I'm funny traduction Turc
3,016 traduction parallèle
It's funny you mention coffee. I just got off the phone with a social worker who claims one of my agents threw a cup of it at her. What?
Kahveden bahsetmen çok komik çünkü az önce dedektiflerimden birinin üzerine kahve döktüğünü iddia eden bir sosyal hizmetliden telefon aldım.
Listen, I- - I don't know you and I guess I feel a little funny, because I'm- - I'm in the middle...
Dinle bak, seni tanımıyorum ve kendimi garip hissediyorum çünkü ben -
Which is funny,'cause I'm literally standing in a swamp.
Komiktir çünkü şu an gerçekten bir bataklığın içindeyim.
This is so funny, because, actually, I physically have to run now.
Komiktir çünkü gerçekten kaçmam lazım şu an.
I only spent a few days with the guy, and he... you know, he's funny and all, but, man, what a... what a B-hole.
Onunla sadece birkaç gün geçirdim, ve o... biliyorsun, o komik ve saf, ama, adamım, ne... ne götveren ama.
Which is funny why? Gee, where do I start?
Aman Tanrım nereden başlasam?
You know, I have some very funny pictures of your bride-to-be, or not-to-be- - that is the question.
Elimde gelin olacak kişinin çok komik fotoğrafları var. Ya da olmayacak mı? Mühim soru bu.
Oh, I'm sorry, guys. I just sold the last one, you know? Well, that's funny.
Kusura bakmayın beyler, az önce sonuncuyu sattım.
I'm glad you think it's funny.
Bunu komik bulduğunuza sevindim.
Funny, because I already saved your tail once today.
Komik, çünkü zaten bugün kuyruğunu bir kez kurtardım.
No, i know i'm really funny!
Hayır ben öyleyim zaten!
Aren't i? Told you... i'm funny!
Demiştim değil mi...
Rvert time we met, we hit it off, but i thought you liked him so... you funny girl you!
Her buluşmamızda, ona karşı hislerimi gizledim çünkü ondan hoşlanıyordun. Çok komiksin kızım!
I thuppose you think thith ith funny.
Bunun komik olduğunu düşünüyorsun sanırım.
It's funny, I get that all the time, but I'm afraid not.
Tuhaf, bunu sürekli duyuyorum, ama korkarım ben değilim.
That's funny. - Yeah. I thought you would like that.
Bundan hoşlanırsın sandım.
I'm glad you think ass burgers is funny.
- Kıçburger'in komik olduğunu düşündüğüne sevindim.
I'm super proud of that, but it's just so funny to come back here and just do a Japanese guy shitting in Kyle's mouth,'cause it just... it's just back to our roots, you know?
Gurur duyuyorum. Ama buraya gelip de Japon adamı Kyle'ın ağzına sıçtırtmak... Özümüze dönüyoruz.
So then it was like, "well, wouldn't it be funny " if I shaved my legs and dressed up in a fancy dress " and tried to pass myself off as some weird-looking,
"Bacaklarımı tıraşlayıp, güzel bir elbise giyip, Doğu Avrupalı, garip görünüşlü bir model olarak girmeye çalışsak nasıl olur?" dedim.
I hope that shit's still funny bleeped.
Umarım bipli hali de komik olur.
Um, probably just my roommates way of saying welcome to you,'cause they're funny, and we're never gonna meet them together,'cause I don't want you to.
Um, tahminen ev arkadaşlarımın sana hoşgeldin demesidir. Çünkü komiktirler. Ve onlarla asla tanışmayacağız.
I haven't heard that before. That's- - that's funny.
Bunu daha önce duymamıştım.
The funny thing is... I think I've seen the wolf before.
Tuhaf olan şeyse sanırım o kurdu daha önce de gördüm.
I thought I was being funny.
Komik olduğumu sanmıştım.
I mean, you know, it's not funny but, um, but, you know, I get it.
Yani, komik değil ama ben anladım.
I'm not being funny, right, but look at that.
Komiklik yapmıyorum ama şuna baksana.
Because I thought I finally met a nice, funny guy, who is also hot!
Nihayet nazik, eğlenceli aynı zamanda seksi bir adamla tanıştığımı sanmıştım!
Yeah, erm, yeah the thing is, and this is pretty funny, I don't have any addictions. Liar.
Evet, işin tuhaf ve aynı zamanda da komik yanı benim bir bağımlılığım yok.
