Looking for her traduction Turc
4,771 traduction parallèle
There could be many reasons they are looking for her.
Kızı arıyor olmalarının pek çok nedeni olabilir.
Listen, her relatives are looking for her
Dinle, akrabaları ona bakıyor.
- I am looking for her
- Ona bakıyorum.
After Carly disappeared, did her boyfriend ever come looking for her?
Carly kaybolduktan sonra erkek arkadaşı onu sormaya geldi mi?
Maybe he didn't come looking for her because he was in on her disappearance?
Belki de kaybolma sebebi kendisi olduğu için sormaya gelmemiştir.
I haven't stopped looking for her since the day she left not a day goes by when I don't think about her...
Gittiği günden beri onu aramayı bırakamadım. Onu düşünmediğim bir günüm bile geçmedi.
He's out looking for her.
Onu arıyor.
- So you have to keep looking for her.
- O yüzden onu aramaya devam etmelisiniz. - Aramaya devam edeceğiz.
They showed up at Hank's house looking for her.
Hank'in evine gelip onu aradılar.
We got every unit in the city looking for her.
Şehrin her yerinde onu arayan birimler var.
Well, we're turning every crack house and shooting gallery... in the city upside down looking for her.
Eh, Biz her köşe başındaki terkedilmiş evlere ve atış poligonlarına kadar... şehrin altını üstüne getirine dek onu her yerde arıyoruz.
You're not here looking for her killer, either.
Buraya onun katilini bulmak için de gelmedin.
I'm looking for her.
Onu arıyorum.
And what if Captain Roberts or the DA find out you're looking for her?
Ya Yüzbaşı Roberts veya bölge savcısı onu aradığını öğrenirse ne olur?
Computer said the FBI is looking for her.
- FBI'ın onu aradığı söylendi. - Aradığınız için teşekkürler.
Anyway, they're... they're out looking for her now.
Neyse, şimdi onu arıyorlar.
You fuck with her, they come running, looking for her.
Ona bir şey yaparsan birileri çıkıp onu aramaya başlar.
Oh! I've been looking all over for this.
Her yerde bunu aradım.
Tell him... her father's busy looking for us.
Söyle ona... babası bizi aramakla meşgul.
I've been looking all over for you
Her yerde seni arıyorum.
But if the world found out about this, every human with a sick child, friend or pet will be tearing apart the sector, looking for cyper and Atrian blood.
Ama eğer dünya bunu öğrenirse... Hasta çocuğu, arkadaşı ya da hayvanı olan her insan çılgınlar gibi sektöre gelip cyper ve Atrian kanı arayacak.
Tessa : The town of Chatswin had an undertow, and it was always looking for ways to suck you back in.
Chatswinde her zaman ters giden bir şeyler vardır ve her zaman sizi de içine çekmeye çalışır.
Looking after her is too hard for us.
Ona bakmak, bizim için çok zor olacak.
I'll call her and explain I'm not the one you're looking for.
Onu arayalım, ha? Konuşayım. Doğru kişi olmadığımı söyleyeyim.
I tried, and I... and I thought that if I did everything that my husband wanted, if I... if I had the surgeries, if I... if I stayed thin and young-looking, then his hatred for me would go away.
Kocamın benden istediği her şeyi yapmayı denersem ameliyat olursam genç ve zayıf kalırsam kocam beni bırakıp gitmez diye düşündüm.
Okay, well, we're looking into finding a rehab facility for her.
Onun için bir rehabilitasyon merkezi arıyoruz.
They're looking everywhere for you.
Her yerde seni arıyorlar.
And I'm here looking for information regarding her.
Ve ben onu burada ilişkin bilgi arıyorum.
I'm just having a rough time, you know, looking for love or whatever.
Ben sadece kötü bir zamandan geçiyorum, bilirsiniz, Aşk ya da her neyse işte.
I've been looking all over for for you.
Her yerde seni arıyorum.
I've been looking everywhere for you.
Her yerde seni arıyordum. Konuşmamız gerek.
I've been looking all over for you.
Her yerde seni arıyordum.
