English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ I ] / I love your daughter

I love your daughter traduction Turc

178 traduction parallèle
I'm decent and civilized and I love your daughter, which isn't hard.
Namuslu ve medeni bir insanım ve kızınızı seviyorum, onu sevmek hiç zor değil ya.
Colonel Thursday, sir, what I've been trying to tell you, sir is that I love your daughter.
Albay Thursday, efendim, size söylemeye çalıştığım şey kızınızı sevdiğimdir.
The point is, I don't love your wife. I love your daughter, sir.
Ben sizin karınızı değil, kızınızı seviyorum efendim.
I love your daughter.
Kızınızı seviyorum.
And I'm sure of one thing, madam : I love your daughter. Very much.
Ve emin olduğum bir şey var madam : Kızınızı çok seviyorum.
I love your daughter.
Kızınızı seviyorum ve ona karşı olan hislerim asla değişmeyecek.
Sir, I may not be the smartest man in the world or the most successful but I love your daughter and I would give my life for her.
Dünyadaki en zeki ya da en başarılı erkek olmayabilirim ama kızınızı çok seviyorum ve onun için her şeyi yaparım efendim.
I love your daughter.
Kızını seviyorum Jack.
You both know how much I respect your daughter, how much I love your daughter.
Her ikinizde kızınıza ne kadar saygı duyduğumu ve sevdiğimi biliyorsunuz.
I love your daughter, and I totally respect her.
Kızınızı seviyorum ve ona tamamen saygı duyuyorum.
Before you say anything, sir, I just want you to know that I love your daughter, sir.
Bir şey demeden önce, izin verin Nicole`u sevdiğimi söyleyeyim.
I love your daughter, I want to marry her.
Efendim kızınızı seviyorum ve onunla evlenmek istiyorum.
I love you, and I love your daughter... and I never want to leave you, ever, and whatever it takes, whatever,
Seni seviyorum. Kızını da seviyorum. Seni hiçbir zaman bırakmak istemiyorum.
- I love your daughter.
Kızınızı seviyorum.
Mrs Delgado, I know you don't like me, but I love your daughter and she loves me.
Bayan Delgado, benden hoşlanmıyorsunuz, ama kızınızı seviyorum, o da beni seviyor.
He said, "Your daughter's spoken for Reckon I'm in love"
He said, "Your daughter's spoken for Reckon I'm in love"
I fell in love with your daughter, so I get a year in a paper-box factory, where, since 1889, the Higgins Enterprises have made a paper box for 4 cents and sold it for 5.
Kızına âşık oldum ve bir yıl karton kutu fabrikasında geçirdim. 1889'dan beri Higgins Şirketleri karton kutular yapar. 4 sente yapar, 5 sente satar.
I'm in love with your daughter.
Kızınıza aşığım.
Mrs. Manville, I have come to know your daughter that well that I love her like a father.
Bayan Manville, kızınızı kendime o kadar yakın hissettim ki, onu babası gibi seviyorum.
And I, sir, if I get your daughter's love... what dowry shall I have with her as wife?
Kızınızın aşkını kazanırsam, karım olduğunda ne çeyiz getirecek yanında?
Now, sir, if I get your daughter's love... what dowry shall I have with her as wife?
Şimdi, kızınızın aşkını kazanırsam, karım olduğunda ne çeyiz getirecek yanında?
I acted out of love for your daughter, to whom I will return, if she marries me, the entire sum.
Bunu, kızınıza olan aşkımdan yaptım. Eğer benimle evlenirse, bu paranın tamamı onun olacak.
I just love your daughter to pieces.
Kizinizi çok seviyorum.
And I'm in love with your daughter.
Ve ben senin kızına aşık oldum.
I'm in love with your daughter, and I'm taking her with me tonight.
Ben senin kızına aşık oldum ve bu gece onu yanımda götürüyorum.
- Yes. Your daughter is the one I love.
Sevdiğim kişi sizin kızınız.
I don't love your daughter for her money, and I can prove it.
Kızınızı parası için sevmiyorum ve kanıtlayabilirim.
Marian, daughter of Sir Reginald Daguerre of Westlake... do you swear before Almighty God... to take this man, Miles Folcanet, knight of Derby... as your lawful wedded husband... to have and to hold, to cleave to in the flesh... to love, honor and obey... for richer, for poorer, in sickness and in health?
