I know this man traduction Turc
1,288 traduction parallèle
I know this man.
Bu adamı tanıyorum.
I - I know this man He's -
Ben o adamı tanıyorum.
- I know this man.
- Bu adamı tanıyorum
- I know this man.
- Bu adamı tanıyorum.
I know this nigga ain't tryin to set me up. What's up, man?
Ben sadece işinizi yapmaya çalışıyordum.
Now, you know, I got to get the money or the keys, man, to pay this connect back with.
Mitch'e Sonny'yi kurtarması için 22 kilo eroin vermiştim. Paramı geri almam gerekiyor. Mitch'e Sonny'yi kurtarması için 22 kilo eroin vermiştim.
Why did this happen to us? I don't know... we're paying for the old man's sins probably.
- Saçmalık
I don't know this man.
- Bu adamı tanımıyorum.
You know this man? I met him once.
- Bu adamı tanıyor musun?
You know, the thing I love about this country of mine, is that whether you're a psychotic killer or running for president of the United States, the one thing you can always count on is white America's fear of the black man.
Bu ülkenin bayıldığım tarafı ister psikopat bir katil isterse başkan adayı olsun hiç değişmeyecek bir şey varsa o da beyaz Amerika'nın zenci adamdan duyduğu korku.
I like this feeling. France gives me so many feelings, and not merely France. Because they make me know myself.
Ich habe das Gefühl, dass Frankreich ein Land ist, in dem man sich leicht als Eindringling fühlt, weil es eine starke Identität hat,
Listen, I don't know what's going through your head, man but that story, the way you told it it sounds like the sun rises and sets with this girl.
Dinle. Kafandan neler geçtiğini bilmiyorum dostum. Ama bu hikâyeden, bana anlattıklarından çıkardığım kadarıyla güneş bu kızla doğup batıyor.
Thanks, man. I just don't wanna ditch Jen, you know. I mean I don't think this evening turned out quite the way she planned.
Sağ ol. Jen'i yalnız bırakmak istemiyorum. Bu gece pek istediği gibi sonuçlanmadı.
You know what? I can. Man, Witter, I knew you were a sneaky little twerp but I never thought you'd pull this on me, not today.
İnanamıyorum Witter, senin sinsi bir herif olduğunu anlamıştım ama bana bunu yapabileceğini sanmıyordum.
I usually get him a robe or one of those old man caps he likes, but I thought, you know, why not dig into my pocket this year and do something special?
Genelde bornoz ya da o çok sevdiği yaşlı adam şapkalarından alırım. Ama neden bu yıl elimi cebime daldırıp özel bir şey yapmayayım ki dedim.
I know this may be none of my business, but... you see that man in 11-D... do you know him?
Üstüme vazife olmadığını biliyorum, ama 11-D'de oturadan adama bakın tanıyor musunuz? Hayır.
You know, where I grew up, man, there was this rott-pit bull mix, mean motherfucker.
Büyüdüğüm yerde bir rottweiler-pit bull kırması vardı, berbat bir şeydi.
And it pains me to admit this but the most gorgeous man I know
Ve itiraf etmek acı veriyor ama bildiğim en göz kamaştırıcı adam.
I do not know this man!
Burada birlikte değiliz.
Look, I know there could be two dozen other reasons... for this man to be murdered, but what if- -
Bakın, bu adamın öldürülmesi için iki düzine sebep olabilir tamam mı, ancak diyorum ki- -
I know this, man.
Bunu biliyorum dostum.
I know we could figure this out. Well, despite what we know about the victims'numerology... about the ring that we think that he wears we really know next to nothing... about where to start looking for this man.
Kurbanların numerolojileri ve taktığı yüzük hakkında bildiklerimize rağmen bu adamı aramaya nereden başlacağımızı bilmiyoruz.
Man, I don't know how you stayed alive this long.
Dostum, bunca zaman nasıl sağ kaldın bilmiyorum.
You know, l-l would've believed you, Jack, until I met this man, who seems to know a lot about ya,
Biliyor musun, sana inanmıştım Jack. Taa ki bu adamla tanışıncaya kadar. .. senin hakkında çok şey biliyor gibi.
You know, somehow I always imagined that when this day came, I'd be driven down to the bank by a handsome young man such as yourself.
Nedense bugüne gelene kadar hep bankaya kadar senin gibi yakışıklı bir adamla gitmeyi hayal etmiştim.
- You know I'm not a talkative man but I'll say this.
- Bilirsin, pek konuşkan biri değilimdir ama sana şunu söyleyeceğim.
I don't know which of you this man was working for.
Kimin yaptırdığı umurumda değil.
I want to know, now, why this man is in your bedroom.
Bu adamın neden senin odanda olduğunu şimdi öğrenmek istiyorum.
I know what you think, man, But I feel good about this.
Ne düşündüğünü biliyorum dostum ama ben iyi şeyler hissediyorum.
I don't know this man.
Bu adamı tanımıyorum.
I want to know exactly who this man is and what he knows.
Bu adamın kim olduğunu ve ne bildiğini öğrenmek istiyorum.
I don't know this man.
O adamı tanımıyorum.
I know you have my dad, but I don't know if I can do this unless I choose the man!
Babam elinizde, ama seçmediğim kişiyle bunu yapabilir miyim bilmiyorum!
