I know it's early traduction Turc
179 traduction parallèle
I know it's awfully early, but you said you wanted to get away before it got light.
Saat çok erken, biliyorum... ama ortalık ağarmadan sargılardan kurtulmak istemiştin.
I was just... I know it's terribly early to call but...
Biliyorum, saat çok erken ama...
I know it's hard to get your lips set this early, but we ought to be able to come in together.
Sabahın bu saatinde dudakları hazır etmek kolay değil, biliyorum ama müziğe hep beraber girmemiz gerekiyor.
Well, it's a little early, I know... but, I don't know how long it takes at this time of the day... with parking and everything.
- Evet, erken biliyorum ama günün bu saatlerinde yol ve park yeri bulmak ne kadar sürer bilmiyorum.
I know it's early but when I heard the piano...
Erken olduğunu biliyorum ama piyanoyu duyunca...
I know it's early, cher. But I just had to talk to you.
Erken olduğunu biliyorum, sevgilim ama sesini duymak istedim.
Look, I... know it's a little early. What do you say we take a break?
Biliyorum henüz erken ama bir molaya ne dersiniz?
It's early. I know, but I have a 10 : 00 dentist appointment at 9 : 00, and it's been a very long evening, and I don't know what I'm saying.
- Biliyorum, hayatım, ama dişçimle saat 10 randevusuna dokuzda gitmem gerekiyor, ve çok uzun bir geceydi.
Yes, I know, I know it's Friday and it's early.
Evet, biliyorum, biliyorum, günlerden Cumartesi ve daha erken.
I know it's a little early, but I wouldn't say no to a tummy tuck for Christmas.
Daha erken olduğunu biliyorum ama Noel için karın estetiğine hayır demem.
I know it's early.
Erken olduğunu biliyorum.
I don't know what Dorn's wife is up to, but I think it best if you get dressed out early and out to the bullpen before Dorn hits the clubhouse, okay?
Dorn'nun karısı ne yapıyor bilmiyorum ama, Olabildiğince çabuk giyin ve Dorn gelmeden soyunma odasını terket, tamam?
I know it's a little early for Christmas, Edward, but I have a present for you.
Yılbaşı için biraz erken olduğunu biliyorum, Edward, ama senin için bir hediyem var.
It's very early, I know.
Çok erken olduğunu biliyorum.
I don't know whether it's upside down or right side up. This is an early one -
Bunun ters mi düz mü olduğunu bilmiyorum.
I know it's a few days off but I wanted to give you your present early.
Birkaç gün daha var ama, hediyeni erkenden vermek istedim.
I know it's early, but I knew you'd be up.
Evet, erken. Ama uyumadığını biliyordum.
well, I know it's too early for you to accept this, but life here isn't so bad.
Peki ala, bunu kabul etmek sizin için çok erken olabilir, ama hayat burada gayet güzel.
I know it's early.
- Biliyorum biraz erken.
I just want you to know that it's okay with Steve that I'm leaving early.
Bilmeni istiyorum ki erken gitmem Steve için sorun değil.
I know it's early.
Biliyorum saat çok erken.
I don't know where you're from but it's way too early in the morning to be fighting.
Nereden geldin bilmiyorum ama sabah sabah dövüşmek için daha çok erken.
I know it's too early to ask you to forgive me.
Beni affetmeni istemek için çok erken olduğunu biliyorum.
I know it's early, but, um, I'm exhausted.
Daha vakit erken ama biraz yorgunum.
I know it's a Iittle early.
Biraz erken olduğunu biliyorum.
- I don't know. It's too early to tell.
- Konuşmak için daha erken.
It's early yet anyway. I mean, you know, maybe I'll just....
Henüz erken. Yani, belki sadece...
I know it's early, but just open it.
Daha erken, biliyorum ama aç.
I know it's early, but are you there, buddy?
Orada mısın?
REPORTER : Mickey, I know it's still early, but you already got nine home runs.
Mickey, daha erken ama şimdiden 9 Sayı Turu yaptın.
