English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ H ] / He's coming out

He's coming out traduction Turc

549 traduction parallèle
I'm coming out of the kitchen minutes later, he's mopping up the floors with them.
Birkaç dakika sonra mutfaktan çıktığımda onlarla yeri siliyordu.
He go out one hour ago, but he's coming back.
Bir saat önce gitti, ama geri gelecek.
He's figuring on coming out here to marry you?
Seninle evlenmek için buraya gelmeyi düşünüyor mu?
I was coming out of Huntsinger's, he was coming in.
Ben, Huntsinger's'dan çıkıyordum, o da içeri giriyordu.
Tell him that you sold the set... and his money's waiting for him here. Find out what time he's coming by.
Parçaları sattığınızı ve parasının burada olduğunu söyleyin.
He's coming out of it, Doctor.
Uyanıyor Doktor.
He's coming to kill me! He got out!
Beni öldürmeye geliyor!
And he's coming out.
- Ve geliyor.
He's coming out now.
Sanırım ortaya çıkıyor.
A friend of mine cut me out of a big deal, and he's got this coming to him.
Bir arkadaşım beni anlaşmanın dışına çıkardı ve bunu hak ediyor.
He's coming out as soon as we get the ranch house rebuilt.
Çiftlik evi yeniden inşa edildiği anda geliyor.
He's coming out of it now, sir, heading about 080 degrees.
Şimdi ayırıyorum efendim. 80 dereceden geliyor.
Of course, we're coming back here first, because Howard has so many friends and he wants to see them before we go out on an extended trip.
Kuşkusuz, önce buraya dönüyoruz, çünkü Howard'ın bir çok arkadaşı var ve uzatılmış geziye çıkmadan önce onları görmek istiyor.
He got out as he heard me coming.
Geldiğimi duyar duymaz da kaçmış.
He's the marines coming to bail me out.
Beni kurtarabilecek tek kişi o.
HE'S COMING OUT OF IT NOW.
Şimdi ayıIıyor. - Güzel.
Miller's coming tonight. Find out where he's staying.
Miller akşama hangi otelde kalacak, hemen öğrenin.
Mother, he's coming in, and you're going out.
Anne, o içeri girecek ve sen dışarı çıkacaksın.
Or been cornered in an office by some angry old bull of a businessman who was out to take what he figured was coming to him.
Veya bir ofiste, başına gelecekleri anlamış kızgın ve yaşlı bir işadamı tarafından köşeye sıkıştırılacaktın.
But that's all the time we've got to find out whether he's coming or not.
Ama o gelsin ya da gelmesin, biz herzaman hazır olmalıyız.
I was coming out of the Kommandant's office, and there he was.
Komutanın ofisinden çıkıyorduk ve oradaydı.
Coming out of mass, he'd give my children sweets, candies, ice cream.
Kilisedeki her ayin çıkışında benim çocuklara tatlı verirdi. Şeker, çikolata, dondurma...
Look out, he's coming for us!
Dikkat et, bizim icin geliyor!
Watch out! He's coming!
Dikkat edin, geliyor.
He's coming to get us out of this.
Gelip bizi buradan alacak.
I find your husband dead in my room as he's coming out of his?
Kocanızı odamda ölü buluyorum, ama sonra kendi odasından çıkıp geliyor!
- He's coming out of it now.
- Kendisine geliyor.
Give me a decision, captain. He's coming out of it.
Kararınızı verin, Kaptan.
He ´ s coming out and getting into his Lotus.
Dışarı çıkıyor ve arabasına biniyor.
You talk him into coming back to help us. He's out of condition.
Buraya gelip bize yardım etmesi için, onunla bi konuşsana.
Look out, he's coming!
Şuraya bakın geliyor!
He's about 50 miles out, Lieutenant, and coming fast.
80km uzakta teğmen ve hızla yaklaşıyor.
Let's go, he's coming out.
Gidelim, dışarı çıkıyor.
He's coming out of the dive upside down.
Ve dalışını baş aşağı gerçekleştiriyor.
- He's coming out of the hotel.
- Otelden çıktı geliyor.
Rocky coming back out, and he's like a bull in a china closet.
Rocky geri geliyor. Camcıdaki boğa gibi. Cidden istiyor.
He's not coming out, and that's my final word.
Dışarıya gelmiyor, ve son sözüm bu.
He's coming out.
Onu şimdi çıkartıyoruz.
He's coming out.
Geliyor.
- He's not coming out, sir.
- Dışarı çıkmıyor efendim.
He was coming out of a drugstore and he heard this lady scream so he looks, he sees this guy running down the street away from her.
Tam eczaneden çıkarken, bir kadının çığlığını duymuş. Bakmış, kadın bir çocuğu kovalıyor.
He was coming out of the Duke of Winchester's room.
Winchester Dükünün odasından çıkıyormuş.
- He's really coming out, John. - Wait.
- Kabuğundan çıkmaya başladı John.
He's coming out.
- Dışarı çıkıyor.
Maybe he knows what's coming and bailed out on us.
Belki de o tüm olanları biliyordur.
It's difficult to finesse someone when he's got bubbles coming out of his mouth.
Ağzından köpükler çıkan birine inceden yaklaşmak kolay değil.
Look out, he's coming!
Dikkat et, geliyor!
He's not coming out and he's not asking you all in.
Dışarı çıkmayacak ve sizden içeri girmenizi istemeyecek.
When we were cleaning out Dr. Lecktor's cell, he heard us coming and hid something in a book.
Dr. Lecter'un hücresini temizlemek isterken, bir şey saklıyordu.
So what we've got is a'deckhand'from a Russian trawler who looks like he's never handled anything harder than a bar of soap coming out of Glasgow docks at two a.m. In the morning. No forged papers?
Önümüzdeki bir Rus gemisi çalışanı hayatında bir kalıp sabundan daha sert bir şeyi ellememiş biri, sabahın ikisinde Glasgow rıhtımında ortaya çıkıveriyor.
Get ready every unit. He's coming out!
Tüm birimler hazır olsun Dışarı çıkacak!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]