English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ G ] / God knows what

God knows what traduction Turc

1,326 traduction parallèle
locked up in the belfry waiting for God knows what by the decision of no one knew who.
... Tanrı'nın bildiği cezayı beklemek üzere kilitli tutulmaktaydı.
Somebody, like, a guy who's, like, a cook in the Army. God knows what happens to him.
Ordu mesela, orduda aşçılık yapan biri ve başına kim bilir neler gelir.
For God knows what reason.
Neden yapıyor Tanrı bilir.
As far as I can tell, the wood's Douglas Fir with a side of God knows what.
Bu tahta, köknar ama yanında acayip bir şey var.
God knows what's gonna happen.
Kim bilir neler olacak?
- God knows what I'll do with it. Rawley, could you just go make sure the kids have enough soda?
Rawley, bak bakalım çocukların yeterince gazozu var mı?
I suppose I'll have to get a job now, doing God knows what.
Tanrı bilir nasıl bir işe girmek zorunda kalacağım.
God knows what.
Allah bilir ne?
God knows what's going on under my roof.
Yani senin çatın. Tanrı bilir, kendi çatım altında neler oluyordur.
God knows what the future will bring.
Geleceğin ne getireceğini ancak Tanrı bilir.
and let it do god knows what to our internal systems?
İç sistemlerimize girmelerine izin mi verelim yani?
God knows what he's got planned for the inspection.
Bu teftiş için neler planladı kim bilir.
only God knows what havoc it will cause when it hatches.
Yumurtadan çıkınca vereceği zararı sadece tanrı bilir.
And you're a married man addicted to strip joints and God knows what else.
Ve sen de striptiz klüplerine düşkün evli bir adamsın ve Tanrı bilir daha başka neler vardır.
You're out all night doing God knows what with God knows whom.
Bütün gece sokakta. Nerede kiminle olduğun meçhul.
God knows what hell you've been through.
Tanrı ne yapacağını bilir.
Oh, God knows what taste she has.
Ne kadar haz alacağını Tanrı bilir.
God knows what they say about me.
Amaan. Benim için bile kimbilir neler söylüyolardır.
And God knows what you're doing with her but then like father like son.
Tanrı bilir onunla neler yapıyorsun babasının oğlu!
God knows what he did to deserve someone like her.
Onun gibi birini haketmek için ne yaptığını, Tanrı'nın kendisi bilir.
Sons of whoever and daughters of whoever and their girlfriends and boyfriends and prostitutes and God knows what...
Bilmem kimin oğlu, Kız arkadaşları, erkek arkadaşları... Allahın orospusu, daha kimler kimler...
God knows what he saw in her.
Tanri bilir ne buldu onda!
And then the police, and god knows what...
Sonra polis ve Tanri bilir, daha neler.
I lost my ear at war, then I get back and there's an earthquake my uncle dies and God knows what else.
Ulan git askerde savaş kulağın sağır olsun, dön, şu olsun bu olsun.
And then he asks the jury to let his client go... and for God knows what reason, they often do.
Ve sonra jüriden müvekkilini salıvermelerini ister... ve nedenini Tanrı bilir, genellikle bunu yaparlar.
God knows what he'll do to her by then.
Tanrı o zaman ona yapacağız bilir.
God knows what these cocksuckers are up to or what I'm gonna have to do about it.
Tanrı bilir, Hickok ve diğerleri şu anda neler karıştırıyor... ya da ben bu konuda ne yapacağım.
They spent six months gallivanting and partying... and God knows what-ing there, till Daddy sent one of his planes to bring him back.
Altı ay orada gezip tozarak,.. ... parti yaparak geçirdiler. Sonra babası uçaklarından birini gönderip onu aldırdı.
God knows what's happened to him since then.
O zamandan beri başına neler geldi Tanrı bilir.
Do you want your children to be like everybody else and have chemicals and pesticides and God knows what, or do you want them to be better than everybody else?
Leland, lütfen. Çocuklarının diğer herkes gibi kimyasallarla, zirai ilaçlarla ve Allah bilir daha nelerle dolu beslenmelerini mi, yoksa diğer herkesten daha sağlıklı olmalarını mı istersin?
God knows what's living under these carpets.
Allah bilir, bu halıların altında neler yaşıyor.
God alone knows what's going to happen now
Şimdi neler olacağını bir tek Allah bilir.
God knows what's in there. She's inscrutable.
Kim bilir kafasından neler geçiyor.
God knows what's going on in there.
Kafasından geçenleri bir Allah bilir.
Thank God somebody here knows what they're doing.
Tanrıya şükür. Ne yaptığını bilen biri.
YOU'RE NOT MY TYPE. GOD ONLY KNOWS WHAT PERMANENT DAMAGE YOU'VE DONE TO HIM.
- Ona verdiğin hasarın büyüklüğünü ancak Tanrı bilir.
Women inject God-knows-what into their face to have lips like mine.
Kadınlar benim gibi dudaklara sahip olabilmek için yüzlerine kimbilir neler enjekte ettiriyor.
Look, I don't have to tell you guys how many times a perp walks... because of God-knows-what that some lawyer comes up with.
Bakın, kaç tane suçlunun, bir avukatın bulduğu saçmalıklar yüzünden tahliye olduğunu söylememe gerek yok.
What if we get into trouble because we picked up God-knows who?
Ne idüğü belirsiz kişileri arabaya alınca ya başımıza bir iş gelirse?
God only knows what they do companies anyway.
Allah biliyor kim bilir neler yapıyorlar.
And God only knows what could happen.
Ne olabileceğini sadece tanrı bilir.
God only knows what she told Jocelyn to chase her away.
Jocelyn'i uzaklaştırmak için Tanrı bilir ne dedi.
I know you think she's done a bad thing... but God knows, she's going to get punished enough for what she's done.
Kötü birşey yaptığını düşünüyorsun, biliyorum ama tanrı biliyor, yaptıklarının cezasını yeterince çekti.
God knows it better than you and me what's right and what's wrong
Allah adaletin ne olduğunu sizden de, benden de daha iyi bilir.
God knows what she poked her nose into.
Tanrı bilir, burnunu nelere sokmuştur.
God only knows what.
Tanrı sadece bilir.
There is some creepy-ass demon after my son, and now Wyatt wants to orb his brother all over creation for god only knows what reason.
Oğlum sonra biraz ürpertici-eşek iblis yok, Allah için sadece ne sebeple bilir ve şimdi Wyatt küre için bütün yaratılış üzerinde kardeşi istiyor.
Only God truly knows what we're capable of.
İnsanların ne yapabileceklerini sadece Tanrı bilir.
Tom's and my hands as full as they was, doing what we had to do, so God knows where he got off to.
O sırada Tom ve benim elimde... yeterince iş vardı, o yüzden nereye gittiğini Tanrı bilir.
God only knows what she's had to deal with in her life - - abject poverty, drugs, domestic violence, maybe even molestation.
Neler yaşamak zorunda kaldığını sadece Tanrı bilir. Sefalet, uyuşturucu, aile içi şiddet belki cinsel taciz.
Then she starts following me around... talking a mile a minute, saying God-knows-what.
Gözlerini kocaman açmış kahve için yalvarıyordu. Ona sırasını beklemesini söyledim. Beni takip edip büyük bir hızla konuşmaya başladı.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]