English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ G ] / Gather up

Gather up traduction Turc

452 traduction parallèle
For the rest of your life, as long as I need you... you're going to gather up the spirits that I need.
İhtiyaç duyduğum sürece, sonsuza kadar... Benim için sonsuza kadar ruh toplayıp getireceksin.
All right, gather up your gear.
Ekipmanları toplayın.
Gentlemen, gather up our contributions.
Baylar, bağışları toplayın.
All Barstow has to do is gather up a few thousand of them and call them soldiers.
Barstowun yapacağı tek şey bi kaç bin tanesini toplamak ve askerleri cağırmak.
Lenny, Nick, gather up some brush! and out it on that rig and head it right for the center of that house!
Lenny, Nick, biraz çalı toplayın ve arabanın üstüne koyup evin ortasına doğru döndürün.
So you better gather up what settlers you have and hightail it out of here.
En iyiysi ne kadar göçmen varsa onları toplayıp buradan götürün.
Better gather up the clan now and make up a better story.
Şimdi toparlayıp bana daha iyi bir hikaye anlatsan iyi olacak.
I'll take a bath while you gather up the stuff.
Sen malzemeleri tedarik ederken yıkanırım.
Gather up the Egyptians'banners from the dust.
Ve hemen Mısır sınırına gidin.
Gather up your possibles and I'll meet up with you later.
- Hazırlıkları yapın, burada buluşuruz. - Tamam, Davy! - Doğru söyledim mi?
Gather up your weapons.
Silahlarınızı toplayın.
Come on, partner, gather up your gear, and let's get rolling.
Gel hadi ortak. Eşyalarını topla da işe koyulalım.
- See if we can gather up some dry branches.
- Bakalım biraz kuru çalılık bulabilecek miyiz?
The rest of you gather up the equipment and meet here.
Diğerleri malzemeleri toparlayıp burada buluşsun.
Just gather up a gang of rocks.
El bombalarını harcamayın. Sadece büyük taşları toplayın.
And gather up some artillery. I'm forming a posse.
Ve cephane toplayιn, ekip kuracağιm.
Comrades, gather up!
Yoldaşlar, çabuk toplanın!
Now I'll just reach in and gather up the teleports.
Hemen uzanıp, fişleri toplayacağım.
- Don't cry, let's us rather gather up what is left here.
- Sızlanma, en iyisi geride kalanları toplayalım.
I'd like you to go quickly across to the Residence and gather up a cassock for myself two surplices, a purple stole, and some holy water and your copy of The Roman Ritual.
Hemen yurda gidip... bana bir papaz cüppesi... iki tane beyaz ayin cüppesi, mor ipek atkı, biraz kutsanmış su... ve... Roma Dua Merasimleri kitabını almanızı istiyorum.
Go to the gambling-den to tell those gamblers to gather up here
takviye gerekebilir Gong'un adamlarını da çağırın iri olanlardan
Then you gather up your children, and you get the hell away.
Çocuklarını da alıp kaçacaksın.
LET'S GATHER UP OUR THINGS, BOYS.
Haydi, eşyalarımızı toplayalım, çocuklar.
LET'S GATHER UP OUR PAINTS.
Haydi, resimlerimizi toplayalım.
Gather up all your personal belongings.
Tüm eşyanızı toplayacaksınız.
Audrey, gather up all the clothes, and put them in a pile.
Audrey, bütün giysileri topla ve üst üste yığ.
During the party, like a candle I wasted away Gather up at dawn my melted wax and read in it whom to mourn, what to be proud of
Parti esnasında, harcadığım bir mum gibi şafakta erimiş balmumumu topla ve içinde kime yas tutulacağını, neyden gurur duyulacağını oku.
Gather up a search party. We're going to look for it.
Arama ekibi topla, gidip uçağı arayacağız.
- Okay, let's gather up the equipment.
- Haydi, malzemeyi toplayalım.
Gather up those balloons.
Şu balonları toplayın.
I just wanted to bring this whole thing to a boil, so when it blows up, I can... swoop in and gather up the pieces.
Bu işi kızıştırmak istedim ki patlasın ve ben de patlamadan sonra parçaları toplayabileyim.
Gather up all these babies.
Bütün bebekleri toplayın
Gather up your energy, ( substitutes are okay ),
Bana bir az güç gönder!
Roy, you and Eddie go gather up them horses.
Roy, sen ve Eddie atları bir araya getirin.
Go on, gather up them horses!
Git, atları topla!
We gotta gather'em up and shove'em along.
Onları bir araya toplayıp öyle devam edelim.
Newly wedded men gather. Each must take up the head of a rooster.
Köy halkı toplanmadan önce her yeni evli erkek bir horozun kafasını koparmak zorundadır.
I saw Lund dragging you up to the bridge. I gather you're high on the captain's list.
Lund sizi kaptan köprüsüne sürükleyince, baş şüphelilerden olduğunuzu anladım.
It's just like in the army once, it was exciting to gather the troops, lining them up from left to right.
Bir zamanlar orduya asker toplamak,... onları soldan sağa sıralamak,... oldukça heyecan verici olurdu.
while your man Tokuemon has set himself up as priest of Aizome Temple... in Yotsuya, and is trying to gather the money you lost... in order to get you back in good with Oboshi, so you can be part of the revenge. And then when you some forty men take your own lives after it's done,
Adamınız Tokuemon, Yotsuya'da Aizome tapınağında, bir rahip kılığında... sizin kaybettiğiniz paraları biriktirmeye çalışırken... sırf sizi Oboshi ile denk bir güç haline getirip... intikamın bir parçası olmanız için uğraşıyor ve sonra... siz ve kırk adam, her şeyi halletikten sonra, kendi hayatınıza son vereceksiniz.
- Gather them up.
- İçeridekileri bir köşeye toplayın.
I gather you still don't have enough to bust up his operation.
Anladığım kadarıyla onu durdurmak için elinizde yeterli kanıt yok.
We need heroes that our people can look up to, gather strength from.
İnsanlarımızın bakıp güç alacağı kahramanlara ihtiyacımız var.
I suppose I better gather you up some breakfast.
Sana kahvalti hazirlasam ¡ y ¡ olacak.
Take that beast up to the cave and gather our things.
Şu deveyi mağaraya götürüp eşyalarımızı toplayın.
I'm waiting for Miss Right to come along and gather me up in her arms.
- Adı da Bubbles mı? - Doğru. Ya da bize tam ismini verin...
everybody gather round It's time for the Pigpen hoedown jump up and down Shut your eyes and whirl around
Pekâlâ millet toplanın. Sıra geldi Pigpen'in folkloruna. Topuklarını tokuştur, yukarı aşağı zıpla, gözlerini kapa ve etrafında dön.
Oh, it ´ s right up there with armed robbery, vagrancy and drunk driving, which all seem to gather in a group and celebrate right about December and January... each and every year.
Her yıl Aralık ve Ocak'ta, kutlama için anlaşmış gibi bir araya gelen... Silahlı soygun, serserilik ve sarhoş şoförlerle birlikte burada oturuyor. Her yıl.
Gather your gear and head up the beach.
Eşyalarınız toplayıp sahile yürüyün.
Alright gather around. C'mon. Listen up.
Toplanın.
I'm waiting for Miss Right to come along and gather me up in her arms.
'Bayan UYGUN'un gelip, beni kollarıyla sarmasını bekliyorum.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]