You come home early, you masturbate, but you do it in your sister's bedroom, just to give it a little extra thrill, you know what I mean?
eve erken gelirsiniz, 31 çekersiniz, ama kız kardeşinizin odasında yaparsınız, olaya biraz daha fazla gerilim katmak için, ne demek istediğimi anladınız mı?
I know it's kinda early.
Çok erken olduğunu biliyorum.
I finally got you the greatest birthday present in the entire world. I know it's a few days early, but I give you the gift of sight.
Daha birkaç gün var biliyorum ama sana gözlerini hediye ediyorum.
I know it's your birthday next week, but this is an early present and I'd like you to open it now.
Bu erken verdiğim bir hediye. Şimdi açmanı istiyorum.
I know it's a little early to think about stuff like this but I can't wait to watch him, you know, grow up.
Böyle şeyleri düşünmek için biraz erken olduğunu biliyorum ama büyümesini görmek için sabırsızlanıyorum.
- l know it's early but I didn't want you to miss your test.
- Erken olduğunu biliyorum ama sınavını kaçırmanı istemedim.
Alexander. Honey, I know you're excited and all, but it's way too early to open gifts.
Alexander.Tatlım heyecanlandığını biliyorum ama daha çok erken.
And I know it's only Monday, but sometimes people, like, make plans... -... for trips or something kind of early- - - Elliot?
Henüz pazartesi olduğunu biliyorum ama bazen insanlar seyahate çıkacaklarsa önceden planlarlar, yani -
and I know it's kinda early. but I'm getting this feeling.
Biliyorum, daha erken ama içimde bir his var.
I--you know, it's just that I gotta be up for work early. I wanna be sharp tomorrow.
Yarın işe erken gitmem lazım ve dinamik olmak istiyorum.
Look, gentlemen, I know it's early... I want you to start thinking about who was charged... and what kind of time they can do.
Bakın beyler, biraz erken biliyorum ama kimlerin tutuklandığını ve bunun ne zaman olduğunu düşünmenizi istiyorum.
I guess it's a still early.We must get to know each other a bit better.
Sanırım hala biraz erken. Birbirimizi biraz daha iyi tanımalıyız.
I know it's a little early, but I was in Field's buying a gift for my niece and I saw the infant stuff.
Erken olduğunu biliyorum ama yeğenime hediye alırken bebek reyonunda rastladım.
I know it's a little early, but I've been thinking.
Biraz erken olduğunu biliyorum, ama düşünüyordum.
I know it's a little early, but happy anniversary!
Biraz erken olduğunu biliyorum ama evlilik yıldönümün kutlu olsun.
I know it's early, but I just want to take a look.
Erken olduğunu biliyorum ama bakmak istiyorum.
I know it's early, but Sondra can get you ready.
Biliyorum henüz erken ama Sondra seni coşturabilir.
I know you may think... it's way too early to say what I'm about to say... but it's not.
Söyleyeceğim şeyi söylemek için erken olduğunu düşünebilirsin ama değil.
I know it's early, but it's kinda been one of those days, you know?
Biliyorum erken ama o günlerden biri işte.
I don't want to make any trouble maybe it's too early but I want to know if there's... a chance of moving to another unit?
Bir sorun çıkarmak istemiyorum, belki henüz çok erken ama başka bir birime... geçme ihtimalim var mı diye sormak istiyorum.
I know it's early, but... you are a future Mrs. Eriksen.
Biliyorum, daha erken ama, sen, geleceğin Bayan Eriksen'ısın.
i know 63170
i know you can do it 61
i know you will 227
i know you don't like me 31
i know that 3661
i know everything 279
i know who you are 1036
i know you 1720
i know you can 181
i know you don't know me 17
i know you can do it 61
i know you will 227
i know you don't like me 31
i know that 3661
i know everything 279
i know who you are 1036
i know you 1720
i know you can 181
i know you don't know me 17
i know how you feel 379
i know you're tired 50
i know it 1515
i know it's been a while 32
i know you're scared 181
i know her 343
i know what you mean 503
i know what it is 314
i know that's right 19
i know what i saw 201
i know you're tired 50
i know it 1515
i know it's been a while 32
i know you're scared 181
i know her 343
i know what you mean 503
i know what it is 314
i know that's right 19
i know what i saw 201