I know this woman traduction Turc
514 traduction parallèle
I know this woman.
Bu kadını tanıyorum.
And I know this woman is already hurting you.
Ve bu kadının seni çoktan incittiğini de biliyorum.
I know this woman. We're shopping together.
Bayanla beraber alışveriş yapıyorum.
You happen to know this woman Mrs. Caldwell.
Bu kadını, Bayan Caldwell'i tanıyorsunuz.
The curious part of this is I'm the only one that really seems to know who this other woman is
İşin merak uyandıran kısmıysa diğer kadının kim olduğunu bilir gibi görünen tek kişinin kendim olması.
You know, with all this attention, I'm beginning to appreciate... the advantages of being a pioneer woman.
Biliyorsun, bütün bu göz önünde olma, Şükran duymaya başlıyorum Öncü bir kadın olmaya başlıyorum sanki.
You know, Tracy's no ordinary woman and you said things to her this afternoon I resented.
Tracy sıradan bir kadın değil. Sen ona bugün öyle şeyler söyledin ki, çok gücüme gitti.
- I don't know this woman.
- Bu kadını tanımıyorum.
You know, in many ways I think this has made a bigger woman of me.
Biliyor musun, bu olaylar bence benden, büyük bir kadın meydana getirdi.
You see, Terry, I'm convinced there's something quite recent in this woman's history... that we know nothing about, which I'm almost sure would lead to the origins of her illness.
Terry, bu kadının geçmişinde çok yakın bir zamanda gerçekleşen ve hiç bilmediğimiz bir şey olduğuna, bunun da bizi hastalığının kaynağına götüreceğine eminim.
All I know is that I'm a sick woman and I'm all alone... in this horrible empty house!
Ben hasta bir kadınım ve bu bomboş evde yapayalnız kaldım!
You don't know what it means to be married to a woman like Lottie... but I'll tell you this.
Lottie gibi birisiyle evli olmanın ne demek olduğunu bilemezsin. ama sana her şeyi söyleyeceğim.
I know working one of these clubs you hear this all the time but I haven't talked to a woman for almost six months.
Böyle bir kulüpte çalışırken eminim bunu çok duymuşsunuzdur ama bir kadınla konuşmayalı altı ay oluyor.
You know, I never have seen a woman I could trust like this old guitar.
Hayatımda hiç, şu eski gitar kadar güvenebileceğim bir kadına rastlamadım.
- I know who this other woman is.
- Haklıymışım ne demek?
You know, I've heard this woman-talk before.
Böyle kadınlara özgü konuşmaları daha önce de çok dinledim.
I want you all to know, I never saw this woman before last night.
Haberiniz olsun, bu kadını dün geceye kadar hiç görmemiştim.
I know that to a woman of your breeding, this is painful beyond words.
Sizin gibi bir hanıma söylemek çok acı verir, biliyorum ama,
I know the rules, Professor Meynert, but this woman is sick.
Kuralları biliyorum Profesör Meynert ama bu kadın hasta.
Oh, I am so entangled with this woman that I don't know how to extricate myself.
Bu kadın başıma bela oldu, ondan nasıl kurtulacağım bilmiyorum.
Yes, the jury will see this, I know, and will agree that a total stranger might offer him coffee, but that he should have refused the offer out of respect for the woman who brought him into the world.
Evet, biliyorum ki jüri bunu dikkate alacak ve tümüyle yabancı birinin ona kahve önerebileceğini ama kendisini dünyaya getiren kadına saygıdan dolayı teklifi reddetmesi gerektiğini kabul edecektir.
And I don't know this woman.
Bu kadını da tanımıyorum.
I don't know what sort of relationship you and this woman have had....... but I can assure you that my men are prepared to move against the enemy at daybreak.
Bu kadınla ne tür ilişkinin olduğunu bilmiyorum... Ama eminim çok detaylıdır..
And this woman kept...'Cause I didn't give him some water, you know?
Ve bu kadın sürekli... Çünkü ona su vermemiştim, anlıyor musun?
But this woman... I know her techniques wery well.
Ama bu kadın, onun tekniklerini çok iyi biliyorum.
I admire your sand, Sister, but you should know this is no place for a woman alone.
Cesaretinize hayranım, kardeş, ama burası bir kadın için uygun bir yer değil.
You know, last week on TV I saw this old woman... who was strangled with a body stocking.
Geçen hafta televizyonda dar sütyen giydiği için boğulan yaşlı bir kadın gördüm.
I don't know anything about this woman.
Bu kadın hakkında bir şey bilmiyorum.
- I don't know what this woman is about.
- Bu kadın neyin nesi, bilmiyorum.
I know someone that... can tell me at once if this embroidery... is made by a man or woman
Bu nakışın... Bir kadın yada erkek tarafından mı yapıldığını söyleyecek birini tanıyorum
Well, I don't know about that, but I do know in this country, nobody takes a woman seriously... until she has enough money to back up her mouth.
- Ben onu bunu bilmem ama bu ülkede kimsenin bir kadını sözlerini destekleyecek kadar parası olmadıktan sonra ciddiye almadığını biliyorum.
