English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ I ] / I lost my phone

I lost my phone traduction Turc

135 traduction parallèle
- I lost my phone.
- Telefonumu kaybettim.
I lost my phone.
Telefonumu kaybettim.
I'm sorry. I... I lost my phone.
Üzgünüm, ben telefonumu kaybettim.
Don't you remember I lost my phone just, like, a month ago in a cab, and I never got it back.
Satar. Unuttun mu, bir ay önce telefonumu takside unuttum. Bir daha geri gelmedi.
Well I lost my phone in the club somewhere
Yeni telefonumu klüpte bir yerlerde kaybetmişim.
I lost my phone and it had your number and also the address of the restaurant, and I didn't know where...
Telefonumu kaybettim ve numaran ordaydı ve restoranın adresi de, ve nerede olduğunu bilmiyordum...
I'm calling because I lost my phone.
Telefonumu kaybettiğim için arıyorum.
Ach, I lost my phone and this jagweed cabby has it.
Ah, telefonumu kaybettim ve şu ot kafalı taksicide.
No, I lost my phone.
Hayır, telefonumu kaybettim.
And then I was partying, I lost my phone, I can't get ahold of the guy.
Sonra partiye dalınca, telefonumu kaybettim numarasını bulamadım.
And I wanted to call you, but I lost my phone.
Ve seni aramak istedim, ama telefonumu kaybettim.
- Well, there was a ravine and a boulder, and then this maniacal raccoon, and then I lost my phone.
- Elinde fasulye olan bir rakun geldi daha sonra bu oldu. Ve sonra cep telefonum mahvoldu.
I lost my phone.
Telefonumu kaybetmişim.
We got carried away and I lost my phone.
Bizi eve kadar taşımışlar ve telefonumu kaybetmişim.
I don't know. I lost my phone.
- Bilmiyorum, telefonumu kaybettim.
Mafe, you know what? I lost my phone
Mafe, aslında telefonumu kaybettim.
Sorry, I lost my phone.
Affedersin, telefonumu kaybettim.
W-w--actually, I lost my phone.
Aslinda telefonumu kaybettim.
I never lost my mother's phone!
Annemin telefonunu hiç yitirmedim!
I never lost my Sports Illustrated swimsuit phone.
Sports lllustradet dergisinin telefonunu hiç kaybetmedim.
I called the phone company, said I was Pronzo and I'd lost my bill.
Telefon şirketini aradım, Pronzo olduğumu, faturamı kaybettiğimi söyledim.
I lost my cellular phone.
- Ben cep telefonumu kaybettim. - Ne paketi?
What? Oh, I have lost my mobile phone, I told you.
Söyledim ya, telefonumu kaybettim.
Yeah--well, I've lost my cell phone.
Mm-hmm.
Oh, I totally lost my phone.
Telefonumu kaybettim de.
I lost my cell phone.
Cep telefonumu kaybettim.
I lost my keys and phone.
Anahtarlarımı ve telefonumu kaybettim.
I have a, uh, cellphone account with you guys And, uh, lost my phone.
Sizde cep telefonu hesabım var ve telefonumu kaybettim.
I lost it... my mobile phone.
Cep telefonumu kaybettim.
I lost my cell phone, which is actually my dad's cell phone. So he's pissed about that and the credit card.
Ebeveynlerimin kredi kartlarını sonuna kadar sömürdüm, ki o kartları yalnızca acil durumda kullanmam gerekiyordu.
I've lost my phone.
Telefonumu kaybettin.
You know, I actually lost my phone, and I've been too busy to get a new one.
Biliyor musun, aslında telefonumu kaybettim ve yenisini almak için zamanım yoktu.
Um, my cell phone just died, and I'm supposed to show a house like right now, and I'm so lost.
Cep telefonumun şarjı bitti. Bir ev göstermem gerekiyordu. Kayboldum.
Get this, I lost my cell phone.
Şunu dinle. Cep telefonumu kaybettim.
I lost my old phone in the fire, so make sure and leave your number.
Telefonumu yangında kaybettitim. Numaranızı bırakmadan kapamayın.
I lost my old phone in the fire, so make sure and leave your number.
Eski telefonumu yangında kaybettiğimden lütfen numarınızı da bırakın.
I lost my cell phone.
Telefonumu kaybettim.
I lost my cell phone too.
Cep telefonumu da kaybettim.
I think I've lost my bloody phone.
Lanet olasıca telefonum kaybolmuş galiba!
I also lost my phone once.
Ayrıca telefonumu bir kere kaybetmiştim.
I lost the headset to my phone.
- Telefonumun kulaklığı kayboldu da.
Okay, I have been so upset about your lost phone that I forgot to tend to my virtual horse's virtual broken leg, and I had to virtually shoot him in the head.
Senin telefonunu kaybetmene o kadar çok üzüldüm ki, sanal atımın,... kırılmış olan sanal bacağıyla ilgilenemedim,... ve sanal olarak onu kafasından vurmak zorunda kaldım.
I've lost my phone, haven't I?
- Telefonumu kaybetmiştim, değil mi?
This is Ray. I lost my old phone in the fire. So make sure and leave your number.
Eski telefonum yangında kül olduğundan telefon numaranızı muhakkak bırakın.
I lost my wallet and my cell phone.
Cüzdanımı ve telefonumu kaybettim.
I-I know,'cause I lost my wallet, and I was chained to the phone canceling my credit cards.
Biliyorsun, cüzdanımı kaybettim, ve kartlarımı iptal etmek için telefonda sırada bekledim.
I've lost my phone.
Telefonumu kaybettim.
I'm not sure if it's because I cheated on you or because you lost my phone number.
Seni aldattığım için mi, yoksa numaramı kaybettiğin için mi olduğunu bilmiyorum.
I seem to have lost my phone. Don't worry, sir, I'll get it.
Bu bir numara...
I lost my keys, wallet, cell phone.
Anahtarlarımı da, cüzdanımı da, cep telefonumu da kaybettim.
It was that kind of day, the least of my problems being that I lost my cell phone somewhere.
Öyle bir gündü işte, en azından cep telefonumu bir yerde kaybedene kadar öyleydi.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]