Just looking for Luke, you know, Luke, who was here to protect you and Stefan, Luke, who's now missing because you and Stefan lied about where Enzo was, and now the travelers can find you,
Sadece Luke'u arıyorum, Luke biliyorsun seni ve Stefan'ı korumaya çalışan Luke senin ve Stefan'ın Enzo'nun nerede olduğu konusunda yalan söylediğiniz için neredeyse ölüyor olan ve şimdi ise gezginler seni bulabilirler, büyülerini yaparlar, ve bizi dünyanın her tarafından silerler.
I've been looking all over for you.
Her yerde seni arıyorum. Trendeyim.
Could be the kid's out looking for a quick payday, spots Albreath alone in the alley, but turns out she's not giving up her purse so easy.
Belki de o köprüden atlayan çocuk kolay yoldan para götürebilmek için Albreath'in yolunu kesti.
I lived for centuries looking over my shoulder, ready to run at a moment's notice.
Yüzyıllar boyunca diken üzerinde her an kaçabilecek şekilde yaşadım.
I'm just looking out for her.
Sadece arkasını kolluyorum.
She's my cousin, and I'm looking out for her.
- O benim kuzenim ve onu korumaya çalışıyorum.
Well, she's looking for a house-sitter because she and her new boyfriend, Carl, want to go to her high school reunion.
Şey, yeni erkek arkadaşı Carl ile beraber lise birleşme toplantısına gitmek istediği için, evine bakacak birisini arıyormuş.
I have been looking for you everywhere.
Her yerde seni arıyordum.
Tell her that you're not looking for a place anymore, that your boyfriend got a job offer, and you're moving to Dayton.
Artık taşınacak bir yer aramadığını, sevgilinin iş teklifi aldığını ve Dayton'a taşındığınızı söyle.
She was looking for an apartment in the neighborhood, so I referred her to a friend who's a real-estate agent.
Buralarda bir daire bakıyordu. Ben de ona emlakçı bir arkadaşımı önermiştim.
I want you to get every agent with a badge out looking for this damn guy.
Rozeti olan her ajanın bu şerefsiz adamı aramasını istiyorum.
You're always looking for something to be wrong.
Sen her şeyin altında bir yanlışlık arıyorsun.
I've been looking out for her.
Ona göz kulak oluyorum.
Did you find everything you were - looking for out there, Raylan?
- Aradığın her şeyi buldun mu Raylan?
Always looking out for me, huh, Cap?
Her zaman beni düşünüyorsun öyle değil mi yüzbaşı?
Women of all ages looking for dogs are often looking for something else.
Köpek arayan her yaştan kadın aslında başka bir şey arıyor.
Whatever you're looking for, you might not find it here.
Aradığın şey her neyse burada bulamayabilirsin.
Her blood's everywhere, she left her cell phone behind, and she was obviously looking for something in the Dark Archives.
Her yere kanı bulaşmış, cep telefonu yanında değil ve belli ki Kranlık Arşivleri'nde bir şeyler kurcalıyormuş.
Whatever the reason, this problem between Lobos and his local guy is exactly what we need to exploit, because the man we're looking for is in grave danger... from Lobos and from us.
Lobos ve adamı arasındaki sorun her neyse bu durumdan faydalanmamız gerek. Çünkü aradığımız adam büyük tehlike altında. Hem Lobos hem de bizden yana.
looking for a job 23
looking for someone 66
looking forward to it 92
looking for you 158
looking for 74
looking for something 96
looking for me 75
looking for work 29
looking for answers 19
looking for what 25
looking for someone 66
looking forward to it 92
looking for you 158
looking for 74
looking for something 96
looking for me 75
looking for work 29
looking for answers 19
looking for what 25
looking for this 81
looking for him 28
for her 243
for her sake 60
here 35434
hermes 98
here we go 9033
hernandez 57
hermano 85
here you go 5858
looking for him 28
for her 243
for her sake 60
here 35434
hermes 98
here we go 9033
hernandez 57
hermano 85
here you go 5858
hershey 18
herbert 132
hercules 220
hertz 45
herring 17
here we go again 374
heroic 33
here goes nothing 99
here comes the sun 21
here comes the bride 39
herbert 132
hercules 220
hertz 45
herring 17
here we go again 374
heroic 33
here goes nothing 99
here comes the sun 21
here comes the bride 39