Hit the brake traduction Turc
56 traduction parallèle
I hit the brake and my cousin fell off.
Frene bastım ve kuzenim düştü.
Hit the brake!
Frene bas!
- Oh, my God, hit the brake!
- Aman Tanrı'm, frene bas!
- l told you to hit the brake.
Sana frene basmanı söyledim.
All right, hit the brake.
Frene bas.
- Phillip, hit the brake!
- Phillip, frene bas!
Hit the brake. GRACE :
- Frene basın.
Then the bus hit the brake.
Ondan sonra otobüs fren yapıyor.
When the stunt guy... when it hit the brake, the first guy tried to go, but the bus went back.
Ondan sonra dublör... frenlediği an, ilk dublör dışarı fırlamayı denedi, ama otobüs geri gitti.
Hit the brake!
Frene bas.
Hit the brake pedals.
Frenlere bas.
Hey, hit the brake!
Hey, frene bas!
Will you please shut up about Limón Grove every time I hit the brake?
Frene her basışımda Limón Grove demeyi keser misin?
Hit the brake.
Fren yap!
Lee, hit the brake.
Fren yap, fren yap, fren yap!
If i tell you to hit the brake, you hit the brake.
Sana frene bas dersem, frene bas.
And a cat crossed the road. I guess she tried to hit the brake,
Bir kedi karşıya geçiyorken direksiyonu kırmaya çalışmış.
Allen, hit the brake!
Allen, fren yap!
Okay, okay, just hit the brake hard.
Frene hızlıca bas.
When it gets halfway around, hit the brake, get the steering wheel straight, put it in a forward gear, and drive away, okay?
Etrafında yarım tur döndüğünde, fren bas direksiyonu düz tut, vitesi ileri al ve sür, tamam mı?
As I was just telling your son, about a half mile back I saw him hit the brake lights when he saw me and then speed up again.
Az önce oğlunuza da izah ettiğim gibi, yaklaşık bir km evvel oğlunuzun ışık ihlali yaptığını gördüm, beni gördü ve hızını arttırdı.
Hit the brake!
Baba, frene bas!
Dude, hit the brake!
Frene bas.
Hit the brake! - No, stop!
- Hayır, dursana!
When the chlorine tablets hit the brake fluid, boom.
Klor tabletleri fren yağına karışınca bom.
No, no, no, no, your lady hit the brake way too soon.
Hayır, hayır, hayır, hayır, senin hanım frene çok ani bastı.
Well, hit the brake!
- Frene bas!
Hit the brake like you hate it.
Frene nefret ediyormuş gibi bas.
Can you hit the brake?
Ferene basamıyor musun?
Hit the brake. Hit the brake!
frene bas!
Stop... you gotta hit the brake!
- Dur... Bas şu frene!
Now hit the brake.
Şimdi frene bas.
Okay, hit the brake.
Frene bas.
As best I can remember, I turned the corner... and there was this miniature collie in the middle of the road... and it looked up at me, and it had the strangest expression on its little face... and it was just frozen there, and I-I... turned the steering wheel and I hit my brake.
Hatırladığım kadarıyla, köşeyi döndüm ve yolun ortasında bir köpek vardı bana bakıyordu ve o küçük yüzünde çok garip bir ifade vardı ve orada öylesine duruyordu, ve ben... ben direksiyonu çevirdim ve frene bastım.
Hit the brake.
Aaron, frene bas.
He thinks he hit the deer, gets out to check, forgets the hand brake, the car rolls down the hill.
Geyiğe çarptığını sandı, kontrol etmek için indi, ama el frenini çekmeyi unuttu, araba da uçuruma düştü.
I, I, I, I, I took my foot off the brake for a second, and, and the car started to go forward, and I panicked, and I p-uh, I, I, I hit the accelerator, and I just...
Ayağımı bir an için frenden çektim, araba ilerlemeye başladı ve paniğe kapıldım. Gaz pedalına bastım ve...
I don't know what happened. I saw you and I went for the brake but I hit the accelerator.
Seni gördüm ve frene uzandım ama gaza basmışım.
Says here he may have hit the gas instead of the brake.
Burada fren yerine gaza basmış olabileceği yazıyor.
When you hit the wall... there was no brake marks on the track.
Duvara çarptığında... pistte hiç fren izi yoktu.
And the second those wheels touch the ground, you hit the emergency brake.
Ve ikinci tekerlekler de yere değince acil freni devreye sok.
Just managed to get the brake on before we hit the commuter train.
Yolcu trenine çarpmaktan son anda kurtulduk.
Husband, when I hit the horn, you brake.
Koca, ben kornaya basınca frene bas!
Gotta hit the brake.
Şimdi frene basacağım!
I think he hit the wrong brake.
Sanırım yanlış fren yaptı.
- Yeah, I got a really bad formed pump, I can hardly hit the front brake.
- Haklısın, bileğim ağrımaya başladı, freni kullanmakta zorlanıyorum.
Hit the brake, dude.
- Frene bas hacı.
You think she hit the accelerator instead of the brake.
Düşüncene göre fren yerine gaza bastı.
I might have hit the clutch instead of the brake and made poor Father Paul the first victim of my Huntington's.
Fren yerine gaza basmış olabilirim ve Peder Paul da hastalığım ilk kurbanı oldu.
I hit the gas, not the brake.
Fren yerine gaza bastım.
- so I hit the gas instead of the brake...
- Fren yerine tekrar gaz pedalına yüklendim...
hit the brakes 44
hit the floor 17
hit the button 23
hit the gas 25
hit the road 72
hit the bricks 16
hit the lights 42
hit the showers 29
hit the ground 16
hit the deck 34
hit the floor 17
hit the button 23
hit the gas 25
hit the road 72
hit the bricks 16
hit the lights 42
hit the showers 29
hit the ground 16
hit the deck 34
hit them 16
the brakes 31
brakes 52
brake 134
brake horsepower 18
brakes screech 20
brakes squeal 24
hit that 19
the brakes 31
brakes 52
brake 134
brake horsepower 18
brakes screech 20
brakes squeal 24
hit that 19