He's coming for me traduction Turc
139 traduction parallèle
It don't look to me as though you had any right to fine a man for not coming if he can't!
Sırf gelemediği için birisine para cezası vermeye hakkın yok.
He's coming by for me later.
Daha sonra beni görmeye gelecek.
Me. I tell you now, whoever shot Larry Kinkaid ain't coming back here for you to... fuddle with your lawyers'tricks for six months and then be let off because Davies or some other whining old woman claim he ain't bad at heart.
Sana şunu diyeyim, Larry Kinkaid'i her kim öldürdüyse, 6 ay boyunca aklımızı o kanun oyunlarınla karıştırman ve sonra da onu Davies ya da sızlanan başka biri, kötü bir kalbi yok dedi diye serbest bırakman için buraya gelmeyecek.
- He's coming for me in a few minutes.
- Birkaç dakika sonra beni görmeye gelecek.
He's coming for me any minute. - He?
- Birazdan beni almaya gelir.
He's coming for me soon.
Beni yakında alacak.
He said that I was grand though, that he didn't want me for sex and that, coming from him, this was a compliment.
Ama ben harikaymışım ve beni seks için istemiyormuş. O söylediği için bu bir iltifattı.
I had him driving a truck for me and a fellow up there in New Hampshire... and he got hooked, which is why he's coming up.
Benim ve New Hampshire'da bir adam için tır kullanıyordu. Ama suçüstü yakalandı, o yüzden mahkemeye çıkıyor.
He's coming back for you and for me.
Sizin için ve benim için döndü.
Nor feel the love he's had for me all these years without... without the memory of that beast... and his beasts, coming between us.
Aramıza Tiberius'un hayvanlıkları girmeden, belleğime o hayvanlığın izleri kazınmadan önce, kocamın yıllarca bana beslemiş olduğu o sevgiyi artık bir daha hissedemem.
He's coming back for me.
Benim için geliyor.
He's coming for me.
Benim peşimde.
I don't know if it's for me or for you, but he's coming.
Senin için mi, benim için mi bilemiyorum ama o geliyor.
He's coming to work for me in my organisation.
Buraya benim örgütümde çalışmak için geldi.
He's coming back for me!
Benim için geri gelecek!
Anyway, he's got his boss coming round, so he's told me to schlep round the streets... for a couple of hours, and I said I'd come and say hello to Isadora Duncan... keep you company.
Neyse, bizimkinin patronu gelecekti, ve bana bir kaç saat... sokakları arşınlamamı söyledi, ve ben de Isadora Duncan'a uğrayıp merhaba diyeyim... tanışayım dedim.
He's coming for me.
O benim için geliyor.
Well, he said that he understood that career-wise it was great for me, but with the baby coming, he figured I wouldn't wanna go.
Kariyer açısından benim için çok iyi olduğunu anladığını söyledi. Ama bebek geliyor diye gitmeyeceğimi düşünmüş.
You better be right... because if Doyle should send Hickey after me... he's coming directly for you.
Umarım doğrudur. Yoksa Doyle, Hickey'yi peşime takacak olursa... senin peşinden gelmesini söylerim.
Oh, and as for that brutish fellow who knocked me out the window... see that he gets what's coming to him.
Ve beni pencereden aşağı düşüren o gaddar adama ne yapacağım bir görse.
He's coming for me! - What's going on?
- Neler oluyor?
He's coming for me.
Benim için geliyor.
I stood there and waited for the obligatory... he's-coming-to-stop-me ten seconds.
On saniye boyunca orada durup beni durdurmaya gelmesini bekledim.
And now he's coming back for me.
Ve şimdi o geri geliyor... benim için.
- What? - He told me... to tell you to wait here for him, that he's coming over.
- Bana burada onu beklemeni... istediğini söyledi, buraya geliyormuş.
He's coming to the Cape for a party, and he invited me to go with him.
! Bir parti için Cape'e geliyor ve beni de davet etti.
And that he said is hardest for me, it's not the words that were coming.
Benim için işin en zor yanı, vahyin kelimelerini almak değil.
Will's coming over He's got something for me to sign
Tamam, tamam. Önemli değil.
I need you to send me some sort of sign that he's coming for me.
Benim için geldiğine dair bir işaret göndermeni istiyorum.
Drunken bastard doesn't even know I exist, but then he won't let me go to the skinny puppy concert because my heroin addict aunt is coming over for dinner.
Şarhoş yavşağın benim varlığımdan bile haberi yok. Eroin bağımlısı halam akşam yemeğine bize geleceği için, annem Skinny Puppy konserine gitmeme izin vermedi. Yemek?
I know this is going to sound strange coming from me... but he's not right for you, Tash.
Bunu benden duymanın garip geleceğini biliyorum ama o sana uygun değil Tash.
Marc just called me, he's coming here to look for work.
Marc aradı az önce, burada iş aramaya gelecekmiş.
