Here's your key traduction Turc
117 traduction parallèle
Here s your key, Count.
Anahtarınız, Kont.
Here's your key, Snip.
İşte anahtarın Snip.
Here's the key to your dreams, bound and illustrated.
İşte resimli ve ciltli, düşleriniz için kılavuz.
And here's your key, sir.
Bu da anahtarınız efendim.
Here's your key, Mr Shayne.
Buyrun anahtarınız, Bay Shayne.
Here's your key.
Anahtar.
Here's your key.
İşte anahtarınız.
I think he's here to see both of us. - I thought he might like to know that I found my father's key ring in your bedroom. - Are you?
İkimizi de görmek istiyor.
Here's your key, and here's your copy.
İşte anahtarınız, bu da kopyası.
Here's your key.
Bu da anahtarınız.
- Here's your key.
- İşte anahtarın.
Here, boy, I brung you a libation from your daddy... ( Harris ) Here's the key.
İşte evlat, babanın şerefine içkimi toprağa döküyorum. İşte anahtar.
Here's your key.
Anahtarlarınız.
Here's your key.
İşte anahtarın.
Here's your key
İşte anahtarınız.
Here's a key to your damn modesty.
Lanet olası iffetin buraya kadarmış demek.
- Here's your key, sir.
- İşte anahtarınız efendim.
Friends of mine who know a thing or two Here's your new key
Biri tavsiye verdi, hepsi bu. İşte anahtarın.
Here's your key. You won't recognize your place.
Evi görsen tanıyamayacaksın.
The wrong key bringing your lady in here. - Let it go.
Buraya hatununu getirmek yanlış seçim.
They're locked in your bathroom cupboard. Here's the key.
Banyo dolabında kilitli.
Here's your key, and there's a message for you as well.
İşte anahtarınız, ayrıca size bir mesaj var.
- Here's your key.
İşte anahtarınız.
You turn your key, a small motor starts under there... that sends a spark to the sparkplug which is right here.
Anahtar çevrilince bunun altında küçük bir motor çalışır. Ve şurada duran bujiye elektirik gönderir.
Here's your key.
Anahtarınız.
Here's the key to your room, 234.
Bu 234 odanın anahtarı.
- Here's your key.
- Anahtarınız.
- Here's your key, and there you go.
- İşte anahtarların. - Nereye gitmeliyim?
But here's your key.
Al anahtarın.
Here's your key.
İşte anahtarların.
You jammed your key in here.
Anahtarını buraya sıkıştırmışsın.
All right, here's your key, and good night, sir.
Pekala, işte anahtarınız, ve iyi geceler dilerim, efendim.
Okay, here's your key.
Tamam, işte anahtarın.
Here's your note in your key.
İşte pusula, anahtarında.
The key to survival here is you gotta keep your face away from the camera.
- İşin sırrı, yüzünü kameraya göstermemekte.
Here's your curtain remote and your key.
Bunlar da perdenin uzaktan kumandası ve anahtarınız.
Here's your key, and I'll go grab you that sweater.
İşte anahtarınız, ben de size şu kazağı getireyim.
Here's your room key.
İşte odanızın anahtarı.
Here's your key.
işte anahtarların.
Here's a few key points I want you to cover during your speech.
Konuşmanda üzerinde durmanı istediğim bazı noktalar var.
Here's your key.
İşte, anahtarın.
Hey, Earl, here's your, uh, safe deposit key back.
Earl, işte senin kasanın anahtarını geri veriyorum.
And while we're at it, here's your key back.
İşte hazır konu açılmışken, anahtarlarını da geri alabilirsin.
Sir, here's your key.
Beyefendi, işte anahtarınız.
Ok, here's your key.
İşte burada, bu da anahtarın.
You must persevere in your task here in the U.S., your contacts with the press, politics, judges... It's key, my daughter.
Sen Amerikada'ki işlerini yapmaya devam etmelisin, senin Gazeteyle, politikacılarla yargıçla olan ilişkin çok önemli,... bu tek yolu kızım.
Here's the key to your room.
# İşte odanızın anahtarı.
It means that the shark's tooth missing from the setting on your key chain here was found embedded in Randy Williams'hand.
Bunun manası, anahtarlığında eksik olan köpek balığı dişi, Randy Williams'ın eline gömülü bulundu.
And if your thesis here is that this guy's Walker's next cipher, that this guy's somehow in the market for some young girl to cut up... then the key is to make sure Ariel has no contact with him.
Teorin, Walker'ın bir sonraki kuklasının, bu adam olduğuysa ve yine bir kızı....... doğramak için piyasaya çıktığıysa çözüm Ariel'i onlardan uzak tutmakta.
[Woman On TV] Here's your room key.
İşte oda anahtarınız.
- [Tape Rewinding] - Here's your room key.
İşte oda anahtarınız.
here's your mail 22
here's your ticket 24
here's your change 33
here's your coffee 53
here's your chance 81
here's yours 26
here's your money 51
here's your lunch 22
here's your bag 18
here's your phone 19
here's your ticket 24
here's your change 33
here's your coffee 53
here's your chance 81
here's yours 26
here's your money 51
here's your lunch 22
here's your bag 18
here's your phone 19
here's your drink 26
here's your water 22
here's your tea 28
here's your check 25
here's your problem 28
here's your 46
here's your cut 16
your keys 40
your key 30
keys 492
here's your water 22
here's your tea 28
here's your check 25
here's your problem 28
here's your 46
here's your cut 16
your keys 40
your key 30
keys 492
keyser 16
keyes 113
keys clacking 30
keys jingle 29
keys jangle 38
keyboard clacking 43
here's my number 71
here's the thing 1106
here's my 20
here's my problem 23
keyes 113
keys clacking 30
keys jingle 29
keys jangle 38
keyboard clacking 43
here's my number 71
here's the thing 1106
here's my 20
here's my problem 23