Jesse was out in the waiting room at this point and this man had this little boy in there who was his son or his stepson, I don't know but the child was about 4 or 5 years old
Jesse o sırada dışarıda bekleme salonundaydı ve içeride yanında küçük bir çocuk olan bir adam vardı. Oğlu mu, üvey oğlu mu bilmiyorum. Çocuk 4-5 yaşlarındaydı.
Man. You know, I got all excited when I first saw the plane but I'm really gonna miss this place.
Uçağı gördüğüm an çok heyecanlanmıştım ama bu yeri gerçekten özleyeceğim.
Now, I know you don't know me, but I need to do the music on this, man.
Beni tanımıyorsun biliyorum...
But what I know is that if you let this man destroy you today, you'll give him a satisfaction he doesn't deserve, and I'm asking you not to do that.
Ama bugün bu adamın seni yok etmesine izin verirsen ona hak etmediği bir tatmin vermiş olacaksın. Bunu yapmamanı rica ediyorum.
I know you trust Jack Bauer implicitly, but to equivocate our response in a matter of this importance because of one man's reservations makes me very uncomfortable.
Jack Bauer'a güveniniz tam biliyorum, ama bir adamın çekinceleri yüzünden böyle önemli bir konuda... kaçamak konuşmanız beni çok rahatsız ediyor.
I think you should tell her that you know the identity of the man you've been sent to interview, and that conflict of interest requires you both to remove yourself from this case.
Bence Ajan Vaughn karına, görüşmek için gönderildiğiniz adamın kimliğini bildiğini ve bazı çıkarlar için ikinizin de bu görevden alınması gerektiğini söylemelisin.
All right, now, ladies and gentlemen, let me introduce you to your headliner this evening... ( loud cheering, rock theme plays )... a man I'm sure you know from his hit TV show, Dougie to the Max,
Pekala, şimdi, bayanlar ve baylar size bu akşamın yıldızını takdim etmeme izin verin. Popüler TV şovu "Dougie to the Max" tan tanıyacağınıza emin olduğum...
I need to know if you sold gun lubricant to this man.
Bilmek istediğim... Bu adama silah yağı satıp satmadığınız.
Lana I know this is hard to understand but when a grown man gets himself involved with a 14 year girl he's not a good guy and there are the laws against what he's done to you.
Lana, bunun anlaşılması zor bir şey olduğunun farkındayım. Ama 14 yaşındaki bir kızla ilişki kuran yetişkin bir erkek iyi biri değildir. Sana yaptığı şeyi yasaklayan kanunlar var.
I know what this man is gonna do.
Bu adamın ne yapacağını biliyorum.
- I know this is hard to believe, but he could shoot you, this man.
- Biliyorum bu inanması zor bir şey, ama sizi vurabilir, bu adam.
I thought if we had a chance to get to know each other, you might agree to do this for us, knowing the kind of man that you are, always reaching out to people with a helping hand.
Birbirimizi tanımak için fırsatımız olsa bunu bizim için yaparsın diye düşündüm. Nasıl biri olduğunu biliyorum. Daima insanlara yardım elini uzatıyorsun.
I know you're labouring over this proposal so I'll sweeten the pot by telling you I have a killer best man's toast.
Bu teklif konusunda düşündüğünü bildiğim için harika bir sağdıç konuşmam olduğunu söyleyerek ortamı biraz neşelendirmek istedim.
I will get Colin to lose that section of the tape and I will shut him up but we need to know if this man is involved.
Colin'e kasetten o bölümü sildireceğim, ve susmasını sağlayacağım fakat bu adam işin içinde mi bilmem gerekiyor.
Maybe it was this man that she was seeing, I don't know.
Belki görüştüğü adamdır. Bilmiyorum.
But I must tell you to treat this man with respect and sensitivity because, you know, he is the world expert on your condition.
Fakat bu adama çok saygılı ve nazik davranmalısınız. Hastalığınız konusunda uzmandır.
But you know, man, I gotta tell you all these years I've been avoiding Christmas and I just realized, this is what I've been longing for.
Ama, biliyorsun dostum, Bunu söylemeliyim, .. bunca yıldır Noel kutlamaktan kaçınıyordum.. .. ama şimdi farkettim ki benim özlemini çektiğim şey buymuş.
If I don't condemn this man, I know Caiphas will start a rebellion.
Bu adamı mahkum etmezsem Kayafas'ın isyan çıkartacağını biliyorum.
i know 63170
i know you can do it 61
i know that 3661
i know you will 227
i know you don't like me 31
i know you can 181
i know you 1720
i know everything 279
i know who you are 1036
i know you don't know me 17
i know you can do it 61
i know that 3661
i know you will 227
i know you don't like me 31
i know you can 181
i know you 1720
i know everything 279
i know who you are 1036
i know you don't know me 17
i know how you feel 379
i know you're tired 50
i know it 1515
i know it's been a while 32
i know you're scared 181
i know her 343
i know that's right 19
i know what you mean 503
i know what it is 314
i know the feeling 206
i know you're tired 50
i know it 1515
i know it's been a while 32
i know you're scared 181
i know her 343
i know that's right 19
i know what you mean 503
i know what it is 314
i know the feeling 206