The indian had to kill me for coming on the burial place, and maybe it had been me, too, that killed his friend, cut his friend's head off so he wouldn't have eyes to see the sunset
Mezarlığa geldiğim için Kızılderili beni öldürmek zorundaydı. Belki de arkadaşını öldüren bendim. Arkadaşının kafasını kesip, o mezarda yatacağı yıllar boyunca... gün batımını görmesini engelleyen kişi...
He's coming for me!
İsa benim için geliyor.
A few days after Mitch died... I was walking through the yard and I saw our neighbor... who was a very good friend of Mitch's, Bob... and he saw me coming through the gate... and he said, "I am so sorry for your loss."
Mitch öldükten birkaç gün sonra bahçede yürüyordum ve Mitch'in çok iyi arkadaşı olan komşumuz Bob'u gördüm kapıya doğru yaklaştığımı gördü ve bana "kaybınız için çok üzgünüm" dedi.
All right, look, the generator is just temporary, but I have an electrician, he's coming on Monday, he's gonna rewire the whole place for me.
- Pekala, bakın, bakın jeneratör geçici bir şey ; ama elektrikçiyle konuştum. Pazartesi günü... -... gelip her yeri yenileyecek.
Ken told me that he was coming here... for the anniversary of the master's death.
Ken bana senin buraya geldiğini söyledi... ustanın ölümünün yıldönümü için.
"My mother's a photographic subject, but they're coming for me" he would always say.
"Annem fotografik biridir, ama benim için geliyorlar" her zaman bunu derdi.
He said he's coming back for me.
Benim için döneceğini söyledi.
- now he's coming for me.
- Sakin ol.
But, you know, he's obviously coming to me for some reason.
- Ne için? - Bilmiyorum. Fakat biliyorsun ki, bana gelmesinin belli bazı nedenleri var.
Yeah, he's coming to stay with me for a couple days.
- Evet. İki gün benimle kalmaya geldi.
He's coming for me, you know?
Benim için geldiğini biliyorsunuz değil mi?
Now I do feel with him as well he's telling me about changes that are coming up in your life for the moment
şimdide hayatında başlamak üzere olan değişikliklerle ilgili bir şeyler söylüyor.
He's not coming out of the closet for me.
Benim için açığa çıkmıyor.
He's not coming out of the closet for me.
Bunu benim için yapmıyor.
He said he's coming for me.
- Benim için geldiğini söyledi.
He was coming toward me and I say, " Hey, man, listen, it's a little loud at 7 : 00 in the morning for you to be playing the music the way you're playing it.
Bana doğru geliyordu ve ona dedim ki, " Dostum, sabahın yedisinde çalabildiğince yüksek bir sesle müzik çalıyorsun.
He said he's coming for me.
Bana "senin için geliyorum" dedi.
He's coming for me atop his black iron stag!
Siyah demir geyiğinin tepesinde bana geliyor!
He now has the power to turn my own armies against me. And he's coming for me.
Artık, ordularımı bana çevirecek güce sahip ve benim için geliyor.
he's coming for you 27
he's coming 800
he's coming up 33
he's coming now 18
he's coming back 130
he's coming with me 26
he's coming your way 17
he's coming home 33
he's coming around 25
he's coming for us 19
he's coming 800
he's coming up 33
he's coming now 18
he's coming back 130
he's coming with me 26
he's coming your way 17
he's coming home 33
he's coming around 25
he's coming for us 19
he's coming over here 18
he's coming in 30
he's coming over 46
he's coming here 37
he's coming this way 26
he's coming with us 38
he's coming out 54
for me 3075
for men 33
for me too 49
he's coming in 30
he's coming over 46
he's coming here 37
he's coming this way 26
he's coming with us 38
he's coming out 54
for me 3075
for men 33
for me too 49
he's so cute 178
he's my uncle 44
he's mine 293
he's my husband 167
he's so handsome 49
he's dead 3015
he's got a gun 260
he's doing okay 17
he's my baby 20
he's gone 2224
he's my uncle 44
he's mine 293
he's my husband 167
he's so handsome 49
he's dead 3015
he's got a gun 260
he's doing okay 17
he's my baby 20
he's gone 2224
he's my brother 335
he's my best friend 106
he's an idiot 170
he's a doctor 159
he's back 468
he's my dad 94
he's my cousin 54
he's my man 22
he's a liar 128
he's so hot 26
he's my best friend 106
he's an idiot 170
he's a doctor 159
he's back 468
he's my dad 94
he's my cousin 54
he's my man 22
he's a liar 128
he's so hot 26
he's an architect 23
he's a good boy 135
he's my hero 20
he's so beautiful 30
he's so little 16
he's awake 133
he's a 342
he's in the shower 29
he's all 26
he's a good boy 135
he's my hero 20
he's so beautiful 30
he's so little 16
he's awake 133
he's a 342
he's in the shower 29
he's all 26