You know, we'd gone to the hospital to see my mother... and I went in to see her... and I saw this woman who looked as bad as any survivor of Auschwitz or Dachau.
Annemi ziyaret etmek için hastaneye gitmiştik yanına gittim ve tıpkı Auschwitz veya Dachau'dan sağ çıkabilmiş olanlara benziyordu.
You know, when I'm away from you, I think of you as an animal, or a woman possessed, and then, and then I see you again and all this disappears.
Sen olmadığında, seni bir hayvan gibi görüyorum, bir sıçan gibi. Seni gördüğümdeyse, her şey yok oluyor.
I am a professional psychologist. I spend most of my time engaged in this ghostly hobby. Which makes me the most irresponsible woman of my age that I know.
Ben profesyonel psikoloğum... ama zamanımın çoğunu bu hayalet hobisine adadım ve bu da beni tanıdığım... yaşıtım kadınların en sorumsuzu haline getiriyor.
The woman that finally bought this handbag, I know did time.
O çantayi alan kadin epey ugrasmistir.
I write this diary in the hope that you will read it and in so doing learn what I would never be able to say to you personally. By confessing that I imagined you in the place of the blonde woman, I risk being judged vile and corrupt. I know that.
ben herşeyi bu günlüğe yazıyorum, istersen okuyabilirsin okurken her şeyi göreceksin sana asla söyleyemeyeceğim şeyler bile var o sarışın kadının yerinde olmayı hayal ediyorum aynısını yapmak istiyorum ama korkuyorum rezil olmaktan biliyorum aşıkımı evliliğimi riske atma riski var herşeye varım ama senin kısıtlamaların bana engel oluyor
- I believe you know this woman.
Ne? - Bu kadını tanıyorsunuz.
Look, Earl, I know this is going to sound ridiculous, but I think a strange woman's locked herself in my bathroom.
Bak, Earl, bunun saçma geleceğini biliyorum. Ama garip bir kadın banyomda ve kendini kilitledi.
And you know what else, Sonny? I really do care for this woman.
Ben bu kadına gerçekten değer veriyorum.
I don't know what it is about this woman.
Bu kadında ne bulduğumu bilmiyorum.
Let me tell you this, I've slept with every woman I know except you... and my mother.
senin dışında bildiğim tüm kadınlarla, yatmadım sana söyleyeyim. ve aşkım.
You know, Peggy, as a woman, I never thought I would say this to another woman, but you're totally wrong.
Onu alıp Chicago nehrine atacağım, böylece bir daha kimseye zarar veremeyecek.
You know, Peggy, as a woman, I never thought I would say this to another woman, but you're totally wrong.
Biliyor musun, Peggy bir kadın olarak başka bir kadına bunu asla söyleyeceğimi düşünmezdim fakat, sen tamamen haksızsın.
I don't know what this woman is going to do next.
Bu kadının sonraki hamlesi ne olacak bilmiyorum
I know this dress, but who is the woman?
Bu elbiseyi tanıyorum, ama kadın kim?
Well, never mind. Look, you know that normally I don't think of you as a woman, but in this case,
Neyse, normalde seni bir kadın olarak görmem ama bu noktada sana kadın-ortak olarak bakmalıyım.
I know you hate when I say this, but I think it's because she's a woman.
Bunu söylememden hoşlanmayacağını biliyorum ama bence kadın olduğu için.
You know, I must feel bad that I'm going out with this woman while I'm trying to score with her daughter at the same time.
Kızını elde etmeye çalışırken anneyle çıktığım için kendimi kötü hissediyor olmalıyım.
But before I get my client's hopes up I have to know how he really feels about this other woman.
Ama müvekkilimi heveslendirmeden önce o kız hakkındaki gerçek duygularını bilmeliyim.
I raised you to run this place like a man, and now you don't know how to be a woman.
Burayı yürütmen için seni bir erkek gibi yetiştirdim. şimdi de nasıl kadın olunucağını bilmiyorsun.
I mean, this man could have any woman in the world, but tonight, I don't know.
Tatlım, sana sadece yardımcı olmak isityoruz! Demek istediğim bu adam dünyadaki her kadına sahip olabilir... ama bu gece...
i know 63170
i know you can do it 61
i know you don't like me 31
i know that 3661
i know you will 227
i know who you are 1036
i know you 1720
i know everything 279
i know you can 181
i know you don't know me 17
i know you can do it 61
i know you don't like me 31
i know that 3661
i know you will 227
i know who you are 1036
i know you 1720
i know everything 279
i know you can 181
i know you don't know me 17
i know how you feel 379
i know you're tired 50
i know it 1515
i know it's been a while 32
i know you're scared 181
i know her 343
i know that's right 19
i know what you mean 503
i know what it is 314
i know the feeling 206
i know you're tired 50
i know it 1515
i know it's been a while 32
i know you're scared 181
i know her 343
i know that's right 19
i know what you mean 503
i know what it is 314
i know the feeling 206