Horribly traduction Turc
820 traduction parallèle
We have to understand that life will evolve under conditions which seem horribly hostile, horribly alien.
Şunu anlamalıyız ki hayat çok korkunç yabancı ve düşman Şartlar altında bile gelişebilir.
Even though you just stomped me so horribly, if a scary thing suddenly pops out, I can immediately run straight into your arms.
- Şu andaki gibi korkunç bir şekilde beni çiğnemene rağmen karşıma korkunç bir şey çıkarsa tekrar dönüp kollarına yapışabilirim.
In the enemy's country, hopelessly lost, helplessly cold and horribly hungry.
Düşmanın topraklarında - umutsuzluk içinde kayıp, çaresizce üşümüş ve korkunç derecede aç bir şekilde...
That's very ba and she's frightened horribly.
Bu çok kötü ama çok kötü. Ve korkunç derecede korktu.
Deceptions horribly against the grain... when i deceived him, i would deceive god himself, i was so miserable!
Aldatmak korkunç bir şeydir. Onu aldattığımda, Tanrının kendini aldatmış oldum. Berbat durumdaydım.
Hurt you horribly.
Canını yakıyor.
Ruggles, I'm horribly disappointed in you.
Ruggles, beni büyük hayal kırıklığına uğrattın.
Think of it, thousands of children sleeping peacefully tonight under the roofs of Paris, Berlin, London, all the world doomed to die horribly under some titanic battlefield unless it can be prevented.
Düşün Alexandrine, binlerce çocuk huzur içinde uyuyor Paris'te, Berlin'de, Londra'da, dünyanın her yerinde kaderleri korkunç bir şekilde ölüme terk edilmiş eğer kimse engel olamazsa.
Horribly rough.
Korkunç kaba
He was horribly clawed there by a tiger.
Oradayken korkunç bir şekilde bir kaplanın saldırısına uğramış.
She's so deliciously low, so horribly dirty.
Öyle pespaye, öyle kirli ki.
MAN'S HORRIBLY MUTILATED BODY FOUND AT'PORT OF SHADOWS'
GÖLGELER LİMANI'NDA PARÇALANMIŞ BİR VÜCUT BULUNDU
Has Cathy been behaving horribly again?
Cathy size yine korkunç mu davrandı?
I wanted horribly to call you up.
Telefon etmek için dayanılmaz bir istek duydum.
Camille, I am still horribly in love.
Camille, sana hâlâ fena halde âşığım.
Be careful, or you'll burn yourself horribly.
Dikkatli ol, yoksa kendini çok kötü yakarsın.
She was found in the church with her throat horribly cut and then she dragged herself from the marshes nearby and tried to summon help with a bell rope.
Kilisede, boğazı korkunç şekilde kesilmiş halde bulundu bataklığın kenarından sürünerek gitti ve çan halatıyla yardım çağırmaya çalıştı.
Ralph King died horribly but this was only the beginning.
Ralph King korkunç bir biçimde öldü fakat bu sadece bir başlangıçtı.
Moscow is horribly bewitched!
Moskova üzerinde bir musibet var!
And horribly selfish.
Ayrıca son derece bencilsin.
No, horribly and evil in armies, this was much of the war to be fought.
Hayır, ordu içindeki korku ve kötülük, verdiğimiz savaştan da öteydi.
I bet you're going to play a foul trick on all of us and become... horribly famous.
Bahse girerim ki sen hepimizi atlatıp çok ünlü bir piyanist olacaksın.
I feel horribly.
Kendimi kötü hissediyorum.
Thirty-two people had had contact with her, and within four days, before the disease could be correctly diagnosed and contained, twenty-six of them had died, and they died suddenly, violently and horribly.
Onunla temas kuran 32 kişiden 26'sı hastalık doğru olarak teşhis edilip kontrol altına alınana kadar dört gün içinde, aniden, korkunç bir şekilde öldü.
Imagine coming home and finding your husband horribly dead policemen and detectives all over the house, and the blood...
Eve gelip kocasını alçakça katledilmiş halde buluyor, etrafta polisler ve kan...
My dearly beloved and horribly spoiled Diane!
Çılgınlar gibi şımartılmış sevgili, biricik Diane'm!
I'll suffer horribly until it's mailed.
Posyalanana kadar rahat edemem.
I've behaved horribly to you, and I know it.
Sana kötü davrandım, biliyorum.
I'm not used to behaving horribly.
İnsanlara kötü davranmaya alışık değilim.
Horribly destroyed.
Korkunç biçimde yok edildi.
- You treat him horribly.
- Ona çok kötü davranıyorsun.
People are so horribly cruel to one another.
İnsanlar birbirlerine karşı korkunç derecede zalim olabiliyorlar.
Horribly good.
Fena halde iyiydi.
Could you have been so incompetent, bungled so horribly, as to have permitted that child to live?
Böyle beceriksizce, acemice bir işi nasıl yapabilirsiniz, bu çocuğun yaşamasına nasıl izin verdiniz?
Everything else is horribly intact.
Her şey yerli yerinde görünüyor.
Upsets me horribly.
Beni son derecede rahatsız ediyor.
His body was mutilated horribly.
Vücudu korkunç şekilde parçalara ayrılmış.
- Ah, Miss Harrington, no doubt... that horribly bright young woman.
- Bayan Harrington, şüphesiz şu dehşet parlak kadın.
Did you suffer horribly?
Çok mu acı çekmiştin?
- You're horribly rich.
- Korkunç zenginsin.
I knew quite well I would be horribly lonely
Yapayalnız kalacağımı zaten en başından biliyordum.
Agent Norman has found the body of the other girl, horribly mutilated.
Ajan Norman diğer kızın cesedini buldu, korkunç bir şekilde parçalanmış.
The Minister of Defense, the Chief of Staff, and Colin have all been killed horribly.
Savunma Bakanı, Genel Kurmay Başkanı ve Colin korkunç bir şekilde öldürülmüş.
They saw a barren-looking island, flanked, like life's ramparts, by the contours of a horribly steep and dismal bluff.
Kıraç görünümlü sanki hayatın korkutucu ve kasvetli uçurumuyla çevrilmiş bir ada gördüler.
The trouble is, if your opponent starts being sincere at the same time you do, then the game becomes horribly confusing.
Ama sorun şu ki, eğer karşındaki de aynı senin yaptığın gibi sana samimi davranmaya başlarsa, oyun, korkunç derecede kafa karıştırıcı olabilir.
I was so horribly alone after Mother died.
Annemin ölümünden sonra, tek başıma kaldım.
So horribly dirty.
O kadar pis ki.
An annoying detail, however, which I didn't mention, Professor, is that the blue orange in its current state is not yet edible - it has a bitter taste and is horribly salty...
Bu arada, size henüz söylemediğim, can sıkıcı bir ayrıntı, bayım bu mavi portakallar, şu an için yenebilecek durumda değiller. Çok acı bir tadı var ve korkunç derecede tuzlu.
Pronounced horribly as Valparaiso in French it's Val Paraiso, the Valley of Paradise.
Valparaiso'nun Fransızca söylenişi çok kötü "Val Paraiso" şeklinde söyleniyor, "Cennet Vadi" anlamına geliyor.
Your first officer's former captain is horribly injured at this base.
Senin İkinci Kaptanının eski kaptanı bu üste ve feci bir şekilde yaralı.
It's so horribly sad.
Çok üzücü.