English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ I ] / I'm hanging up

I'm hanging up traduction Turc

591 traduction parallèle
I'm hanging up.
Kapatıyorum.
I hate to interrupt, but would you mind hanging up?
Rahatsız etmeyi pek sevmem ama telefonu kapatır mısınız, lütfen?
I'm hanging up now.
Şimdi kapatıyorum.
I expect child, they're hanging up where they're... s... supposed to be.
Sanırım, oralarda bir yerde asılı duruyorlardır, evladım.
But I'm not wearing any dolphin shorts or hanging any brain, so don't get your hopes up too high.
Fakat, şimdiden söyleyeyim hiç umutlanma, götü başı ortaya çıkaran o taytlardan giymem.
As I'm having it off with her, I keep thinking about him hanging up his shirts. Or arguing in the pub about football or cricket.
Kadınla sevişirken kocasının, gömleklerini astığını ya da meyhanede spordan konuştuğunu düşünürüm.
- I'm hanging up.
- Kapatıyorum.
And until I clear this thing up or get myself another job, I'll just be hanging around here, snivelling about my own personal life instead of attending to my professional.
Bu işi çözene veya kendime yeni bir iş bulana kadar... evde oturup... işlerimle ilgilenmek yerine özel hayatım hakkında sızlanıp dururum.
Open it up, I'm in for a hanging.
Aç, Asılmak için içerideyim.
Talk or I'm hanging up.
Konuş yoksa kapatıyorum.
Why, I'd rather give up hanging.
Adam asmayı bırakırım daha iyi.
Otherwise I'm hanging up.
Yoksa, kapatıyorum.
I'm hanging up now. My bath is ready now. Hello?
Tamam, hayatım kapatıyorum, banyo boşa akıyor.
- Fine, I'm not hanging up.
- Tamam, açık bırakıyorum.
As I stood there kissing Juliet, I thought of nothing but hanging up my gun... and spending the rest of my days in that ivy-covered cottage.
Burada durmuş Juliet'i öperken, silahımı atıp, hayatımın geri kalanını. ... bu sarmaşık kaplı evde geçirmekten başka bir şey düşünmedim
There's Félix. I'm hanging up.
Félix geliyor, kapatıyorum.
But I'm warning you, if the British fold and this stuff winds up in German hands, all who take part in these transactions stand a good chance of hanging from a lamppost on Constitution Avenue.
Ama sizi uyarıyorum, eğer İngilizler düşer ve bu şey Alman'ların eline geçerse, bu işte yer alan herkes Kendini Constitution Bulvarında ki sokak lambalarına asılı bulur.
I'm hanging up.
Kapatacağım.
When I came to, I was trussed up like a chicken and hanging from a tree.
Kendime geldiğimde tıpkı bir tavuk gibi bağlanmış ve bir ağaca asılmıştım.
I'm hanging up right now.
Şimdi kapatıyorum.
Look, I'm hanging up now.
Bakın, artık kapatıyorum.
So there were three guys I broke up with, hanging around my house watching TV with my dad, eating my mom's cookies...
Ayrıldığım üç adam, evimde takıldılar babamla TV seyredip annemin kurabiyelerinden yediler.
I'm hanging up now!
şimdi kapatıyorum!
I'm tired of you hanging up.
Yüzüme kapamandan bıktım.
Look at this, I'm hanging Elvis up right here.
Şuna bak, Elvisi buraya astım.
Mom, I'm hanging up right now, all right?
Hayır, anne. Kapatıyorum. Tamam mı?
Owen, I'm hanging up on you now.
Owen şimdi kapatmam gerekiyor.
If I see that silage heap hanging about up here, I'll take the bastard axe to him!
Eğer o dingili buralarda görürsem, kahrolası bir baltayla dalacağım ona!
Don't worry, I'm hanging my sock up so Santa will come down the chimney.
Merak etmeyin Bay B, çorabımı asıyorum ki, Noel Baba bacadan aşağı insin.
- I'm hanging up!
- Kapatıyorum!
I'm hanging up now stay there
Hemen arayacağım tamam mı?
I looked up and found Miss October hanging from the headboard of my marital bed.
Döndüm, ve bunu buldum Ekim Güzeli, kafamızın arkasından uzanmış yatağımıza sarkıyor!
I'm hanging up my spurs.
Mesleğe veda ediyorum.
- I'm hanging up and driving there.
- Telefonu kapatıp, oraya gidiyorum.
I'm hanging up my clothes.
Kıyafetlerimi asıyorum.
I'm hanging up ribbons for my father.
Babam için kurdeleler asıyorum.
I'm hanging up now.
Artık kapatıyorum.
I am hanging up now, ok?
Şimdi kapatıyorum, tamam mı?
- I want to hear it. - I`m hanging up now, Richard.
- Kendin olmanı istiyorum.
I'm hanging up.
Vazgeçtim.
See him hanging around the school when I'd pick up my girls.
Kızlarımı alırken ilkokulun etrafında dolaştığını görürdüm.
I wonder how many hours you and I spent hanging around up here?
Seninle beraber buraya takılırken kaç saat harcadığımızı çok merak ediyorum.
I like chilling with my boys... blazing up a fat blunt... rizzeezing my mizzonkey... hitting skins with my old lady... hanging my ass over the line, tagging freeway bridges.
Arkadaşlarımla takılmayı severim. Ot içmeye bayılırım. Çavuşu tokatlarım.
If this isn't an insanely beautiful woman, I'm hanging up.
Çok güzel bir kadın değilsen telefonu kapatıyorum.
I'm hanging up now.
Kapatmak zorundayım.
So I'm hanging it up.
Bu yüzden kapatıyorum.
Good-bye. I'm hanging up now. Good-bye.
Güle güle, kapatıyorum, güle güle.
- I'm hanging up. - Bye.
- Kapatıyorum.
- I'm hanging up.
- Kalıyorum.
I'm hanging up.
Kapatmam gerek.
I called for some comfort, not for sarcasm, I'm hanging up.
Yüreğim rahatlasın diye aramıştım, laf yemek için değil, kapatıyorum.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]