, let me go!
Tek bir fırta ihtiyacım var, bırak beni!
I would have asked you to forget about all this and stay here with me, because this is fucking stupid, Harvey, and dangerous, and I promise you that if you go ahead with this, I will not answer that phone call.
Senden tüm bunları unutup yanımda kalmanı isteyebilirdim çünkü yaptığın saçma sapan Harvey ve tehlikeli. Ve yemin ederim eğer buna devam edersen beni aradığın zaman o telefonu açmam.
You better fucking not be, cos we'll go when the council says and not before!
Olmasa iyi olur çünkü kurul söylediğinde gideriz daha önce değil.
Go on, Nev, fucking have him!
Hadi Nev, gebert onu!
Go on, fucking have him!
Durma, gebert şu herifi!
But now what I'm gonna have to do, what I didn't want to do, is go to your house and steal your fucking dog, and then steal your car.
Ama şimdi istemediğim halde yapmam gerekecek şey şu, evine girip köpeğini kaçıracağım, sonra arabanı çalacağım.
You have no problem canceling on me when you got to go get one of your fucking boils lanced.
Sivilcelerin çıktığında beni ekmende sorun yok ama.
Me and my boys are gonna go smoke some fucking weed, get my head straight, a'ight? - A'ight.
Benim çocuklarla gidip biraz ot çekeceğiz kafayı dümdüz yapacağız, tamam mı?
Go get some fucking pamprin.
Git bir ağrı kesici al da adet ağrın dursun.
You get a chance to go away to an artist's colony where they bring you your lunch in a fucking picnic basket, and you spend the whole time on a phone sex line.
Öğle yemeğinin piknik sepetinde sunulduğu bir sanatçı topluluğuyla çalışmaya gidiyorsun ama tek yaptığın teleseks hattında kırıştırmak.
Well maybe you should go grow some fucking eyebrows!
- Belki de gidip kaş ektirmelisin! Hadi ikile!
And we're gonna go get your fucking son!
Sonra da gidip oğlunu alacağız amına koyayım!
And then you and I go out for a bomb ass evening in Myrtle Fucking Beach proper, fucking awesome style.
Daha sonra sen ve ben beraber Myrtle sahiline gidebiliriz mükemmel hayat.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]