English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ I ] / I'm doing fine

I'm doing fine traduction Turc

488 traduction parallèle
I'm doing just fine, thank you.
Gayet iyi idare ediyorum, teşekkürler.
Just when I figure I'm doing fine and dandy...
Ne zaman kendimi yalnız hissetsem, hep seni düşünmeye başlıyorum.
A fine insurance company I'm doing business with, outsmarted by a couple of morons!
İyi bir sigorta şirketiyle iş yapıyorum. Bir avuç budalaya pabuç bırakmam.
- I'm doing fine, Mr. Maine, just great.
- Ben hayatımdan memnunum Bay Maine.
- I'm doing fine right here.
- Ben burada gayet iyiyim.
I'm doing fine.
Ben iyiyim.
- No, thanks, I'm doing fine.
- Hayır sağolun. Ben yaparım.
I'm doing just fine.
İstemiyorum.
I'm doing fine in Tokyo.
Benim Tokyo'da rahatım çok iyi.
I thought you'd be glad to see me, but, oh, no, you're doing fine.
Beni gördüğüne sevineceğini sanmıştım ama keyfin yerindeymiş.
I'm doing just fine, I really am.
Böyle iyiyim. gerçekten.
I'm doing just fine.
Böyle iyiyim.
- How're you doing? - I'm fine, doctor. It ain't first cabin.
Birinci mevki kadar rahat değil.
I'm doing fine on my own.
Param yetiyor.
I'm doing fine, honestly.
Dürüst olmak gerekirse, keyfim yerinde.
I'm doing fine.
Teşekkürler.
I hope you are doing fine.
Umarım iyisinizdir.
Anytime it's Saturday, and I ain't got no work to do, I'm doing fine.
İşim yoksa ve o gün cumartesiyse iyiyimdir.
- I'm doing fine.
- İyiyim.
Well, I'm doing just fine without your help... thank you very much.
Buyurun, Bay Galesko.
I've also learnt a profession and I'm doing fine.
Bir meslek edindim ve idare ediyorum.
I'm doing just fine, Jimmy, how are you?
İyiyim Jimmy, sen nasılsın?
I'm doing fine. Thank you very much.
Çok teşekkür ederim.
I'm doing just fine.
Ben iyiyim.
I'm sorry you're having health problems, well, I'm doing just fine.
Bu tür küçük sağlık sorunlarınız olduğuna üzüldüm, Coccioli. Bense çok iyiyim.
How are you doing? Yeah, thank you. I'm fine.
Teşekkür ederim, ben iyiyim.
- I'm doing fine.
- Fena degil.
- Well, Toni, I'd like to say I'm doing fine.
- Toni, iyi olduğumu söylemek isterdim.
So I've been just eating mice, and I'm doing fine,
Bu yüzden de sadece fare yiyorum ve gayet iyiyim.
I think we're doing fine, since I'm gonna lock you in a trunk... the size of your nose.
Bence gayet iyiyiz. Özellikle de seni burnun kadar bir bagaja kapatıp anahtarı yutacağımı düşünürsek.
- Lenny, how are you doing? I'm fine.
- Lenny, nasılsın?
I'm doing fine.
Çok iyiyim.
I'm doing fine.
İyiyim ben.
I'm doing fine, thank you very much.
Ben gayet iyiyim, Teşekkürler.
Your cadets have been doing their usual fine job... so it looks like I've got this one in the bag.
Öğrencilerin her zamanki gibi döktürüyor... o yüzden benim kazanacağım kesin.
Next year, I'll be doing fine art, because with drawing...
Seneye güzel sanatların resim bölümüne başvuracağım.
Well, I'm doing just fine.
İyi gidiyor.
- No, I'm doing fine.
- Hayır, iyi gidiyorum.
I'm doing just fine and I don't need any Methodists telling me...
Ben zaten iyiyim. Bunu bir metodistten duymama gerek yok.
I'm doing fine.
- İyiyim.
Exactly where I want to be and I'm doing fine.
Tam olmak istediğim yerdeyim ve halimden memnunum.
Look, I'm doing just fine, really.
Biz bunları ancak yem olarak kullanırız.
You blew it. I'm telling you, I was doing fine.
Aslında gayet iyi gidiyordum.
I'm doing fine, William.
Nasılsınız?
I know hundreds of concentration camp survivors... some of them practically on the way to the oven, but they're doing fine.
Toplama kampından kurtulan yüzlerce insan tanıdım... bazıları fırına girmek üzereydi. Ve hayatlarına devam ediyorlar.
No, I'm doing just fine, Clark.
Hayır, gayet iyiyim Clark.
Oh, I'm fine, it's my earring that's not doing so well.
Ben iyiyim ama küpem değil.
I think you're doing just fine with two.
Sanırım, İkisiylede idare edebilirsin.
I'm doing just fine.
İdare ediyorum ben.
I'm glad you're doing fine.
İyi olmana sevindim.
I'm doing fine. Fine, sir.
Pardon.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]