And she was sweet and she was funny, and I took her to get her ears pierced, and I-I-I-I did her hair for her for prom, and I told her all about birth control when she didn't know who to ask,
Tatlı, eğlenceli bir kızdı. Kulağını birlikte deldirdik. Mezuniyet balosunda saçlarını ben yaptım.
"I'm Barney saying something funny."
"Ben Barney, söylüyorum komik bir şey."
Plus, I'm funny, and I can do the Dougie.
Artı komiğim ve Dougie'yi yapabiliyorum.
Yes. I'm funny.
- Evet, ben çok komiğim.
It was after the fire was out, I was on my way back to the truck, I... stepped on a hose nozzle and landed funny, broke my foot.
Yangın çıktıktan sonra kamyona döndüm hortumu aldım ve kötü şekilde düşüp, ayağımı kırdım.
That's funny,'cause a lot of the books that I'm reading are kind of saying the opposite of that, so...
Bu komik, çünkü beni okuduğum pek çok kitapta bunun bi nevi tersi anlatılıyor, yani..
That's not funny, and I'm busy.
Hiç komik değil, ayrıca meşgulüm.
Wouldn't it be funny if I was that guy?
O adam olsaydım, komik olmaz mıydı?
Like, all my, all my funny jokes and stuff that I throw out.
Benim şakalarım ve sağa sola attığım laflar.
You know, I'm like the cute, funny waitress who has all these one-liners and hilarious jabs I throw at the customers, and I add all that charm to the place.
Ben müşterilere verdiği hazırcevaplar ve gülünç iğnelemeleriyle... mekana hava katan şirin komik garson kızım.
Now I'm funny with shoulders, apparently.
Şimdi görünüşe göre, omuzlarimla komik duruyorum.
I'm funny!
Çok neşeliyim!
Do you think I'm funny?
Komik olduğumu mu düşünüyorsun?
How did I- - okay, that's very funny.
Nasıl mı- - Tamam. Çok komik.
I just meant, wouldn't it be funny if we walked into one of the other events?
Sadece diğer etkinliklerden birine gitsek daha eğlenceli olmaz mı diyorum?
Okay, I'm really not trying to be funny, but isn't this a Jewish funeral home?
Pekala, komik olmaya çalışmıyorum ama burası Yahudi cenaze evi değil mi?
I'm not that funny.
O kadar da komik değilim.
I'm feeling funny in my head.
Kafam iyi oldu, uçmuş gibi hissediyorum.
That's funny, because I'm gonna pick your mother later on my bike, and I'll take my Blunderbuss...
Çok komik, çünkü birazdan ananı motoruma alıp sonra da alaybozanımı...
I'm glad you think this is so funny, Bob.
Bu işi çok eğlenceli bulmana sevindim Bob.
The funny thing is, I'm not even supposed to be here.
İşin komik tarafı, benim burada bile olmamam gerekiyor.
Hey, if you do this, I am gonna hunt you down and make sure you walk funny for the rest of your miserable last days on Earth!
Bunu yaparsanız sizin peşinize düşer Dünya'da kalan ömrünüz boyunca tuhaf yürümenizi sağlarım.
She's smart, kind, beautiful, funny, and I'm madly in love with her.
O zeki, nazik, güzel, neşeli ve ona delice aşığım.
funny 1968
funny girl 23
funny enough 21
funny you should ask 57
funny thing 100
funny man 41
funny stuff 18
funny guy 62
funny story 114
funny you should say that 39
funny girl 23
funny enough 21
funny you should ask 57
funny thing 100
funny man 41
funny stuff 18
funny guy 62
funny story 114
funny you should say that 39
funny you should mention that 21
funny that 19
funny thing is 77
i'm fine 13072
i'm fucked up 24
i'm feeling good 33
i'm from new york 32
i'm from texas 17
i'm flattered 378
i'm fat 46
funny that 19
funny thing is 77
i'm fine 13072
i'm fucked up 24
i'm feeling good 33
i'm from new york 32
i'm from texas 17
i'm flattered 378
i'm fat 46
i'm from 38
i'm fine with it 83
i'm freaking out 149
i'm free 344
i'm flying 93
i'm fucked 90
i'm falling 55
i'm fired 57
i'm free now 20
i'm feeling sick 16
i'm fine with it 83
i'm freaking out 149
i'm free 344
i'm flying 93
i'm fucked 90
i'm falling 55
i'm fired 57
i'm free now 20
i'm feeling sick 16