How could you tell traduction Turc
914 traduction parallèle
How could you tell?
Nasıl söyleyebilirsiniz?
You introduced Jacqueline to us. But how could you tell?
Jacqueline'i bize sen tanıştırdın ama nereden bilecektin ki?
How could you tell?
Bunu nasıl söylersin?
- No. - How could you tell?
- Nereden biliyorsunuz?
How could you tell?
Nasıl bilebilirsin ki?
How could you tell those lies?
Tüm o yalanları nasıl söyleyebildin?
But how could you tell?
Fakat nasıl kestirebiliyorsun?
Could you tell me how to spell "Conciergerie"?
"Conciergerie" nasıl hecelenir söyler misiniz?
How could I tell you sooner when I didn't even know myself'?
Kendim dahi bilmiyorken sana söylememi nasıl beklersin?
Then how could I tell you we were married?
Bu durumda evli olduğumuzu nasıl söyleyebilirdim.
If you could tell me the exact minute you went to sleep, and the exact minute that you woke up, then tell me if you woke up in between, and how long you stayed awake each time you woke up, then I could tell you exactly...
Eğer tam olarak uykuya daldığın dakikayı, uyandığın dakikayı, ve arada uyandıysan ne kadar süre uyanık kaldığını söylersen tam olarak söyleyebilirim.
But how could you tell?
- Ama nasıl anladınız?
I wish I could tell you how I feel.
Sana hislerimi anlatabilseydim keşke.
If I ever run into the Marechal de Bassompierre, I'll tell him about... how you could fight 10 Spaniards but that you feared illness like an old woman!
Bassompierre mareşaline rastlamış olsaydım, ona, 10 tane İspanyol ile savaşabildiğin halde... yaşlı bir kadın gibi hastalıktan nasıl korktuğunu anlatırdım.
- Could you tell me how to go about it?
- Nasıl verebilirim, söyler misiniz?
Oh, could you tell me how to get to...
Acaba oraya nasıl gidebilir...
Angela, if I could only tell you how much I love you.
Angela, seni ne kadar çok sevdiğimi bir anlatabilsem.
How could I tell you where you can find a doctor?
Sana nereden doktor bulabileceğini nasıl söylememi bekliyorsun?
Tell me : how could you do it?
Söyler misiniz, nasıl yaptınız?
I tried to tell him how you feel, but I knew that you could say it so beautifully.
Duygularını anlatmaya çalıştım, ama senin daha güzel ifade edebileceğini biliyordum.
Tell me, how long could you stand it?
Söyle, buna ne kadar dayanabilirsin?
I wish I could tell you how wonderful it was to see you.
keşke seni görmenin ne kadar güzel olduğunu söyleyebilseydim.
Could you please tell us how bad they are?
Lütfen bize ne kadar kötü durumda olduklarını anlatır mısınız?
I could tell how lonely you were.
Ne kadar yalnız olduğunu anladım.
After spoiling my day off you could at least tell me how come a government cop is so interested in this deal.
Tatil günümü rezil ettiniz, bari söyleyin... bu meseleyle neden bir hükümet ajanı ilgileniyor?
And how could I tell you?
Sana nasıl söyleyebilirdim ki?
I wish I could think of words - brand new words I've never used - to tell you how very proud I am of you.
Keşke yeni kelimeler düşünebilsem - Daha önce kullanmadığım yepyeni kelimeler - Seninle ne kadar gurur duyduğumu söylemek için.
How could a woman ever love a man, can you tell me that?
Bir kadın bir erkeği nasıl sevebilir, hiç düşündün mü?
Could you tell me how to get to Deager Street in Brooklyn, by subway, I mean?
Brooklyn'deki Deager Caddesi'ne nasıl gideceğimi söyler misiniz? Metroyla tabii.
Tell her how you said anybody could have her.
Herkesin ona nasıl sahip olabileceğini söylediğini anlat.
I bet they could tell you how to find the man.
Mutlaka adamı nasıl bulacağını sana söyleyebilirler.
Eileen, I don't think if I had a million years that I could tell you how all this happened.
Eileen, bunun nasıl olduğunu sana anlatabilmem için milyonlarca yıl yeter miydi bilmiyorum.
Tell me, how could you possibly have smuggled it past your father?
Söyle bana, babandan habersiz nasıl dışarı çıkarabildin?
If you're interested, I could tell you how you could make tomorrow's race.
Eğer ilgileniyorsan, yarınki yarışa nasıl katılabileceğini söyleyebilirim.
I wonder, could you tell me how to get to Baskerville Hall?
Baskerville Konağı'na nasıl gideceğimi söyleyebilir misiniz?
Could you tell me how old it is?
Ne zamana ait olduğunu söyleyebilir misiniz?
How could I, when you never tell me anything?
Bana hiçbir şey anlatmadıkça nereden bileceğim?
Could you tell a helpless American how to get to Grosvenor Square?
Bu aciz Amerikalıya Grosvenor Meydanına nasıl gidebileceğini söyler misiniz?
But how could I tell you about it?
Ama bu konuda sana ne söyleyebilirim.
He sees this fella sittin'on his porch, so he says "Mister,..... could you tell me how I can get back to town?" The fella says "No."
Verandada oturan bir elemanı görür, ve der ki "Bayım kasabaya nasıl gideceğimi tarif edebilir misin?" Eleman der "Hayır."
"Well, could you tell me how to get to the post office?" The fella says "No."
"Peki, postaneye nasıl gideceğimi tarif edebilir misin?" Eleman yine : "Hayır."
Osen, could you tell me how to get to Shinozaki?
Bayan Sen, Lütfen Shinozaki'ye nasıl gideceğimi tarif eder misiniz?
- How could you tell?
- Gülmesinden.
How could you bring yourself to tell anyone about me?
Başkasına benden bahsetmeyi kendine nasıl yedirebildin?
Then I could tell you how many miles I've traveled when I was happiest.
O zaman mutlu bir halde kaç kilometre seyahat ettiğimi öğrenebilirdim.
Perhaps you would like to... tell our guests how you could sleep... as your command was being wiped out.
Belkide sizin konuklarımıza, anlatmak istediğiniz siz uyurken emrinizdekilerin nasıl öldürülüyor olduğudur.
I didn't mean to frighten you. Could you tell me how far it is to the castle Andomai?
Sizi korkutmak istememiştim.
Excuse me. Could you tell me how to get to the 12th corridor? .
Pardon. 12'inci koridora nasıl gidilir, söyleyebilir misiniz?
Look, since you've had so much free travel from Trans Global, the least you could do is tell us how you get aboard.
Bakın madem Trans Global'la bu kadar bedava yolculuk yaptınız en azından bize uçağa nasıl bindiğinizi anlatabilirsiniz.
Could you tell us how you personally would handle it?
Bunu kişisel olarak nasıl ele alacaksınız?
Will you please tell me how they could not only escape from the post stockade but manage to get out of the post compound as well?
Söyleyebilir misin, kale hapishanesinden kaçmakla kalmayıp kaleden de çıkmayı nasıl başardılar?
how could you 802
how could you be so stupid 39
how could i forget 203
how could 42
how could i 257
how could you not 37
how could you forget 27
how could you know 50
how could you let this happen 67
how could it 19
how could you be so stupid 39
how could i forget 203
how could 42
how could i 257
how could you not 37
how could you forget 27
how could you know 50
how could you let this happen 67
how could it 19