I know it hurts traduction Turc
391 traduction parallèle
I know it hurts, Son, but you won't always feel like this.
Acı çektiğini biliyorum oğlum, ama sonra hafifleyecek.
I... I know it hurts bad, but... you'll be alright.
Biliyorum canın fena yanıyor, ama... iyileşeceksin.
I know it hurts, but it's the only way.
Acıdığının farkındayım ama başka yol yok.
Easy. Easy now, Coaly. I know it hurts.
Sakin ol, Coaly.Acıttığını biliyorum.
I know it hurts.
Biliyorum, çok acıyor.
I know it hurts, baby, but beats going back to the jungle, doesn't it?
Acıdığını biliyorum, bebeğim,... ama ormana dönmekten iyidir, değil mi?
I know it hurts.
Üzücü olduğunu biliyorum.
I know it hurts, but being this cool's always a pain.
Canının yandığını biliyorum. Böyle yaman olmak başa beladır.
Oh, I know it hurts, Fiaman, but you'll thank me for it one day.
Zoruna gittiğini biliyorum ama bir gün bunun için bana teşekkür edeceksin.
I know it hurts the first time.
Biliyorum ilk keresinde acıtır.
- I know it hurts!
- Acıdığını biliyorum!
I know it hurts.
Acıttığını biliyorum.
I know it hurts.
Biliyorum, canın acıyor.
I know it hurts to hear it, but haven ´ t you known all the time?
Bunun acı olduğunu biliyorum ama bunca zamandır bilmiyor muydun?
I know it hurts, but you have to hurry.
Biliyorum canın yanıyor, ama acele etmelisin.
I know it hurts, but you have to come back now.
Ama şimdi geri gelmelisin. Beni dinle.
I know it hurts. But now the time has come to end your suffering... Forever.
Canının yandığını biliyorum, Ama şimdi acını sonsuza dek... sona erdirme zamanı geldi.
I know it hurts, baby.
Acı verdiğini biliyorum, tatlım.
I know it hurts.
Acıdığını biliyorum.
I know it hurts, Peter, but we need you.
Acıdığını biliyorum, Peter. Ama sana ihtiyacımız var.
I know it hurts but you'll thank me for...
Biliyorum çok acı veriyor ama sonra bana teşekkür edeceks...
I don't know. But it really hurts!
Bilmiyorum, nefes alamıyorum.
You let me know if it hurts and I'll stop.
Canınız yanarsa söyleyin, durayım.
I'm curious to know how thought strips away from the body... and whether it hurts or not.
Aklın bedenden nasıl sıyrılıp gittiğini ve bunun acıtıp acıtmadığını bilmek istiyorum.
I don't know, but it hurts.
Bilmiyorum, ama acıtıyor.
I don't know because I don't listen to our radio, it hurts my ears.
Radyo dinlemediğim için bilmiyorum, kulaklarımı acıtıyor.
I know. It just hurts.
- Biliyorum, sadece can yakıcı.
Look, I know this hurts. It's just... It's just a nick.
Acıttığını biliyorum ama altı üstü bir çizik.
You know, I have just as many feelings as you do and it hurts just as much when somebody steps all over them.
Benim de senin gibi duygularım var ve birleri onları çiğneyince acıtıyor.
- I know but it still hurts.
- Biliyorum, ama hala acıyor.
I don't know if it's a form of vanity, but when you catch it, it really hurts
Bir çeşit kibir mi bilmem ama sizi yakaladığında çok canınızı yakıyor.
I know this hurts, but it will only take a few seconds.
Biliyorum canın yanıyor. Ama sadece birkaç saniye sürecek.
You know, it only hurts when I blink.
Sadece göz kırparsam ağrıyor.
You know, it's funny after a couple of hours, I realized you weren't gonna pick me up so I thought, "Well, you know, I'm dizzy and my head hurts what better time to take the bus?"
Tuhaf ama birkaç saatten sonra beni almayacağınızı anladım ve otobüse binmek için başımın döndüğü ve ağrıdığı bir andan ideali olamaz dedim.
I mean, you know, it just still hurts so much.
Yani, biliyorsun, hala çok acı veriyor.
Well, it hurts when I kinda turn it, you know?
Çevirdiğim zaman acıyor.
I know where it hurts most, you little troll.
En çok neresi acır çok iyi bilirim seni muzip cüce.
I know we're not to take it seriously, but it really hurts.
Bunları ciddiye almamamız gerektiğini biliyorum ama insan inciniyor.
So I know how much it hurts!
Ne kadar acıdığını bilebilirim böylece!
I know they only loved me for my money... but it still hurts.
Param için beni sevdiklerini biliyorum ama yine de koyuyor.
It hurts me in a way I don't know what the fuck to do.
Bu canımı acıtıyor Don, çok acıtıyor. Ve ben ne yapacağımı bilemiyorum.
Not that I would kill an animal, but I know the feeling of wanting someone so much that it hurts.
Hayvan bile öldüremem ama, o duyguyu biliyorum birini çok istersin, acı verir.
David, I know this hurts, but it's the way it has to be.
David, bunun acı verdiğini biliyorum, ama böyle olması gerekiyor.
- I know. But it hurts.
- Farkındayım, ama acı veriyor işte.
I know how much it hurts.
Ne kadar acı verdiğini biliyorum.
- I know. No, I mean, it really hurts.
Hayır, gerçekten çok acıyor.
I know it's strange but it still hurts.
Biliyorum bu garip, ama hala acıtıyor.
It hurts, I know.
Acı veriyor, biliyorum.
Nikki, do you have any idea how much it hurts to know that I did the right thing?
Nikki, doğru olanı yaptığımı bilmek ne kadar acı veriyor biliyor musun?
Yeah, I know. Still hurts when it rains.
Bilmez miyim, yağmur yağdığında hâlâ sızlar.
I... know, it hurts.
Ben... biliyorum, acıyor.
i know 63170
i know you can do it 61
i know you don't like me 31
i know that 3661
i know you will 227
i know who you are 1036
i know you 1720
i know everything 279
i know you can 181
i know you don't know me 17
i know you can do it 61
i know you don't like me 31
i know that 3661
i know you will 227
i know who you are 1036
i know you 1720
i know everything 279
i know you can 181
i know you don't know me 17
i know how you feel 379
i know you're tired 50
i know it 1515
i know it's been a while 32
i know you're scared 181
i know that's right 19
i know her 343
i know what you mean 503
i know what it is 314
i know the feeling 206
i know you're tired 50
i know it 1515
i know it's been a while 32
i know you're scared 181
i know that's right 19
i know her 343
i know what you mean 503
i know what it is 314
i know the feeling 206