I read the papers traduction Turc
318 traduction parallèle
What load of rot! I read the papers every day.
Ne büyük bir çürüme, her gün gazeteleri okuyorum.
I know, I read the papers.
Biliyorum, gazeteden okudum.
I read the papers.
- Biliyorum, gazeteleri okudum.
I read the papers.
Gazeteleri okurum.
No, I read the papers.
Hayır, gazetede okudum.
But I read the papers this morning and I felt I must come.
Bu sabah gazeteyi okudum ve gelmem gerektiğini düşündüm.
I read the papers.
Gazete okurum mesela.
I read the papers.
Kağıtları okudum.
Next day when I read the papers, I went to the cops who put me in hospital.
Ertesi gün gazeteleri okuduğumda, polise gittim onlar da beni hastaneye yerleştirdi.
I've just read the papers.
Gazeteyi az önce okudum. Kutlarım.
I only know what I read in the papers, but you look all right to me.
Bildiklerim sadece gazetelerden ama fena değilsin.
Yes, so I read in the papers.
Evet, evrakları okudum.
Say, what's this I read in the papers about a lion and a bear?
Gazetelerde aslanla ayı hakkındaki haberi gördünüz mü?
Well, I got a sort of a habit of telling her all I know is what I read in the papers and she says that's what I ought to tell the audience.
Ona gazetede okuduklarımı kendimce anlatırım o da bunları seyirciye anlatmamı söyler.
Yes, I read all the papers.
Evet, gazeteleri okudum.
I sometimes read a story in the papers about an Italian worker seducing a Polish worker's wife.
Bazen gazetelerde, bazı banliyölerde Polonyalı bir işçinin karısını baştan çıkaran bir İtalyan'ın hikayesini okuruz ya hani...
Mother's maid kept all the Paris papers and I read them.
Annemin hizmetçisi hep Paris gazetesi alır, ben de okurum.
I read the papers.
Gazeteleri okuyorum.
- I only know what I read in the papers.
- Tek bildiğim gazetede okuduklarım.
I read about it in the morning papers.
Sabah gazetelerde okudum.
What I read in the papers...
Gazetede ne okudum biliyor musun? ...
When I read in the papers about him being dead, I sent to Brentwood for his body.
Gazetelerde öldüğünü okuyunca cesedinin buraya getirilmesini istedim.
I didn't know where he was at until I read in the papers about his getting'it.
Öldürüldüğünü gazetede okuyana kadar nerede olduğunu bilmiyordum.
I'll read about the merchandise in the papers. - Probably. - Precisely.
Zaten, herhalde soygun haberini gazetelerde okumuş olacağım.
Nick, if something's happened, I'll read about it in the papers.
Nick, bir şey olduysa gazetelerde okurum.
I knew it was the same man the moment we read it in the papers.
Gazetede gördüğüm an o adam olduğunu anladım.
I read in the papers where hall said He's going to raid these banks out of business. And he could, too,
Gazetelerde okuduğuma göre Hall bu yerleri faaliyetten men edecekmiş.
I read it in the papers.
Bunu gazetelerde okudum.
- I read about you in the papers.
- Gazetelerde okudum.
I read about it in the papers.
Gazetede okudum. Bunu duyduğuma üzüldüm.
Yeah, I read that in the papers.
Evet, ben de gazetede okudum.
All I know is what I read in the papers!
Tek bildiğim gazetelerde okuduklarım!
I read the morning papers.
- Sabah gazetelerini okudum.
When I read about it in the papers, I had to see ya, Skip.
Gazeteleri okuduğumda seni görmeliydim Skip.
I only know what I read in the papers.
Sadece gazetelerde okuduklarımı bilirim.
No, I don't wanna read the papers.
Hayır, gazete okumak istemiyorum.
You've read the papers, I suppose?
Gazeteleri okudunuz, sanırım?
I read in the papers how you lived here.
Burada nasıl yaşadığını gazetelerden okudum.
I mean, you read the papers, and every day there's Eddie being indicted or something important like that.
Demem o ki, gazete okuyorsun, ve her gün Eddie suçlanıyor ya da buna benzer önemli bir şey.
Hey, do you or do you not read the papers. I'm favored, and if I win I might even be a contender.
Hey, gazete okumuyor olabilirisin ama, bu dövüşün favorisi benim.
I read papers all the time.
Sürekli gazete okurum.
Yeah, I read about it in the papers.
Evet, gazetede okudum.
I mean, all you have to do is read the papers.
Demek istediğim, tek yapman gereken gazeteleri okumak.
- I read about it in the Sunday papers.
- Gazetelerde okuyorum.
You know, when we read your name in the papers, or I kind of heard about what you were doing.
Adını gazetelerde okuduğumuzda veya yaptığın bir şeyi duyduğumda.
And when I read your name in the papers...
Gazetede isminizi görünce...
You know, Clyde, I read about you all in the papers and I just get scared.
Biliyor musun Clyde, gazetelerde hepinizle ilgili çıkan şeyleri okuyorum... ve çok korkuyorum.
I read it in the papers.
- Gazetelerde okumuştum.
I never realised how close you and Dad had been until I read through some of the papers he wrote. Letters to Mother and me.
Babamla senin ne kadar yakın olduğunu bilmiyordum, ta ki anneme ve bana yazdığı mektupları ve bazı kağıtları okuyuncayadek.
I don't read papers, I don't listen to the radio and I haven't seen a television in years.
Gazete okumam, radyo dinlemem, yıllardır da televizyon izlemedim.
I can read about it in the papers.
Gazetelerde yeterince bahsediyorlar zaten.
i read you 52
i read a lot 24
i read 118
i read your letter 17
i read it 125
i read your book 53
i read them 17
i read the report 30
i read the book 17
i read your report 20
i read a lot 24
i read 118
i read your letter 17
i read it 125
i read your book 53
i read them 17
i read the report 30
i read the book 17
i read your report 20
i read that 37
i read the file 27
i read about that 24
i read your file 42
i read about it 39
the papers 37
i really appreciate it 275
i really do 1223
i really like you 290
i really miss you 52
i read the file 27
i read about that 24
i read your file 42
i read about it 39
the papers 37
i really appreciate it 275
i really do 1223
i really like you 290
i really miss you 52
i really love you 95
i really don't care 95
i really missed you 63
i really like it 60
i really don't know 273
i really don't understand 26
i really don't 369
i really am 606
i realized 125
i really need your help 61
i really don't care 95
i really missed you 63
i really like it 60
i really don't know 273
i really don't understand 26
i really don't 369
i really am 606
i realized 125
i really need your help 61