Get your stuff traduction Turc
1,077 traduction parallèle
Go get your stuff.
Git getir, haydi.
So, we gotta get your stuff and get outta here.
Eşyalarını alıp buradan gideceğiz.
We'll go there, get your stuff and then go to the airport.
Oraya gidip, eşyalarını toplayıp, doğru havaalanına gidiyoruz.
Get your stuff and let's get out of here.
Buradan gidelim.
Get your stuff.
Yükünü al.
Get your stuff together, come on.
Eşyalarını topla, hadi.
You want me to get your stuff?
Eşyalarını taşımamı ister misin?
- Hey, Benedict, get your stuff. - Yes.
Benedict, aç ağzını da anlat.
- Go get your stuff. Hurry up. - All right.
- Haydi eşyalarınızı alın, çabuk olun.
Come on, let's get your stuff.
Hadi, eşyalarını alalım.
Let me get your stuff.
Dur eşyalarını vereyim.
Get your stuff.
Eşyalarını topla.
Go in, get your stuff and go.
İçeri gir. Eşyalarını al ve git.
Get back in that gym. get your stuff.
Defol git! Spor salonuna dön ve eşyalarını al.
Don't worry, we'll get your stuff back.
Endişelenme, eşyalarını geri alacağız.
Get your stuff.
Eşyalarını al.
- Yes. We'll go and get your stuff later.
- Tabii ki, eşyalarını daha sonra getiririz.
I go get a... my car and we go get your stuff, OK?
Bir araba... arabamı alayım ve gidip eşyalarını alalım, tamam mı?
Get your stuff and move it up front.
- Eşyalarını al ve öne götür. Şimdi.
Okay, hurry up. Get your stuff.
- Tamam, çabuk ol.
Get your stuff together and head for Aunt Esther's.
Eşyalarını topla ve Ester teyzelere git.
Let's get your stuff here and you can go.
Eşyalarını al da gidelim.
Go get your stuff.
Gidip eşyalarını al.
Come on, get your stuff.
Haydi, eşyalarınızı alın. Haydi, haydi!
Get your stuff. Come with me.
Toparlan, benimle gel.
Get your stuff, G'Kar.
Eşyalarını topla, G'Kar.
Get your stuff.
Eşyalarınızı toplayın.
Get your stuff.
ToparIanın.
Get your own stuff together.
Eşyalarını toparla.
Well, I'll just - I'll get this stuff out of your way.
Eh ben de, ee... bu zımbırtıları ayak altından kaldırayım.
just quietly get this stuff inside your house.
Sessizce bu eşyaları kendi evine götür.
I told you you're gonna get in trouble, messin'with other people's stuff puttin'your hands where they don't belong.
Başkalarının işine burnunu sokarsan başın derde girer... -... ellerini ait oldukları yerde tut.
Go unpack your stuff and let's get to work.
Eşyalarını yeniden aç ve çalışmaya başlayalım.
Now, why don't you just take this stuff and put it back on your desk... and get to work.
Şimdi, neden şu eşyalarını alıp masana geri koymuyorsun... ve çalışmaya başlamıyorsun.
And your accountant is Eddie Haskell showing you all these neat tricks to get away with stuff.
Harçlıklarımızı veren Eddie Haskell bize bütün o harika hareketleri gösterir ve herşeyden sıyrılmamızı sağlar.
Get the rest of your stuff ready.
eşyalarını hazırla.
Get that "We Are the World" stuff out of your head'cause it is not gonna happen, not on this campus.
"We Are the World" zırvasını kafandan çıkar çünkü gerçekleşmez, bu kampusta olmaz.
But, uh... Probably where you get your doughnuts and coffee and stuff.
Sizin kahve içip çörek yediğiniz yerde yani.
And, um, you know, right now... you should get in touch with the child within, and, um, explore your feminine side, and, um, you know, don ´ t start eatin ´ cookies and cake and stuff like that,
Ve, şey, bilirsin, şu anda... İçindeki çocukla konuşmalısın şu anda, ve, şey, kadınsı tarafını araştırmalısın, Ve, şey,
Your mother used to get all over me about not saying stuff, too.
Annen de bu tarz şeyleri söyleyememe konusunda benim gibiydi.
Hey, Krabappel, get in the way of that bouquet I'll stuff that sunhat down your neck.
Hey, Krabappel eğer buketi kapmaya çalışırsan o şapkayı başından aşağı geçiririm.
Let's get your rain stuff on.
Hadi yağmurluğunu giydirelim. Tamam mı?
This is guy stuff. Don't get your panties in a wad.
- Bu erkek işi siz donunuzu araya sıkıştırmayın.
You know, the older you get, the harder it is to do stuff for your kids.
Yaşlandıkça çocukların için güzel birşey yapmak zorlaşıyor.
People, don't worry about your stuff. We're all gonna get out alive.
Millet, eşyanızı falan bırakın, buradan canlı çıkacağız.
Get all of your goddamn stuff together... and get out of here.
Bütün ıvırını zıvırını topla ve... defolup git burdan.
Now get out there and do your stuff.
Şimdi çık ve işini yap.
If you want to get anything out of the fridge or use the fridge, you can put your name on stuff.
Eğer buzdolabından birşey almak veya birşey koymak istersen, üstüne ismini yazabilirsin.
Pick up your stuff and get in the jeep
Eşyalarını alıp jeepe koy
Get your books! Look stuff up!
Eşyalarını karıştır.
If you do enough of that stuff over a short period of time you get these canker sores on your tongue.
Kısa süre içerisinde yeterince alırsan dilinde pamukçuk çıkıyor.
get your stuff together 17
get your shit together 35
get your mind out of the gutter 19
get your head out of your ass 21
get yourself together 39
get your ass back here 25
get your ass out here 18
get your ass out of here 22
get your head in the game 37
get your gear 28
get your shit together 35
get your mind out of the gutter 19
get your head out of your ass 21
get yourself together 39
get your ass back here 25
get your ass out here 18
get your ass out of here 22
get your head in the game 37
get your gear 28