English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ I ] / I'm looking for her

I'm looking for her traduction Turc

883 traduction parallèle
I've been looking all over for you!
Merhaba, sizi her tarafta aradım.
I'm looking all over for you.
Her yerde seni arıyorum.
I'll tell you everything I know - even what we were looking for in that damn building.
Dinleyin, size her şeyi anlatacağım! O lanet binada ne aradığımızı bile...
I've got some people looking for her.
Onu arattığım kişiler var.
- I'm going to start looking for her.
- Onu aramaya başlayacağım.
Well, I've been looking all over for you.
Her yerde seni aradım.
I've been looking all over for you.
Seni her yerde aradım.
You're right, because I could do anything, even come looking for you
İyi çünkü her şeyi göze aldım. Hatta seni aramaya bile gelebilirim.
- If you see her, tell her I'm looking for her.
- Görürsen, aradığımı söyle.
I told her we were looking for work.
İş aradığımızı söyledim.
I'm looking for Sherazade. If I don't find her, I'm lost.
Onu bulamazsam yandım.
I don't care for her, I'm looking out for you.
Onu düşündüğümden değil, ben seni düşünüyorum.
All my life I've been looking for a woman like her.
Hayatım boyunca onun gibisini aradım.
I've been looking all over for you
Her yerde seni aradım.
- Darling, I've been looking for you everywhere.
- Sevgilim, her yerde seni aradım. - Lütfen git.
Pearl, dear, I've been looking all over for you.
Pearl, canım, her yerde seni arıyordum.
- l don't know. I'm looking for her now.
- Bilmiyorum, ben de ona bakıyordum.
I didn't want to shame her by asking someone she knows. Besides, if her husband comes looking for her I want to be here to tell him a lie or two.
Ayrıca kocası onu aramaya gelirse,... ona yalan söylemek zorunda kalmayacağım.
- I've been looking for you.
- Her yerde seni aradım.
But you know, my dear Vicky, how I'm always looking for great dancers.
Sevgili Vicky, her zaman harika dansçılar aradığımı biliyorsun.
I've been looking all over for you.
Sizi bulmak için her yere baktım.
There I was, all right, looking for her, whether I felt like admitting it to myself or not.
Oradaydım işte, onu arıyordum. Kendime itiraf etmek istesem de istemesem de öyleydim.
I've been looking all over for you.
Her yerde seni aradım.
I've been looking all over for you.
Her yerde sizi aradım.
I've been looking for her all over Cinecitta
Cinecittà'da her yerde onu aradım. - Artık bizi içeri almazlar.
I've been looking for you all over, hoping you were dead.
Her yerde seni arıyordum, öldüğünü düşünmeye başlamıştım.
A wife who was everything I'd been looking for.
Aradığım her şey olan bir eşti.
I been looking all over for you, Terry.
Her yerde seni aradım Terry.
I spent months looking for her!
Aylarca onu aradım!
What I'm worried about is getting out of this hotel, the cops will be looking for us in every closet.
Ben bu otelden nasıl çıkacağımız konusunda endişe ediyorum. Polisler her dolapta bizi arayacaktır.
Well, I had to go all the way to Washington to find that chink in Tuck Ordway's armor you were looking for. I had to be a detective first and a lawyer afterward.
Pekala, Her şekilde Washington'a gitmek zorundaydım Tuck Ordway'in zırhında aradığın o çatlağı bulmak için Önce bir dedektif, sonrada avukat oldum...
It's time you and I stop looking the other way every time he gets mad at the world for the trouble he gets into.
Başını belaya sokup da öfkesini dünyadan çıkarmaya her kalkışında başımızı çevirmemeliyiz artık.
I'd been running through twenty villages looking for her.
Onu ararken neredeyse yirmi köye girdim çıktım.
I mean, how am I gonna recognize this whatever-it-is I'm looking for when I see it?
Yani, bunu, aradığım her ne ise, onu gördüğümde nasıl tanıyacağım?
I've been looking all over for you!
Seni her yerde aradım!
I've taken a vacation every summer, looking for, well, romance.
Bugüne kadar her yaz tatile çıkıp, aşkı aradım.
- I've been looking everywhere for you.
- Her yerde seni aradım.
I've been looking all over for you.
- Her yerde seni aradım.
Tell her I'm looking for her.
Onu aradigimi söyle.
I've been to Africa and India looking for all types of animals to kill.
Para kazandıktan sonra, Afrika ve Hindistan'da her türlü hayvan avladım.
I sat for an hour, looking at her.
Bir saat öylece bakakaldım.
– I've been looking all over for you.
- Her yerde seni aradım.
I'm looking for my girlfriend, And I wanna see her now.
Arkadaşımı arıyorum ve onu şimdi göreceğim.
I kept looking for her, wandering up and down.
Onu aramaya devam ettim, her yere baktım.
I've been looking for you everywhere.
Her yeri aradım.
Papa, I've been looking everywhere for you.
Baba, her yerde seni aradım.
I wish you'd stop looking for whoever did it.
Keşke durdursaydım, her kim için yaptıysa.
Well, before he finds them or it or whatever it is he's looking for, I want to know who or what it is, you understand?
Onları ya da onu bulmadan önce, ya da aradığı her neyse kim ya da ne olduğunu bilmek istiyorum, anladınız mı?
I'm looking for Evelyn, I need her!
Evelyn'i arıyorum. Onu bulmam lazım!
I've always tried to steer away from trouble... but you seem to be looking for it all the time.
Ben hep beladan kurtulmaya çalıştım ama sen her zaman bela aradın.
If you'll excuse me, I'm busy. Mrs Tooks, where's Mrs Eileen Wade? That's who I'm looking for.
Bayan Tooks, Bayan Tooks, her kimseniz, bayan, Bayan Eileen Wade'i bulmak istiyorum.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]