Sen Marian, Westlake Sir'ü Reginals Daguerre'nin kızı Tanrı'nın huzurunda Derby Şövalyesi, Miles Folcanet'i... kocan olarak kabul ettiğine iyi günde, kötü günde.. ... sağlıkta ve hastalıkta.. ... sevip, sayacağına yemin ediyor musun?
- I'm falling in love with your daughter.
- Kızına aşık oluyorum.
I'm in love with your daughter.
Adım Nat Cooper. Kızınıza aşığım.
My whole life, I've dreamed of getting the kind of love, your daughter tries to give you.
Bütün hayatımda, iyi bir sevgi vermeyi düşledim ben. Kızın seni kazanmaya çalışıyor. Sahip olduğun şey için ölebilirim.
I would fain prove so. But what might you think, when I had seen this hot love on the wing as I perceived it, before my daughter told me what might you, or your queen, think if I had played the desk or table-book?
Ama düşünün, kızım daha bir şey söylemeden belirtisini görünce bu ateşli sevginin, ne derdiniz bana ne derdi sevgili kraliçem, bu işte kağıt kalem olsaydım?
I just want you to know... when the end comes... I shall love your daughter as if she were my own.
Sadece, bilmeni isterim... sonun geldiği zaman... senin kızını sevecem, tıpkı senin sevdiğin gibi.
Either because I'm in love with your daughter or I have a new respect for life.
Ya kızına âşık olduğum için ya da hayata saygı duymaya başladığımdan.
Well, I'll tell you... my daughter's love for you hasn't changed. Yet your hatred for me has.
Sana söyleyeceğim... kızımın sana olan aşkı hiç değişmedi.
I'm in love with your daughter.
Kızınıza aşığım!
Yes, I am the same Ra ] Malhotra... who had dared to fall in love with your daughter... the same Ra ] Malhotra whom your daughter loved very much... the same Ra ] Malhotra whom you hated so much that you threw him out of Gurukul.
Evet, ben aynı Raj Aryan Malhotra'yım. Kızınıza aşık olmaya cüret eden. Kızınızın da çok sevdiği aynı Raj Malhotra.
I don't love your daughter.
Kızınızı sevmiyorum.
If I had a daughter, I'd love her just as much as your mommy loves you.
Eğer bir kızım olsaydı, onu en fazla annenin seni sevdiği kadar sevebilirdim.
- I'm in love with your daughter.
Mary'ye aşığım. - Ne?
The question is, if you love your daughter... as much as you say you do- - and I know that you do- - don't you think she deserves more?
Sorum şu. Eğer kızınızı söylediğiniz kadar çok seviyorsanız ki buna ben de inanıyorum. Sizce daha fazlasını hak etmiyor mu?
Now, I know you would rather sit through Endless Love... than ever be a part of this scene again... but this is important to your daughter, and she's never asked you for anything.
Bu anı tekrar yaşamaktansa, Sonsuz Aşk'ı sonuna kadar izlemeyi yeğlersin biliyorum. Ama bu, kızın için çok önemli. Senden daha önce hiçbir şey istemedi.
A year and a half is quite a long time to go without seeing your daughter or the woman you love, for that matter, I guess.
Bir buçuk yıl kızını ya da sevdiğin kadını görmeden sanırım oldukça uzun bir süre.
You love your daughter and I admire that, but... we all have our orders.
Kızını seviyorsun ve onu taktir ediyorsun... daima kurallara uymalıyız.
And I think he really does love your daughter.
Ve onun gerçekten kızını sevdiğini düşünüyorum.
That's because I'm madly in love with your daughter.
... evet deliyim...
I would love to have an old-fashioned ceremony with your daughter, Ms. Patterson- -
Ms. Patterson, kızınızla eski moda bir tören yapmak isterdim.
- Your daughter and I are in love.
- Ayrıca kızınızla birbirimizi seviyoruz.
I have fallen hopelessly in love with your daughter.
Kızınıza umutsuzca aşık oldum.
I'm in love with your daughter, Stephen.
Kızına aşığım, Stephen.
Look, I love your step-daughter more than anything in the whole world
bak, üvey kızını tüm dünyadaki her şeyden daha fazla seviyorum.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]